bazı geri zekalılar bu kurumların borç ya da kredi vermediğini düşünür. ah ulan rıza, ah. bankalar kısa vadede nereden para bulacak merkez bankası olmasa.
2001 krizinden sonra ilk defa kurumlar vergisi şampiyonu olan kurum. garip kriz döneminde şampiyon oldu sözde kriz yok büyüyoruz ülke harika ama merkez bankası yine kurumlar vergisi şampiyonu. birileri bizi kandırıyor ama kim?
Turkiye Cumhuriyeti'ne ait olanin, turkiye gerceklerinden uzak oldugunu dusunmemize sebep olan banka.
1 Ocak 2012 itibariyle elindeki dolar rezervinin bir kismini dolarin degerini asagi cekmek amaciyla kullanan mb, turk insaninin kalitsal aliskanliklari yuzunden zor bir bogusma surecine girdi. Mb, piyasaya dolar surup de fiyati biraz asagi cektigi her an, turk insani elindeki butun parayi "tekrar yukselecegi" ongorusu ile goturup de dolara yatirdi. Talepte meydana gelen bu ivme de piyasada islem goren dolar stogunu eriterek paranin maliyetini arttirdi.
Bir de gene merkez bankasi ile ilgili bir bilgi daha dunyanin hemen her yerinde bir ulkenin merkez bankasi o ulkedeki devlete bagliyken, abd merkez bankasi fed, ozerk bir kurulus olup "sekiz kiz kardes" olarak bilinen 8 buyuk aileye aittir(petrol, silah, banka, otomotiv ve dahasi ile gecimini saglayan aileler bunlar).
ne yapsa yaranamayan bankadır.merkez bankası olmanın manası piyasalara müdahale etme sanatıdır, faiz üstüne kurulmuş bir dünya ekonomisinde balonu faizle şişirme oyunu değildir.
--spoiler--
Bütün dünya Merkez Bankası'nın hamlesini alkışlıyor
iş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince, dolardaki yükseliş sonrası Merkez Bankası'nın son müdahaleleri konusunda,Bütün dünya alkışla karşılıyor. IMF toplantıları sırasında Merkez Bankası başkanımızın konuşmasını gururla dinledim. Yıllardır biz bunu bekliyorduk. Atılan adımların proaktif olduğunda hiçbir tereddüt yok dedi.
Devletin faize ideolojik yaklaşımı nedeniyle en büyük iki silahından biri olan faiz arttırma/ azaltma yöntemini kullanamayan, aksine faiz koridorlarından medet uman kurum. Faiz koridorlarını daraltmak veya genişletmek uçağın yalpalamasına benziyor, bir tarafa eğildi mi öbür tarafa döndürmesi daha çok efor gerektiriyor.
Hadi faiz silahını ideoloji yüzünden kullanamıyorsun bari açık piyasaları kullanmayı dene o da yok. En son banka müdürlerini toplayıp şöyle şöyle yapın haa diye tehdit etmişti. Ama yabancıya bu tavır yemiyor. Adamlar patada kütede çıkmaya başladılar Türkiye'den. Dövizi alan kaçıyor.
Faiz silahını haram diye kullanmamakta ısrar ettikçe başımız git gide sıkışacak ve bir gün çok kötü patlayacağız, ilk dumanlar çıkmaya başladı bile. Halbuki sorunlu diğer ülkelere nazaran nispeten sağlıklı durumdaydık.
