aki kaurismaki amerikan emperyalizmini öven, fatih akin militarizme sirtini yaslayan haneke de burjuvaziye hayranligini gösteren filmler yapmiyorsa, meral okay da durusu, söyledikleri, oynadigi rol geregi asmali konak gibi bir dizinin öykü yazarligini yapamaz. hadi yapti diyelim, sonrasinda ortaya cikan isi-ki bence son derece kepaze ve ucube bir isti bir bütün olarak; bir hayli popüler olduktan sonra seyman aga'yi yaratan tanri olarak her tarafa yarattigin bu ucubeyle övünen demecler verip durmaz onu ballandirmazsin. yaptin mi; o zaman tutarliligin da sahsiyetin de sorgulanir.
yaptığı işler üzerinden tartışılan insan. yaptığı işi seçme şansı olan kişiler, yaptıkları işlerle değerlendirilir. bir çaycıyı çaycı olduğu için eleştiremezsiniz, zira büyük bir ihtimalle başka şansı olmadığı için çaycı olmuştur. ama şarkı sözü yazan, halkla ilişkiler uzmanı bir kadını, tüm söylem ve eylemlerinin tersine bir kültürü öven işler yapar ve bundan para kazanırken görürseniz o insanı yaptığı işlerle eleştirebilirsiniz. kader yönetiminde olduğunu bilmiyordum, ama solcu bir abla diye bilirdim. umut tacirliği (bu star yarışmalarının hepsi böyle değil miydi canlar?) yapmak hangi solla bağdaşır bilmiyorum.
meral okay, teoride feodalizme ve onun kadına bakışına karşı çıkan biridir (solculuk ve kader yöneticiliği bunu gerektirir). eğer meral okay feodal düzenin en ballı güzellemesini* yazıyor ve bundan para kazanıyorsa birileri de "bu ne perhiz bu ne lahana turşusu" diyecektir. özünde iyi bir insan olması, güzel güzel şarkılar yazması(bir feodal ne kadar şiirsel olabilir, tartışmalı olmakla beraber), yaman okay'ın karısı olması kendisini bu eleştirilerden muaf tutmaz.
dızılerı gercek hayatla karıstıranların ya da neyın ne ıcın ne amacla yapıldıgını bılmeyenlerın, kurtlar vadısı ızleyıp polat alemdar karakterını gercek sanıp ornek alanların anlayamayacagı senarist oyuncu, reklamcı, söz yazarı herbişey.
kişiliği tam da kariyeriyle eleştirilmesi gereken kadındır. kişilerin yaptıkları işler kişilikleriyle uyuşmak zorundadır. bu durum, hiç istemediği işte çalışmak zorunda kalan ofis, plaza çalışanları için böyle olmayabilir. ofis insanları ya da yapmak istemedği işlerde çalışan insanlar için normal olan budur, kişi ve kişiliğinden çok farklı mesleği. ama bu durum, tv için geçerli değildir. meral okay da, aslında çok iyi bir insan ama neden böyle yaptığını anlamıyorum dediğiniz pek çok insan da tv'den büyük paralar kazanıyor. çoğunun bu paraya ihtiyacı bile yok. ya da şöyle söyliyim, zaten tiyatro'dan, sinemadan, şundan bundan para kazanan insanlar daha fazla para kazanmak için tv işleri yapıyorlar. daha fazla para için yaptıkları işler, yıllarca söyledikleriyle uyuşmuyorsa orada bir problem var demektir. kaldı ki, tv dizisi demek her şeyi affettirmiyor. hele o dizinin çok izlenmesi hiç hiçbir şeyi affettirmiyor. rating, yapılan işi meşru göstermeye yetecekse, ortada 10 sene sürmüş uygur kardeşler programı ve hatta reha muhtar duruyor. bu adamlara başarılı demek pek doğru gelmiyor bana.
