edirne şehrinin batısı ve güneyinden akıp giden, yağmurlu zamanlarda kardeşi tunca nehriyle taşmak suretiyle birleşen nehrimizdir. ayrıca ülkemizdeki nehirler arasında denge profilini oluşturmuş tek nehirdir.tuna nehrinin bir kolu olup edirne'nin enez ilçesinden ege denizine dökülmektedir. meriç nehri yunanistan ile de sınırımızı oluşturmaktadır.
kıyısında bulunan sosyal tesisler, her yıl su basması ile tadilata girer. özellikle askeriyenin tesisleri zarar görür. bir akıllı da çıkıp demez ki: aga biz ne yapıyoruz. boşa kürek çekiyoruz. gelin burayı taşıyalım.
ingiltere lozan konferansında türkiyeye meriçin batısında toprak vermemek konusunda diretmiştir. Tek istisna yunanistanın savaş tazminatı olarak verdiği meriçin 2 km batısında bulunan karaağaç kasabasıdır.
şayet edirne'de iseniz küçük bir odanın içinde hissedersiniz bazen kendinizi. genelde seversiniz, küçüktür ama sizindir ancak; bazen bunalırsınız, nefes alamayacakmış gibi hissedersiniz ve kaçmak istersiniz, tek bir yer vardır orası da nehir kenarıdır .
içtiğiniz bir biradır , ettiğiniz iki kelamdır ama hiç bir zaman o kadar basit değildir. derdinizi tasanızı nehre döker öyle dönersiniz küçük odanıza.
meriç; arada kalmışlığın simgesidir aynı sen gibi ben gibi...
bazen dayanamaz tüm o yüklere, taşar bazen kendi içine öyle bir çekilir ki kuruyup yok olacak zannedersiniz.içini görmek istersin ama suyu bulanıktır renk vermez öyle herkese ama yılda en az bir kaç kişiye açar içini gören de bir daha geri gelmez.
neticede dinginliktir,huzurdur,zinde kalmaktır,yenilenmektir, kaçıştır bazende dönüşü olmayan bir gidiştir.
