bilerek memlektine ihanet eden kişidir. eğer ki bir mümin devletinin ve milletinin maneviyatına zarar vereceğini bildiği halde hala başındaki türbanı çıkarmadan meclise,kamusal alana giriyorsa bu kişinin art niyetli bir kimse olduğuna kesinlikle karar verilebilir.
ahiret inancı olan bir kimse allah'ın bağışlayıcı,affedici gücüne inanmıştır. affediciliğine,bağışlayıcılığına sığındığınız tanrı, baş örtüsü dışında tamamen uygun bir şekilde dininizi yaşadığınız halde, sizi orada sen örtünmemissin diye mi suçlayacak ya da cezalandıracak. Ama cezalandırabilir, Çünkü allah o kadar aciz ki *, türkiye'de kamusal alanda bunun yasak olduğunu, bu ülkenin tarihindeki yaşananların hiçbirini görmüyor, bilmiyor değil mi ?
sen dinine çok uygun bir şekilde yaşamışsın,haram lokma geçmemiş boğazından,namazını kılmışsın,herkese iyilik yapmışsın,dedikodu yapmamışsın,kimseye saygıda kusur etmemişsin *...
allah'da seni örtünmedin diye cehennem ateşine sürecek seni ...
sen inanmışsın belki ama allah'ı kavrayamamışsın ... *
bir insan ülkesini seviyorsa seviyordur, ülkesi için çalışmayı hedefliyorsa ülkesi için çalışır.
buna kimsenin itirazı olmadığına göre devam edelim;
bu hanımefendi vakti zamanında milletvekili adayı olarak seçilmiş; bakın adayı diyorum, çünkü yemin etmeden kimse milletvekili değildir, ancak türbanı nedeniyle meclise girmiş olsa da milletvekili olarak girememiştir.
bu da tamam.
birazdan vereceğim linkte okuyacağınız üzere bu hanımefendi türkiye'deki kadınların yüzde 50'sinin türbanlı olduğunu düşünüyor. ve haliyle onları temsil ediyor. pardon etmeyi düşünüyordu. ancak meclise milletvekili olarak giremedi.
neden milletvekili olmak istedi? ülkesine hizmet, temsil edilmeyen türbanlıları temsil için.
peki seçilemeyince ne oldu?
linkteki yazıyı okudum.
seçilemeyince kendisi amerika'ya gitti. evet duydum itirazınızı, gitmek zorunda değildi, ama kabul etmiyorum.
tüm türbanlılar gitmek zorunda olsaydı şu anda mecliste kriz yaşanmazdı, çünkü tüm türbanlılar halihazırda abd'ye gitmiş olurlardı.
herneyse, amerikaya gitti, "lecturer" oldu. yolu açık olsun inşallah daha da ilerlesin, gerçekten.
ancak aklıma şunlar takılıyor; hani burada temsil edilmeyen bir çokluk olduğunu düşünüyordu, kadınların mağdur olduğunu düşünüyordu, onları düşünüyordu ve ülkesini seven birisi olarak bunlara duyarlıydı?
bakın gitti diye demiyorum, ama yazdığı yazıya bakarsanız türkiye'yi nasıl aşağıladığını, nasıl insanlık haklarından yoksun bir ülke olarak gösterildiğini, nasıl mağdur edildiğini abartılarak okuyacaksınız.
şimdi sayın kavakçı tercihini yapmıştır, saygılıyız, ancak milletvekili olmak sınıf başkanı olmak gibi birşey değil, ki kavakçı örneğinde bunu açık açık görüyoruz; çünkü millete ihanet etmek bukadar kolaysa milletvekili adayı seçilmek bukadar kolay olmamalı.
bir de youtube dan kendisi ile ilgili birkaç video izledim, üşendiğim için tekrar açmıyorum ancak tüm konuşmalarına allah muhammed gibi sözcüklerle başlıyor, yani dua ediyor, teşekkür ediyor.
ancak abd de yapılan konuşmalarında böyle şeyler yok.
bu da "bence" din sömürüsü yaptığına dair bir nokta. tabi bence, belki de yapmıyordur.
