Ölümüyle dincilerin, ağızlarından düşürmedikleri "yaradılanı yaradandan ötürü sevmek, ölünün arkasından konuşmamak, ıslamın hoşgörü dini olduğu, senin dinin sana benim dinim bana" sözlerinin mi yoksa "dindar kindar olur" sözünün mü doğru olduğunu ispatlamış sanatçı.
Her şeyi öğrendikte , bi tùrlü merhumun arkasından konuşmamayı öğrenemedik.. Günahtır yada başka birşeydir diye sôylemiyorum.. Herşeyden evvel etık degil bi kere .. Ulan ne osmanlı severmişsinız.. Kökenimizden tiksindirdiniz..
Editasyon : seri eksi oy veren ibne.. Arada bi soluklan şampîyon ha evet senide anlıyorum gôtùne giren entry zor çıkıyor tabi..
havva anaydı. ben öyle bildim öyle hatırladım hep. gülen gözleri, umut veren sözleri, hayatla alay edercesine güçlü duruşu... yaşamın ipini hiç bırakmayışıyla sevdim. yokluğunu bıraktı geriye, saygıdeğer hatırasını...
mekanın cennet olsun havva ana deyip susmak var ya, insan onuruna yediremiyor bunca pisliğin ortasında. şu an nefes alıyor olmanın verdiği kibirle, ukalalıkla, densizlikle yine bir gidenin arkasından zehrini kusan kin yüklü yaratıklar türemiş. içim acıdı...
beni kendimden, beni insanlığımdan, beni müslümanlığımdan, beni tarihimden, beni yaşamaktan utandırıyorsunuz siz. beni sevgiden utandırıyorsunuz. beni güzel olan her şeyden, iyi olan herkesten utandırıyorsunuz.
tiksiniyorum sizin nefret dolu satırlarınızı okudukça. yeniden, daha şiddetli öğreniyorum nefret etmeyi sayenizde. sayenizde ruhumun neresinde, nasıl gizlenmiş olduğunu bilmediğim bütün öfkeler, bütün isyanlar, bütün kinler açığa çıkıyor. size benziyorum sizin karşınızda ister istemez.
acılar içinde, o dilinizden düşürmediğiniz yaradan'ın merhametine nail olamadan, köpek gibi gebermenizi istiyorum.
hayatın verdiği cüretle kendinizi allah sanıyorsunuz, yargılıyor, asıyor kesiyor, kalem kırıyorsunuz ya, kurban olduğum allah'ım hesap vakti geldiğinde bunları biiiir bir hatırlatsın; bin mislini yapsın size istiyorum.
allah hepinizin belasını versin dini, kitabı dilinden düşürmeyip, ölenlerin arkasından neredeyse göbek atacak olan aptal sürüsü.
hakkında iyi yazanların bol bol pekiyi pek güzel ,kötü eleştirenlerin ise bol bol eksileneceği bir gündür bugün.netice de ölen bir insandır,üzülen insanlar vardır.ama kimse kalkıpta koskoca cihan padişahı kanuni sultan süleyman ı sevişme makinesine döndüren birini sevmemizi yada ona saygı göstermemizi beklemesin.
sevmezdik efendim kendisini. e toprağı da bol olsun, ölüme sevinilmez. resulullah, önünden bir gayrimüslim cenazesi geçerken dahi ayağa kalkarmış.
ama sevindiğimiz elbet bir nokta var. politik olarak gerek islam'a gerek osmanlı'ya durmaksızın saldıran güruh sahiplenmişti bu hanımı. ve bugün de bu tavırlarının arkasında durarak üzüldüler veya üzülmüş numarası yapıyorlar. ha bu sevindirici işte.
ölümüne çok üzüldüğüm, güzel insan. daha geçen gün mehmet barlasın programına katılıp her zamanki o kendinen emin, güçlü ve güler yüzüyle "muhteşem yüzyıl 4 sezon sürecek, bu bitince de allah uzun ömür verirse 2. abdülhamit in dizisini çekeceğiz" demişti. bugün öldüğünü duyunca şok oldum. ruhu şad olsun.
ölene allah rahmet eylesin denir biz de kendisine allah rahmet eylesin diyoruz ama gel gör ki yaptığı son işte bütün türk ve osmanlı düşmanlarının bir araya gelse yapamayacağı kötülüğü tarihimize yapmıştır. bu gün hiç kimse bizden öldü diye bu kadını yalayıp yutmamızı beklemesin.
rüyalarımda ritüel haline gelen meral okay ölümü, rüyaların sadece kabus niteliklerini hayata uyguladığını vurguladı tekrardan. pek çok eseriyle gözümüzü gönlümüzü şenlendirmiştir. her alemde gözü gönlü şen olsun, huzur içinde yatsın.
sol framede hakkında 80 tane entry girildiğini gördüğümde vefat ettiğini anladığım oyuncu. aslında isminden çıkartamamıştım kim olduğunu internetten bakınca '' aa yeditepe istanbul' da oynayan kadın '' dedim. mekanın cennet olsun.
