yaklaşık 10 dakika falan izledim, belli bir sahneden çıkardığım anlam kadarı ile, dizinin senaryosu LEv Nikolayeviç Tolstoyun ölümsüz eseri Dirilişten alınmış olabilir.. kitabı okumanızı şiddetle tavsiye ederim bu arada.
konusunun klişe olmasına karşı izlebilirliğinin olduğunu düşündüğüm(bunda mustafa üstündağın oyunculuğu etkili) içinde bolca entrikanın olduğu tipik bir kanal d dizisi.
çok iyi bir dizi. bugünkü bölümünde özgü namal resmen oyunculuk dersi veriyor. zaten onun yer aldığı hiçbir proje başarısız olmadı. yedi tepe istanbul'dan beri hep kaliteli işlerin cuk oturan oyuncusu olmuştur. dizinin dramatik yapısı da kusursuz. geriye dönüşlerle anlatım her dizide tutmaz ama bu öyküye yakışmış.
bu diziyi izledikçe aklıma bir zamanların fenomeni ezel dizisi geliyor aklıma. gerçekten çok iyi bağlıyorlar konuları birbirine. bu arada sermet karayel ile fedaisi ali yardırmaktadır.
--spoiler--
mehmet ile narin'in annesinin ölümündeki bacadan zehirlenme mevzuusunda bence aydınlanmamış gerçek var. madem bunlar rüzgardan zehirlendi şadiye neden evde değildi. bence bunların hepsinin altından ya babaları recep yada o kart horoz terzi çıkacak. öldürüp sobadan zehirlendi süsü verildi yani.
--spoiler--
lan çok kaliteli , güzel bir dizi bu be. geçmiş zamandaki çocuk oyuncuların performansı inanılmaz. hikaye zaten çok samimi ve sıcak.
son zamanlarda tv de rastladığım en güzel şey.
(#19308778) dediğim çıkmaya başladı. kart horoz terziyi pastanecinin oğlu şadiye'nin sevgilisi zafer bıçakladı. ama terzi ölmedi. hastaneden çıkıp öc almak için şadiye'nin eve geldi ve sobayı tüttürdü. herkes zehirlendi. şadiye kaçtı ve mezarlıkta herkesten uzakta ''benim yüzümden'' diyerek ağlamasının sebebi buydu
son bölümdeki yırtık çorap olayında ağladım resmen; küçük fırat' ın yaptığı ile de kahkahayı bastım. uzun zamandır televizyon izlemediğim halde, işim bile olsa, bilgisayar başından kalkıp bitene kadar izliyorum bu diziyi.
bayılarak izlediğim dizi. öyle ki çarşamba kaçırdığım bölümü bugün keyifle izleyeyim diye kimseye tek kelime ettirtmedim dizi hakkında. böyle harikulade bir dizinin başrol oyuncusunun "beren saat, tuba büyüküstün, bergüzar korel, sinem kobal, vb. gibi artık sıkıldığımız" dizi oyuncularından olmaması ayrı bir memnunluk kaynağım.
--spoiler--
özgü namal'ı, bu diziye kadar hiç hoşlanmadığım burçin terzioğlu'nu ve mustafa üstündağ'ı izlemek büyük keyif. çok başarılılar fikrimce. tabi geri kalan bütüün dizi oyuncuları çok doğru seçilmiş.
birçoğu gibi "atıf çook tatlı" diyebiliyorum ayrıca.
dizinin ilerleyen bölümlerinde deniz sermete aşık olacak bunlar evlenebilir
atıfla narin sevgili olacak evlenecek (diye umut ediyorum.)
seyrettiğim tek dizi. özgü namal inanılmaz hele ceren balıkçı için söyleyecek hiçbir şey yok. çok başarılı konusu o eski yıllara dönüşteki kusursuzluk narinin ruh hali vs. herşey mükemmel ancak o ırmak dişlerini deli gibi sıkmıyomu uyuz oluyorum Allah aşkına biri şu kıza konuşmayı öğretsin yorulmuyo mu anlamıyorumki onun olduğu sahnelerden nefret ettim. ama çok güzel saçları var kalça göbek de o beyaz elbisede baya hortlamış biraz dikkat etsin. daldan dala atladım özür diliyorum. *
çarşamba günlerime anlam katan kanal d dizisidir. izlemek için sabırsızlandığım, kalbimin çarptığı tek dizi şu an için. bu duyguyu en son kayıp şehir için hissetmiştim.