evliyalara karışmış ultra -mesa-süper mümin -sofi olmuş ,60'a kadar her naneyi ye, kırmadığın ceviz kalmasın, alemlere ak,sonra imana geldim,sarık-cübbe-asa .
arkadaş ne güzel ülke eğer evliya olayından sakallanıyorsa helal olsun.
takdire şayandır .
az önce bir evlilik programında şarkı söyleyip dans etti. yalnız 90' lı yılların ne kadar ünlü hareketi varsa hepsini yaptı. break danstan, jakson' a uzanan bir yelpazede güzelce saçmaladı. içinde kaldıysa demek. aynı kafadan istiyorum. ne güzel lan.
Okuduklarıma göre yine televizyonlara çıkmaya başlamış ekran şebeği.
vakti zamanında evimizin altında sigara dumanından ortalığın doğru düzgün gözükmediği leş yuvası bir ateri salonu vardı. bu sefil mekandaki oyunlar da belli işte; tetris, street fighter ve haggar falan. salonun sahibi keş amca bir süreliğine mekanı devretmişti; kıvırcık saçlı, iri yarı, salak görünümlü bir abiye. bazılarının yalamaya doyamadığı bu genç adam duyduğumuza göre mankenlik yapmakta ve filmlerde ufak rollerde gözükmekteydi. yanında en az kendi kadar salak manken hatunlarla ara sıra uğrar mekanı kontrol eder, çocukların ona yalakalık yapmasından keyif alırdı. burada uyuşturucu satıldığına dair söylentilerin olduğu günlerden birinde polis baskın yapmıştı da bu şapşal adam neredeyse ağlayıp diz çökecek kadar zavallılaşıp polislere yalvara yakara olaydan sıyrılmıştı. biz de ilkokul çağlarında küçükler olarak azar işitmeyerek oradan zar zor sıvışmadan evvel onun bu aciz durumunu seyredip epeyce gülmüştük. sonrasında birkaç gün geçmeden tekrar mekanı eski sahibi olan, gece gündüz sarhoş gezen adama devreden o şapşal tip de bu meriç denyosundan başkası değildi işte.
her ne kadar çok ufak yaşlarda olsam da bu adamın işlettiği bir mekanda bulunmuş olmaktan utanmıyorum dersem yalan olur. çocukluğumun en rezil anılarından biriydi herhalde, o ve çevresindeki salaklıklara şahit olmam...
Nereden hatırladıysam. En kısa sürede bu anıları unutturacak bir şeylerle meşgul olayım iyisi mi. Selametle!
herkesin uyuz olmak isteyip olamadığı adamdı. o yüzden insanlar o dönem ikiye ayrılırdı : meriç erkan'ı sempatik bulanlar, ve sempatik bulduğunu itiraf edemeyenler.