gün itibariyle politika faiz oranını yarım puan düşürürken, gecelik borçlanma faiz oranını yüzde 5'e çıkarmıştır. büyümenin geriliyeceğinin bariz göstergesidir
1910'a, j.p. morgan'ın georgia sahili, jekyll adası'ndaki konutunda gizli bir toplantı yapıldı. burası, 'federal rezerv kanunu' diye adlandırılan akdin imzalandığı yerdi. kanun bankerler tarafından yazılmıştı, hukukçular tarafından değil. görüşme hükümetten ve kamuoyundan o kadar gizliydi ki, katılan yaklaşık 10 kişi birbirlerine hitaben kullandıkları isimleri sakladılar. akdi imzaladıktan sonra, siyasi arenadaki adamları senatör nelson aldrich'e verdiler ki o da bunu parlamento'dan geçirdi. 1913 yılında, bankerlerin de şiddetli desteği ile woodrow wilson başkan seççildi. ve seçimlerdeki desteğin karşılığı olarak da 'federal rezerv kanunu'nu imzalamayı kabul etti. noel'den iki gün önce, birçok milletvekili evlerinde aileleriyle birlikteyken, 'federal rezerv kanunu' oylandı ve wilson bunu yasa haline getirdi. yıllar sonra woodrow wilson pişmanlık içinde şöyle yazdı; 'büyük endüstriyel ulusumuz, kendi mali sistemi tarafından kontrol edilir. mali sistemimiz özelleşmiş bir topluluk haliindedir. bu yüzden, ulusun kalkınması ve diğer tüm hareketleri niyetleri iyi ve halkın yararına dahi olsa, bir avuç adamın ellerindedir. bu adamlar, kendilerinin ve bazı kişilerin paralarının dahil olduğu büyük yatırımlarla ilgilenmektedir. ve çıkarları için gerçek ekkonomik bağımsızlığa zarar vermektedirler. uygar dünyanın, tamamen kontrol edilen, sindirilen ve en kötü yönetilen devletlerinden biri haline geldik. fikir özgürlüğünün, yönetime inancın ve demokratik seçme özgürlüğünün olmadığı bir devlet, bir devlet ki, egemen ufak bir grubun keyfine ve zikrine kalmış.' woodrow wilson (1856-1924) kongre üyesi louis mcfadden da asıl gerçeği, tasarı kanunlaştıktan sonra söylemiştir: 'burada bir dünya bankası sistemi kuruluyor, uluslararası bankerler tarafından kontrol edilen bir merkez. beraber hareket edip kendi ihtirasları için dünyayı köleleştiriyorlar. devlet, federal banka tarafından gasp ediliyor.' şimdi halka "federal rezerv sistemi"nin ekonomik bir dengeleyici olduğunu söylediler. enflasyonun ve ekonomik krizlerin geçmişte kaldığını söylediler. tabii tarihin bize söylediği gibi hiçbir şey değişmeyecekti. şimdi uluslar arası bankerlerin elinde hırslarına yeni boyutlar kazandıracak işleyen bir makine vardı. örneğin;1914- 1919 yılları arasında federal banka piyasaya para arzını neredeyse % 100 arttırdı. küçük bankalara büyük borçlar verildi. sonra 1920 yılında, federal banka büyük miktarda parayı piyasadan geri çekti, dolayısıyla kredi veren bankalar büyük miktarda borcu geri istedi ve tıpkı 1007 de olduğu gibi bankalara hücum başladı. federal rezerv sistemi dışında 5400 rakip banka iflas etti. tekel iyice bir grup bankerin eline geçti. kongre üyesi charles lindberg 1921 yılında şunları söyledi: "federal rezerv kanunu altında krizler bilimsel olarak yaratılmaktadır. şu anki kriz yaratılanların ilkidir ve matematiksel bir denklemden ibarettir" hâlbuki, 1920 deki kriz sadece ısınma turuydu. 