meral okay özeline dönecek olursak, durum çok zigzag çiziyor. yeditepe istanbul gibi, en sevdiğim türk dizisinde oynamış bir kadın meral okay. baş kahraman, yıllarca koca parasıyla yaşamış bir kadın. kocasından ayrılınca, kendi ayakları üzerinde durmaya çalışıyor ve tam da orada büyük bir savaş veriyor. işçi bulma kurumunda kendisine "vasıfsız" dendiğinde görüyor gerçek hayatı. ondan sonrası tam anlamıyla kendini bulma ve ayakta durma savaşı. tam da olması gerektiği gibi bir kadını anlatıyordu yeditepe, tek başına ayakta durması gereken kadını. (konuyla çok ilgili olmasa da, dizinin diğer kahramanları da çok iyi oyunculuk çıkarmışlardı ve senaryo çok çok güzeldi. youtube'dan aratıp, ömer ve duru'nun diyaloglarını izleyebilirsiniz) asmalı konak da diziydi, yeditepe istanbul da. sonra, o dizinin kadın konusuna duyarlı oyuncusu olabilecek en maço karakteri insanlara öyle bir sundu ki, olacak gibi değil. kadın dövme ihtimali çok kadar yüksek bir karakteri, beyaz atlı prens olarak gösterdi. güce tapan kadınları "doğal" gösterdi. feodal ve kadın açısından baskıcı bir yaşam stilini, "aile sıcaklığı" diye yutturmaya kalktı. senaristler ya da yazarlar, tv için hafif, hazmı kolay ve popülist işler yapabilirler, eyvallah. ama yıllarca savundukları değerlerin tam karşıtlarını satmaya kalkarlarsa kişilikleri de solculukları da feministlikleri de tartışılır. tartışılabilir.
atv'de yaptığı umut tacirliğini (akademi miydi neydi) de unutmadık.
kişiliği, kariyeriyle ve yaptığı işlerele bağlantılı olarak eleştirilmemesi gereken senarist.(illegal yapımları olması durumu hariç tabii) asmalı konak bir televizyon dizisiydi. bu cümle birçok şeyi açıklamaya yeter bile. bu tv dizileri tek bir şey için yapılır o da rating. asmalı konak iyi bir dizi miydi? bence değildi. ama kesinlikle başarılı bir diziydi. yani senaryo, atv'nin istediği şeyi elde etmeye yetti. meral okay'da bu dizinin senaryosunu eminim türk insanına level atlatmak için hazırlamamıştı. sonuçta, bu para odaklı bir iş, büyütülecek hiçbir tarafı yok.
samimiyetsizligin ve tutarsizligin abidesi olarak degerlendirdigim sahsiyet. efendim solcudur. cok degerli yaman okay'in esidir. sezan aksu'nun kadim dostudur. muhtemelen cihangir dolaylarindan ikamet eder. ya da o muhitteki entelektüellerle icli dislidir. en sevdigi sehir prag'tir. biraz periferiktir vs. ona göre prag ama olsun yine de asiktir prag'a. tabii serde solculuk varya. ve en önemlisi kader'in yönetimindedir, hizli bir kadin haklari savunucusudur. ve heyhat ayni kisi, asmali konak denen, feodal zihniyete güzel gözlerle bakan, ürgügüp ortasinda, anadolu'nun bagrinda, ögle vaktinde basörtüsüyle sarap yudumlayan 60lik kadinlar yaratan, hersey ama herseyden önemlisi seymen aga gibi son derece arizali, kadin düsmani, güc sahibi, tüm zayiflarin ve kadinlarin kendisine taptigi bir figürü ortaya koyan ve bununla övünen kadindir meral okay. gerisi bos. kader yöneticisiymis, biyikli kadinlar eylemi düzenliyormus. beynelmilel de rol aliyormus, prag'a asikmis vs. hepsini geciniz. seymen aga karakteri gösteriyor, meral okay hanimefendinin capini ve nerde oldugunu göstermeye.
edit: simdiye kadar bu kötüleme aksiyonuna karsi ses cikartmamistim, gerek de görmüyordum. lâkin bu entry icin bunu bozacagim. kötülemek yerine, neyse bu sordugum soralara ve ortaya koydugum argümanlara karsi koyacaginiz argüman yazin. yoksa yazacak bir seyiniz, kötüleyip kendi kendinize tatmin olma zavalligina girmeyin.
22 yasında bir devlet memuruyken yasadığı hayattan sıkılıp herseyini geride bırakarak sanata atılmıs ve bunda da baki kalmayı hak etmiş cesareti kutlanacak insan.
vefat eden yaman okay ın eşi. ikinci bahar isimli efsane dizide kasap rolüyle sevdiğimiz, asmalı konak isimli diziyi yaratan güzel insan. sezen aksu nun çok yakın arkadaşı olup bazı şarkılarının sözlerine de imza atmış, kalpleri fethetmiştir.*
(bkz: yine mi çiçek)