bir de şöyle birşey var tabi, onun da yorumunu size bıraktım:
onu aday olarak gosterip sectiren erbakan ve surekasinin adi hic anilmadigi halde, buyuk resimden ve hem kendi gibilere hem de cumhuriyete zarar verdiginden habersiz biridir. kullanilmistir. aday olduguna dair afisleri istanbul sokaklarinda gordugum anda benim bile "nasil olacak yaw meclis'te basortulu?" diye sordugum halde, sanki kendisini ilk meclis'e girerken gormus, tanimis ve tepki gostermis medya'ya ise ne diyeyim be annem. bizdeki medya problem cozmek uzere mi problem yaratmak mentalitesi uzerine mi kurulu?
ortaya birini attilar, herkes kendi kendi menfaatini kendi kinleri uzerinden kustu birbirine. kemal sunal'in zubuk filmindeki gibi kim daha cok bagirdiysa o hakli gorundu. (sakin bana ideolojilerini savundular demeyin cok kotu yaparim)
hep boyle olmadi mi zaten, hep golgelerle savasilmadi mi bu ulkede?
sahsen merve kavakci adina oyle uzulmuslugum felan olmadi. amerika'da ogrenim gormus biri buyuk resmi gorebilmeliydi. benim acidigim cocuklari oldu. hani su okuldan cikista ogretmenleri tarafindan gaza getirildigi soylenen ogrencilerin iki kizina karsi "turkiye laiktir, yuuh" tarzi tacizlerinden bahsediyorum. turkiye'deki laik kesim dincilere karsi "vurun kahpeye" isimli romani ornek gosterirlerdi yobazligin gelebilecegi tehlikeli boyutlari anlatirken ve hakliydilar da. ama bu iki kucuk kiz cocuguna karsi yapilan hareketle dinci kesimin de laiklere ornek gosterebilecegi bir "vurun kahpeye" fenomeni oldu. dinci kesim pek bunun farkina varmadi. varmadigi da iyi oldu, luzumlu luzumsuz yerde kullanip ortam gerilecekti.
aydın öğretmenlerinin teşviki ile yaşıtlarının vahşice bir tutum takınarak adeta linç etmek istediklerini gördüğümde acıdığım ilk okul çocuklarının annesi. öğretmenler bu çocuklara diğer çocukları böylesine düşman edecek kadar ayrılık tohmlarını ne zaman ekti diye sorgulamama sebep olan olayın nesnesidir kendisi, elinden tutarak korumaya çalıştığı çocukları ile. ekteki görüntüleri gerçekleştirenleri ulusal bilince sahip olmak diye niteleyen düzeyli insanlarımızın varlığına şahid olmamı sağlayan olayın nesnesi.
mezun olurken islam dininin simgesi türbanının üstüne katolik kilisesinin simgesi kepi takabilmiş insan.
edit: kızdım lan kendime.türban nerden islam dininin simgesi oluyomuş. illa ki simge diyosanız bizde başörtüsü var. türbanı takıp k.çını açmak ne marifet ne de dinin gereği. ha bana göre başörtüsü de dinin gereği değil ama ben inancımı böyle yaşarım diyosan yaşa tabi.neyse.
George Washington Üniversitesi Uluslararası ilişkiler Bölümü nde öğretim görevlisi olarak çalışan 1999 da meclise milletvekili sıfatıyla yemin etmek için girdiğinde faşistler tarafından alkış yağmuruna tutulan ve dönemin başbakanı bülent ecevittarafından çıkarın bunu dışarı nidalarıyla zorbalığa maruz kalan kadındır. başbakanımız çıkarın bunu nidalarını alelacele önüne gelen kağıttan okumuştur ancak bu kadarını yapabilirdi .neyse konumuza dönersek hanfendi yeniden abd ye dönmüştür orada gördüğü itibari ülkesinde göremeyişinin haklılığıyla.
her dönemin kendisine özgü "terörist"leri olduğunu ispatlayan kanıtlardan bir tanesi. meclis'teyken kendisine terörist muamelesi yapılmıştı, bugün dtp'lilere yapıldığı gibi.
tbmm'ye kafasındakiyle girmeye çalışmış ve tbmm tarafından haddi bildirilmiş abd yalakası kişidir. ayrıca eğer bir arama motorunda görsel arama yaparsanız kendisini daha iyi tanırsınız.
milletin oylarıyla vekil seçilip bir takım andavallarca dışarı dışarı tempoları tutularak şahsı nezdinde oy veren millete saygısızlık yapılan insan. çocuklarıyla beraber linç edilmek istenmesi demokrasi tarihimizdeki muteber yerini almıştır.