1921- 1929 yılları arasında federal banka para arzını yine yükseltti, halka ve bankalara büyük borçlar verdi. o sırada borsada marj kredisi denen yeni bir kredi tipi vardı. basitçe, bir yatırımcı bir hisse senedine değerinin sadece % 10'unu ödeyip sahip olabiliyordu, kalan %90'ı için broker'a borçlanıyordu. bir başka değişle, bir kişi 1000 dolarlık hisseyi 100 dolar ile alabiliyordu. bu yöntem 1920'lerde popülerdi, sanki insanlar borsada para kazanmaya başlamışlardı. ama bu kredi tipinin bir handikabı vardı. parayı her an geri isteyebilirlerdi ve 24 saat içinde ödemeliydiniz. buna marj çağrısı denirdi ve marj çağrısı sonucunda genellikle borca girerek aldığınız hisseyi satmak zorunda kalırdınız. ekim 1928'den itibaren birkaç ay önce jp. morgan, rockefeller, berhard barack ve diğer simsarlar sessizce borsadan çekilmeye başladılar ve 24 ekim 1929'da marj kredisi vermiş new york'lu finansçılar alelacele paralarını geri istemeye başladı. bu borsada inanılmaz büyük bir tasfiye satışına neden oldu, çünkü herkes marj borçlarını ödemek istiyordu. böylelikle 16000'in üstünde banka iflas etmiş oldu ve aralarında anlaşan bankerler rakip bankaları ucuza satın almakla kalmadı, aynı zamanda koca şirketleri üçbeş kuruşa satın aldılar. bu amerikan tarihinde en büyük soygundu. ama burada bitmedi. federal banka para arzını arttırıp bu ekonomik çöküşe son vereceğine hiçbir şey yapmadı ve insanlık tarihinin en büyük bunalımına önayak oldu. bir kez daha banka kartellerinin uzun zamandır düşmanı olan louis mcfadden, federal rezerv yönetimini suçlayarak kovuşturma başlattı ve bunalım hakkında konuştu: "bu dikkatlice ayarlanmış suni bir olaydır. bankerler hepimizi umutsuz bir duruma soktular, bu şekilde bizi yönetebileceklerdi." beklendiği gibi, iki suikast teşebbüsünden sonra mcfadden, itham ettiği suçların üstüne gidemeden bir ziyafette zehirlendi. toplumu sefalete sürükledikten sonra, federal rezerv bankacıları, altın standardı'nın kaldırılması gerektiğine karar verdiler. bunun için öncelikle sistemdeki kalan altını ele geçirmek gerekiyordu. bu yüzden bunalıma son vermek bahanesiyle 1933 yılında altınlara el koymaya başladılar. 10 yıllık hapis tehdidiyle amerika'daki herkes sahip oldukları altın külçelerini hazineye vermeye zorlandı, yani halkın geriye kalan tek mal varlığını da soydular. 1933 yılının sonunda altın standardı lağvedildi. 1933 yılından önce basılan dolar'a bakarsanız üstünde "altına çevrilebilir" yazar. şimdiki dolar'a bakarsanız üzerinde "kanuni para" yazar, yani hiçbir geri dönüşü yoktur, değersiz bir kâğıt parçasıdır. paramıza değer kazandıran tek şey piyasada ne kadar bulunduğudur. bu yüzden para arzını ayarlamak, aynı zamanda değerini ayarlamak anlamına gelir, bu da bütün ekonomilere ve toplumlara diz çöktürecek bir güç demektir. "bana bir ulusun para arzının kontrolünü verin, o zaman kanın koyanları bile takmam." -m.a rothschild- rothschild bankacılık krallığının kurucusu kar sağlamanın ve kontrolün diğer aracı, savaştır. eyalet sekreteri william jennings'in gözlemine göre: "büyük yatırımcılar, dünya savaşı ile yakından ilgileniyorlar, çünkü savaş kar getirecek fırsatlar demek" uluslar arası bankerler için meydana gelecek en karlı şey savaştır. çünkü savaş ülkeyi, federal rezerv bankasından daha çok faizli para almaya zorlar. *
ne var ki o dönemde paralar altına bağlı olduğu için merkez bankasını kurmak için kredi bulunması gerekmiş ve para ihtiyacı amerikan-türk yatırım ortaklığına 25 yıllık kibrit imtiyazı verilmesi karşılığı alınan 25 yıl vadeli ve yüzde 6.5 faizli 10milton altın kredi alınarak karşılanmıştır.
Bankanın temel amacı fiyat istikrarını sağlamaktır. Banka, fiyat istikrarını sağlamak için uygulayacağı para politikasını ve kullanacağı para politikası araçlarını doğrudan kendisi belirler.
Banka, fiyat istikrarını sağlama amacı ile çelişmemek kaydıyla Hükümetin büyüme ve istihdam politikalarını destekler.
