sosyalizmi çok okuması gereken yazardır. kendisi bunun bir düşünce sistemi olduğunu tikky ağzının bu sisteme hiç gitmediğini, dışardan bakıp birşeylere karar vermemesi gerektiğini anlamalıdır. **
edit: 'bunun haricinde yükselmesini umduğum bir ışığı vardır. eğer dikkat ederse tabi.' olduğu gibi geri alıyorum bu cümleyi. *
son saatlerde arama butonuna "kürt" yazarak sol frame e gelen her başlığı doldurmaya and içmiş gibi davranan yazar. bazen "kurt" kelimesi çıkıyor ama o da ilgi alanında. *
tanımlanamayan yazar. tıpkı ufo gibi. tanımlara sığamamanın maarifet olduğunu mu düşünmektedir bilemem ama ben kendisinden hiç haz etmedim. yani özel mesaj yollayarak beni deşifre etmesini engellemek gibi bir düşüncede değilim ve sırf bu yüzden nick altına entry yazıyorum. sevmedim seni ve açıkçası çok sinsi bir insan izlenimi yartıyorsun entrylerinle. o eksi veren kişilerden birisiyim. dtp'liler teröristtir demiyorsun sırf vatandaş seçti diye. ilginç çünkü senin de onlardan farkın olduğunu düşünmüyorum. onlar ki dağlardaki pkk'lılara "kardeşim" diyor bu durumda sen de "kardeşim" diyorsun. evet sen de "onlardan"sın bana göre. "biz"den yani taoculardan değilsin senin deyiminle. en azından benim sabit fikirlerim nereye yürüdüğümü gösteriyor. peki senin nereye gittiği belli olmayan yolunun doğruluğundan nasıl söz edilebilir? ne üniter devlet sisteminden şikayetçiyim ne de dtp'nin kürt kökenli türk vatandaşlarımızı temsil ettiğini düşünmekteyim. sen ve senin gibi "sizden" olanlardan derdim var. dilerim bir gün bu ülke "sizlerden" kurtulur ve "bizler" tek bir vatan olma yolumuzda devam ederiz. yine de kendi yolunda sana kolay gelsin tabi bir gün o yol hala yerinde duruyor olarak bulabilirsen. dilerim o yolun yanlışlığını en erken zamanda anlarsın.
kendisini konumladığı ve tanımladığı yeri bir türlü anlayamadığım yazar, ancak anladığım kadarıyla da sunmak isterim ele güne ve kendisine karşı. ve nickaltı yazmamaya özen gösteren biri olarak çaydaki bisküvi misali baştan söylemeliyim ki; asla düşüncelerine müdahele edecek değilim, yazdıklarının birçoğunu okur ve beğendiklerimi oylarım beğenmediklerimi de eksilerim her sözlük yazarı gibi. ama eleştirinin yeri geldiğinde de bunu iletmenin gerekliliğine inananlardanım.
dilinde hep o "taocular, çakma sosyalistler, oportünistler bilmem neler" yine yeni yeniden aynı besteler aynı güfteler, son demokrasinin el işi sehpa üstü dantel örnekleri midir bunlar ördükçe sıklaşan? nedir bu sürekli birilerini etiketlendirme ihtiyacı, sürekli birilerine giydirme kaygısı ve uğraşı (ne farkı kalır etiketlendirdiklerinden insanın o vakit, çünkü eylemin dünyasına giriş yapar bu sayede ya da şeyler dünyasına) ve zaten dallanıp budaklanan bir yığın sosyalist fraksiyon arasında "kendisini cephe ilan edenlerin" dogmatikliğine dair eleştirisi, kurgusu veya sunusu nedir diye merak etmekteyim, aydınlanma çağımı bitiremedim aydınlatılmayı bekliyorum. demokrasi kişilerin kırbacı, sosyalizm ise ağlama duvarı değildir bildiğim kadarıyla.
geçmişte sol'un yaşadıklarına romantizmle yaklaşarak "çok acı, çok cefa, çok yorgun, çok işkence..." sonuçları çıkarıp -nedense hep o sonuçlar alınıp koyulur şimdiki devrimci mücadelenin bir yerlerine- sözlük yaşantısının yazı ile dışavurumunda gözümüze gözümüze sokması da rahatsız ediyor beni.
bu da naçizane en sert eleştirim olsun işbu yazıdaki, başka da bir şey yazarsam başıma satre düşsün.
sırf dtp'yi kolladığı için "demokrat" ilan edilen yazar.
kendisi kendisine göre demokrattır, kendisine göre sosyalisttir, yazıdığı yazıların tamamına yakınını okudum, yaklaşık 20 tane içinde "kürt" geçen başlıkta yazısı var pkk, abdullah öcalan veya başka başlıklardaki kürtlere yönelik ifadelerini saymıyorum bile.
neyse, bu kişi sosyalist olduğunu iddia etmekte ırkçılığı lanetlemekte vs.
