uzağa gitmeden anlaşılmıyormuş mesafe denen kavram. anlamak için uzaklaşmak gerekiyormuş. özlemek, gittiği andan itibaren düşünmek, yanında olduğunu hissetmek her saniye. gecenin bir yarısı uykundan uyandığında ilk o geliyorsa aklına, her saniye onu düşünmeden edemiyorsan; mesafeyi öğrendin demektir. sevginin ne olduğunu da öğretendir mesafe.
duyguların o eski duyguların yarattığı aşılması güç uzaklıklar. karşılıklı önce birbirine yaklaştırıp sonra donduran, bir adım daha atıp belki kardeşten, belki sevgiliden daha ileri olunmasını engelleyen o duygular. genelde birinde suçluluk, ötekinde haksızlığa uğramışlığın onulması güç hisler.
uzaklıktır, can sıkıcı bir boşluktur kimi zaman. Bazen de özlemlerin en güzeli...ne hissettirdiği nasıl yaşandığına bağlıdır veyahut hayatın cilvelerine.
zaman zaman kişiler arasında ölçülemeyen türden bir uzaklık göstergesidir. "keşke aramızda ki mesafe kilometreler cinsinden ölçülebilir cinsten olsaydı." dedirtir.
ilk başta herşey çok güzeldi. heyecanlıydı. coşkuluydu. gençleştiriciydi. ve kusursuz...bilirsin yeni başlayan herşey gibi...bir aşk, bir önseviş, bir ortaklık, bir arkadaşlık... bir bir biri birilerine baka baka kararırlardı işte.
neden sonra birşeyler oldu. hayır zihinde tahribat yapan hiçbir aşk kazası yüzünden değildi. bilmiyorum. sıkıldılar belki birbirlerinden. zaman herşeyin ilacıdır vecizesini vücuda getirmek istediler belki. yorulmuşlardı voltranlar oluşturmaktan ya da 'mamaktan. bir şey rica ettiler. kıramadım haylazları."sizi hiç kırar mıyım ben o kadar hıyar mıyım?"
v .... e...
a ... r... a... l... a... r... ı... n... a ...
m... e... s... a ... f... e...
k... o... y... d... u... l... a ... r ...
sevdicekle arada olduğu sürece, kişiye sürekli sevgisini sorgulatan, zamanı geçmez kılan, özlemi tetikleyip, ağlama katsayısında artışa sebebiyet verendir.
introsu moulin rouge'un açılış müziği olan nat king cole şarkısı nature boy'dan arak serdar ortaç şarkısı (mı acaba). Kendisini bu kez kendi şarkısını araklamadığı için kutluyoruz.