Bankanın temel görev ve yetkileri şunlardır:
I- Bankanın temel görevleri;
a) Açık piyasa işlemleri yapmak,
b) Hükümetle birlikte Türk Lirasının iç ve dış değerini korumak için gerekli tedbirleri almak ve yabancı paralar ile altın karşısındaki muadeletini tespit etmeye yönelik kur rejimini belirlemek, Türk Lirasının yabancı paralar karşısındaki değerinin belirlenmesi için döviz ve efektiflerin vadesiz ve vadeli alım ve satımı ile dövizlerin Türk Lirası ile değişimi ve diğer türev işlemlerini yapmak,
c) Bankaların ve Bankaca uygun görülecek diğer mali kurumların yükümlülüklerini esas alarak zorunlu karşılıklar ve umumi disponibilite ile ilgili usul ve esasları belirlemek,
d) Reeskont ve avans işlemleri yapmak,
e) Ülke altın ve döviz rezervlerini yönetmek,
f) Türk Lirasının hacim ve tedavülünü düzenlemek, ödeme ve menkul kıymet transferi ve mutabakat sistemleri kurmak, kurulmuş ve kurulacak sistemlerin kesintisiz işlemesini ve denetimini sağlayacak düzenlemeleri yapmak, ödemeler için elektronik ortam da dahil olmak üzere kullanılacak yöntemleri ve araçları belirlemek,
g) Finansal sistemde istikrarı sağlayıcı ve para ve döviz piyasaları ile ilgili düzenleyici tedbirleri almak,
h) Mali piyasaları izlemek,
ı) Bankalardaki mevduatın vade ve türleri ile özel finans kurumlarındaki katılma hesaplarının vadelerini belirlemektir.
II- Bankanın temel yetkileri:
a ) Türkiye'de banknot ihracı imtiyazı tek elden Bankaya aittir.
b) Banka, Hükümetle birlikte enflasyon hedefini tespit eder, buna uyumlu olarak para politikasını belirler. Banka, para politikasının uygulanmasında tek yetkili ve sorumludur.
c) Banka, fiyat istikrarını sağlamak amacıyla Kanunda belirtilen para politikası araçlarını kullanmaya, uygun bulacağı diğer para politikası araçlarını da doğrudan belirlemeye ve uygulamaya yetkilidir.
d) Banka, olağanüstü hallerde ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun kaynaklarının ihtiyacı karşılamaması durumunda, belirleyeceği usul ve esaslara göre bu Fona avans vermeye yetkilidir.
e) Banka, nihai kredi mercii olarak bankalara kredi verme işlerini yürütür.
f) Banka, bankaların ödünç para verme işlemlerinde ve mevduat kabulünde uygulayacakları faiz oranlarını, belirleyeceği usul ve esaslara göre bankalardan istemeye yetkilidir.
g) Banka, mali piyasaları izlemek amacıyla bankalar ve diğer mali kurumlardan ve bunları düzenlemek ve denetlemekle görevli kurum ve kuruluşlardan gerekli bilgileri istemeye ve istatistiki bilgi toplamaya yetkilidir.
III- Bankanın başlıca müşavirlik görevleri:
a) Banka, Hükümetin mali ve ekonomik müşaviri, mali ajanı ve haznedarıdır. Bankanın Hükümetle ilişkisi, Başbakan aracılığı ile sağlanır.
b) Banka, finansal sistemle ilgili olarak istenilecek hususlarda Hükümete görüş verir.
c) Banka, bankalar ve uygun göreceği diğer mali kurumlar hakkındaki görüşlerini ve tespitlerini Başbakanlık ile bu kurum ve kuruluşları düzenleme ve denetleme yetkisine sahip kuruluşlara bildirebilir.
Banka, kendisine verilen yetki ve görevlerle ilgili olarak düzenlemeler yapmaya ve bunları uygulamaya, bu düzenlemelere tabi kurum ve kuruluşlar nezdinde bunlara uygun hareket edilip edilmediğini ve kendisine gönderilen bilgilerin doğru olup olmadığını denetlemeye görevli ve yetkilidir.
kendisine verilen yetki ve görevlerle ilgili olarak düzenlemeler yapmaya ve bunları uygulamaya, bu düzenlemelere tabi kurum ve kuruluşlar nezdinde bunlara uygun hareket edilip edilmediğini ve kendisine gönderilen bilgilerin doğru olup olmadığını denetlemeye görevli ve yetkilidir.
Banka, kendisine verilen görev ve yetkileri, kendi sorumluluğu altında bağımsız olarak yerine getirir ve kullanır.
Banka, para politikası araçlarının kullanımı sırasında işlem yaptığı banka, kişi veya kurumun iflası halinde, alacaklı olduğu miktar ve faizi için iflas masasına imtiyazlı alacaklı sıfatıyla iştirak eder.
Banka mensuplarının görevlerini yerine getirmelerinden doğan tazminat davaları ancak Banka aleyhine açılabilir. Bankanın rücu hakkı saklıdır.