ırkçılıkla alakalı yazdığı yazıların bazılarına haklı ancak, genel olarak türk kelimesini ırkçı addetmiş. ırkçılık türklüğün tekelinde değildir. ayrıca, türklüğün tanımı anayasa nin 66 nci maddesi'nde açık ve net şekilde yapılmıştır. ülkemizde türklük, bir ırkın veya kendi tabiri ile bir kavmin tekelinde değildir. ülkemizde türklük, bir milletin adıdır. bu konudaki yanlışları kafasından silmesi gerekmektedir. en azından anayasa'nın ilgili maddesini okusun.
fransa'da milyonlarca afrika kökenli insan var ama hepsi "fransızım" diyor. neden? çünkü fransa'da da "fransız" kavramı vatandaşlık kavramıdır.
hem ırkçılığa karşılık gelip hem de mikro milliyetçilik çerçevesinde kürtçülük yapmak biraz tuhaf bir durum. ufuk uras demiyor mu, "milliyetçilik bölücülüktür" diye? peki mikro milliyetçilik bölücülüğün daniskası değil mi? herkes kültürünü yaşasın eyvallah ancak, "ben türk değilim, kürdüm, lazım, çerkezim, çeçenim" boyutuna geldiğinde asıl bölünmüşlük olmuyor mu? bulgarlar, yunanlar, ermeniler, araplar, sırplar, hırvatlar osmanlı'da mikro milliyetçilik ile kopmadı mı? emperyal güçler bugün bizi ayrışmaya iterken "dekokrasi" kılıfı altında bizim de "demokratlık adına" onların ekmeğine yağ sürmemiz çok mu iyi olmaktadır? türkiye'de onlarca etnik yapıdan tek halk, tek millet vardır. türk milletidir. tek bayrak, tek devlettir. elbette ki, etnik unsurlar kültürünü yaşamalı buna en ufak sözüm yok, demokrasi hüküm sürmeli ancak, sadece kürt kimliğini öne sürüp demokrasicilik oynamanın manası yok.
edirne'deki boşnak mültecilerin yaşadığı şartları git gör veya öğren karala bir şeyler, alevi mezhebinin sorunlarını yaz, karadeniz sahil yolunu yaz, belek ormanlarını yaz, çıkacak olan sosyal güvenlik yasasını yaz, vergi aflarını yaz, siyasi partiler kanununun adaletsizliğini ve antidemokratikliğini yaz, %10 barajın eleştir, temsilde adaletsizliği eleştir. demokrasi demek kürt kimliğini diğer unsurları göz önünde bulundurmadan savunmak demek midir? hani "dondurmam gaymak" filmindeki ödp propagandasında geçen sembolik kaplumbağa eylemlerini de savun.
kavimler göçü sonrasında bu topraklara gelen türk boyları buradaki etnik unsurları kılıçtan geçirmedi, zaten ırk olarak "ben saf türküm" diyen birinin alnını karışlarım. gitsin orta asya'daki çekik gözlü çocuklara baksın, bir de dönsün kendisine. biz burada, buradaki yerel unsurlarla eridik, osmanlı ile büyük bir millet olduk, mikro milliyetçilik ile osmanlı dağıldı ve 1923'te yeniden bir millet olduk. millet olmanın değerini bilmesini tavsiye ederim.
türküm demek nasıl faşist söylem addeliyor da, kürdüm demek, ermeniyim demek demokrasi gösterisi oluyor? bu bir çifte standart değil midir?
bugün avrupa'nın göbeğindeki, bize dikte edilen demokrasi türünün ağa babası belçika'da mevcut ve belçika bölünüp, bölünmeme sorunuyla karşı karşıya.
