hayal gücü yüksek, hafızası yetersiz tercümandır. zannımca kestane şekeri anadolu lisesinde ingilizcesi 5 gelenler arasından bir seçim yapıp bu arkadaşı getirmiş yönetimimiz.
Son söyleşiden sadece bir örnek:
soru: kadronun aşağı yukarı 25 kişiye ineceğini söyledi kendisi ilerleyen zamanda, bu konuda kafasındaki son kararı ne zaman verecek? gençlerden mi eleme yapacak yoksa çalışmayan herkes gidebilir mi diyor kendisi?
tercüman: during the season as you told we will have like 25 players. Will you eleminate the young players or will you eleminate the players who dont train?**
rijkaard: let's wait and see till now we're working with all the guys who are available and if there are changes we will let you know.
tercüman: şu anda tam bir karar vermedim birazda bekleyip görmek lazım, biraz daha zamanımız var onun için o yüzden tam birşey söylemem yersiz olur.*
simultane tercümanlık tabii zor iş ama canavar gibi çevirebilecek onca insan varken rijkaard'ın tercümanı olması için bu arkadaşı bulmak ilginç olmuş biraz. Bir de daha ne zor anları olacak bu adamın, önemli maç sonrası basın toplantıları, demeçler... neyse, umarız hazırlık kampı onun için de sezona hazırlık olur.
eskiden gençlerbirliği'nin tercümanıydı. çok iyi tercümeler yapar. hatta o derece iyidir ki bunu frank'in yüz ifadesinden - alt yazı olarak - rahatlıkla okuyabilirsiniz. ingilizce bilmeyenler konuşmasınlar lütfen.
(bkz: frank rijkaard ın tercümanı'nın avukatı)
çevirileri yavaş yavaş medya'nın ilgisini çekmeye başlayan tercümandır.
haber şu şekilde:
galatasaray'da tercüman krizi...
hollandalı teknik direktörü rijkaard'ın açıklamalarını anadili yerine ingilizce yapması ve bunları tercüme eden mert çetin'in ifadelere kattığı yorumlar sarı-kırmızılı camiada tartışma yarattı.
23 temmuz 2009 galatasaray tobol kostanay maçı sonrası rijkaard ile röpörtaj yapmaya giden muhabir almanca konuşmaya başlayınca bozulan ve röpörtaj yapılan yerden ayrılmaya kalkınca rijkaard tarafından durdurulan tercümandır.
rijkaard: it's an important game for us,
mert : bizim için çok önemli maç tabi yarın,
rijkaard: against a team who played champions league games.
mert : çünkü rakibimiz sezonun ortasına gelmiş bir takım, o yüzden de maçın önemi daha da artıyor*
rijkaard: and they are in the middle of the competition*
mert : ehm.. ligin ortasındalar rakibimiz..*
.
.
.
soru: Adnan Polat hafta içinde yaptığı açıklamalarda yıldızların korunması gerektiğini söyledi, neill bu konuda ne düşünüyor?
tercüme: during the week our president adnan polat said that the stars should be prevented on the pitch, what do you think about this?
neill: wtf?
bilmiyorum dünkü fenerbahçe maçındaki çevirmen mi, ama öyleyse bir çift sözüm var. ben hayatımda bu kadar sikimsonik bir çevirmen görmedim. hemen hemen rijkaard'ın her kelimesini yanlış çevirdi. rijkaard'a soruları doğru düzgün çeviremedi. rijkaard'ın söylediklerinin yarısını çevirmedi. öyle bir durum çıktı ki artık ortaya, aynı soruyu 3 kere sordular. rijkaard az kalsın çıldırıyordu. en kısa sürede kendisini ingilizce kursunda görmek istiyorum bu tercumanın.
rijkaard'ın çeviri yapamayan çevirmeni.
rakiplerinde tuğkan keçecioğlu ve samet güzel gibi tercümanlar varken bu adam büyük bir takımda nasıl çalışıyor inanılmaz birşey.
arda ile beraber gitmemiş, galatasaray'da kalmış tercüman.
yahu bu adam sallıyor mu yoksa bana mı öyle geliyor anlamadım. konuşmalarını tercüme ettiği kişi 4-5 cümle birşeyler söylüyor, bu mert anlattıkça anlatıyor. nasıl olacak bilemedim.