insan aşık olduğunda genelde içini beklenmedik his sarar. bu hisse bi ad takmak ister ama gerçekten bunun
ne olduğunu bilmez. çünkü gerçekten bunun nasıl bir şey olduğunu anlamaz. sadece yaşamak bunun tadını çıkarmak ister. hoşlandığının yanındayken çok garip olur yanından hiç ayrılmak istemez. acaba diye
düşündürür insanı bu his. acaba ondada bu histen birazcık olsun var mı diye düşünür durursunuz. kendi kendinizi yersiniz size karşı herhangi hoş bir hareketinde kendi kendinize hayaller kurarsınız.belki karşıdaki insan yaptığı sıradan bir şeydir ama siz onu istediğiniz yöne çekmek istersiniz.böyle geçer gider. siz sırf onu kaybetmemek için sürekli beklersiniz sürekli
konuşmak istersiniz. o zaman etrafınıza bunu anlatmak istersiniz. çünkü anlatmak gerçekten içinizi ferahlatır.başlığı açan arkadaşın bunu anlamsı için ilk önce bunları yaşaması o duyguyu tatması lazımdır. gerisi gerçekten hikaye.
sen daha aşk kelimesini doğru düzgün telaffuz etmesini bile bilmiyorsun. otur oturduğun yere. aynanın önünden kendi diş fırçanı al zihnini fırçala biraz... diye cevap verilmesi gereken söz.
aşık olup olmamak arasında gidip gelen kişinin, bunu yeni farketmeye başladığında karşısına her gelene söylemek istediği cümle.
- merhaba ben aşık oldum da.
+ ?
- ben birlikte uyanmak istediğim, aynanın önünde diş fırçasını görmek istediğim, film izlerken ağladığımda göz yaşımı koluna silebileceğim, şarkılar dinlerken yanındayken bile onu düşündüğüm birine aşık oldum da.
+ hassiktir..