"biz demokrasi istiyoruz" diyor bazı kürt kimlikli kardeşlerim mikro milliyetçilik temelinde. kardeşim, senin kültürün değil mi şu andaki modern feodalite? senin kültüründe yok mu berdel, töre cinayeti vs? önce bunlara bir tepki gösterin de görelim demokrasi aşkınızı!
kendisini sadece ve sadece "kürt" kimliğini yazılarına kullandığı için "yılmaz demokrat" ilan edenlerin samimiyetini üstte yazdığım bu ülkenin diğer demokrasi sorunlarını yazmaya davet ediyorum.
bu yazımı, okuduktan sonra da, "eeh be, senden mi öğreneceğim be demokrasiyi" deyip göz ardı edeceğini biliyorum. umarım yanılıyorumdur.
jonathan meredith'in ismi verilmiş bu destroyer, 1979 tarihinde türk deniz kuvvetlerine verilmiş ve yıllarca tcg savaştepe olarak görev yapıp, 1998 yılında hurdaya ayrılmıştır...
ironi yapmasını bilen, iyi yazardır. pkk'nın tüm boyutlarıyla halkımıza yansıtılmadığını, bilginin çarpıtıldığını dü$ünmektedir. kürt değildir, sadece e$itlikçidir. kürtler ülkemizi sömürüyor demez, biz onların özgürlüğünü sömürüyoruz der. yanlı$ bilgilerin ve ırkçılığın kar$ısında olan yazardır. ilgiyle takip ediyoruz.
entrylerini gördüğümde mutlu olduğum bir yazardır. lakin her eşitlikçi insan gibi yanlış anlaşılmaktadır, anlaşılacaktır. kafasına takmasındır. bu halka, o kendisine vatan haini muamelesi yapan terliksi hayvanlardan daha çok katkısı olmaktadır ve olacaktır kanımca.
kendini kanıtlamış bir devrimci. kullandığı kelimelerin %95'i "faşist" olan arkadaş, kendi kelimelerinden yola çıkarak milletin de %95'ini "faşist" yapmış. tebrik ediyoruz. bir tek kendisi doğrudur. alkışlıyoruz kendisini.
demek ki neymiş ? herkese faşist diye iftira atarsan, bir tek mazlum sen olurmuşsun.
kürtçülerle, turancıları da aynı kefeye koymak gibi bir mantıksızlık yapmış. bir kez daha alkışlıyoruz. saddam, barzani ve abd tarafından soykırıma uğratılan musul-kerkük türkmenlerini, rus faşizmi sayesinde türk kimliğini kaybedip "enternasyonalleşen" batı türkistan'lıları, halen çin işgali altında "nüfus planlamasına" ve "nükleer araştırmalara" tabii tutulan doğu türkistan'lıları yani faşizme maruz kalan insanları faşist yerine koyup; milli bilinci olmayan, ermenistan-israil-abd üçgeni tarafından baştan yazılan tarihi benimseyen, birbirinin ne konuştuğunu anlamayan bir toplulukla ve emperyalist güçler tarafından ortadoğu'da resmen bir maşa haline gelen şeylerle eşit tutma cesaretini ve mantığını bize kazandırmış bulunmakta.
not : biz türkler, yani senin deyiminle "mamma li turchi" ya da faşistler, türkçe'de emperyalizme "sömürgecilik" diyoruz. yani başkasının toprağını ve insanlarını sömürmek. kendi milletinin bir arada olmasını istemek bundan çok farklı bir şeydir.
belki kendi meşrebince bir şeyler anlatmaya çalışıyor. ama bazı konular hakkında aşırı takıntılı ve heyacanlı tavrı yüzünden sevimsiz gözükebiliyor. yazılarında didaktik ve yaftalayıcı olmaya çalışması savunduğu ideolojiye dogma boyutundaki bağlılığı nedeniyle makul görülebilir. ama bilgi noksanlığı ve fikri sorgulamadan uzak bir zihne sahip olduğu için asla kendi düşüncesini üretemez böyleleri. önüne koyulan şablonun propogandasını papağan gibi tekrarlamaktan öte bir şey ellerinden gelmez çünkü. karşı görüşün tezlerini çürütebilecek donanıma da sahip olmadıkları için, bel altından çalışarak tartışmayı kendi seviyesine indirgerler, minder dışı güreşçileridir.
provokatörler genellikle bu tarz insanların arasından çıkar..