3 gündür "yine mi çiçek"diyoduk. günde 100 kez dinlediğim bi şarkıyı yazan kişinin ölmesi şahsen beni üzmüştür."beni üzmedi tanımıyoruuum yeeeaaaa" diyenler üzülmemekte serbesttir. ama saygı duymasını bilmeyene kasımpaşa küfürlerimi ederim.rahat uyu meral abla.
hayatımda gördüğüm en iyi duruşa sahip olan sanatçıydı.
bir insan hem bu kadar güçlü durup ,hem bu kadar sıcak görünebilirmi...
sanırım bu sadece meral okay'a ait bir özellik olarak kalacak.
ananeme benzetirdim meral okayı
ananem hiç ölmezmiş gibi gelirdi bana...tıpkı meral okay gibi
şimdi ikisininde ölmüş olması üzüyor beni.
Allah nur içinde yatırsın inşallah.
evlilik aşkı öldürür diyenler şu yazısını mutlaka okumalı.
Bir gün evi düzenlerken fark ettim. Bir de baktım ki, benden çok Yaman'ın eşyaları var... Küçük poşetlerle sızmıştı.
Aşk bir sızma halidir...
Yaman o kadar temiz bir adamdı ki ona kızamazdınız. Bir o kadar da yiğitti. Ben derdim ki; bu adam ne zaman yorulacak! Meğer acelesi varmış...Herşeyi o kadar yoğun, hızlı ve coşkulu yaşıyor ve yaşatıyordu ki büyüleyici bir şeydi bu. Ben köşeleri çok olan bir insandım. Yaman beni eğitti...
Aşk kendinden vazgeçme halidir, kendi benliğini ezmeden 'biz' olabilme halidir...
insan egosu denetlenmesi en güç şeydir. Bunu ancak aşk becerebilir, sadece aşk ile üstünden atlayabilirsiniz...
Biz birbirimize karşı çok saygılıydık... Eee bazen de sıkılırdık, hele üç beş aydır bir aradaysak birbirimizin gözüne bakardık, önce kim gidecek diye, böyle nefes molaları da verirdik...
Döndüğümüzde yepyeni bir enerji ve hasret bekliyor olurdu bizi... Aşk bazen de bir kıyamama halidir... Şunu çok açık yüreklilikle söyleyebilirim, o benden daha iyi bir insandı...
O kadar bebek, o kadar adam, o kadar temiz, onun kadar beklentisiz, onun kadar temiz yaşamayı öğrenmeye çalıştım. Buradan bir öğretmen öğrenci ilişkisi anlaşılmasın...O, o kadar ahlaklı ve temizdi ki, yaşam biçimi ve duruşu karşısında başka türlü olamazdınız. Onun yanında kirli kalamazdınız. Böyle bir şölen gibi, bir lunapark gibi sevdalık yaşayınca bu görkemi taşımayan her şey bir çadır tiyatrosu gibi geliyor insana...
"Bu ateşle yanma hali o kadar derinden, için için yanıyor ki, dönüp bir başka ölümlüyü yakmaya içi elvermiyor insanın...Yaman’la her günümüz sevgililer günüydü...Eşine bu kadar çok çiçek getiren bir adamı daha analar doğurmamıştır...
Biz birçok defa sabah uyanıp birlikte gün doğumunu seyreder, ne bileyim çingene vapuruna binip sabah erken boğazı turlardık.Bugün eksik olan ne? Bu topraklarda eksik aşk ve mutluluk kutsanmaz, ayrılık ve acı kutsanmıştır... Birlikteliklerdeki tutku kutsanmaz da, ayrılıklardaki tutku kutsanır hep...Yaralarıyla mutlu olmaya daha yatkın bir kültüre sahibiz biz."
sahip olduğun o güzel duyguya özen göstermek, birbirinin dilsiz dilinden anlamak, yüreğini bilmek ama hesap sorarcasına değil ortakcasına, sevmesini bilmek evlilikteki aşk işte bunlar...yolun açık olsun kasap melahat.
toprak olsun veya kül olsun vücudun, neye yarar ki! siz kasap melahat'i öldürebilir misiniz? sanmıyorum bunu.
"adı bende saklı" unutulabilir mi hiç?
herkes aşkını konuşuyor yaman'la, ne bileyim, o unutulabilir mi?
çamurdan, ottan, halttan bahsedeceğinize, asmalı konak'ı unutmayı deneyin, bir döneme damgasını vuran dizileri, ali haydar ustayı, düşünün bir.
ya size neyse elalemin bilmem nesinden, o bayıla bayıla izlediğiniz hürrem'ler filan, bu hanımın eseri mi, evet eseri.
işte o yüzden hariçten gazel okumanın alemi de yok. bir insanı öldürebilirsiniz milyon kere, lakin, eserleri ölmez. hele de saygı duyulacak işler yapmışsa, ne de güzel bir şey.
bugün arkasından kim konuşuyorsa öldükten sonra, diyor ki, "iyi insandır, melek gibidir, meral abladır."
biz insanların en büyük ayıbı, en büyük kayıbı ve en büyük acizliği, istesek de istemesek de ölmeyi beceremeyecek olan insanlara saygısızlık yapmaktır.
ışıklarla uyusun meral okay. biz severdik, sayardık. yaptığı işleri takip ederdik. erken oldu. hiç kötü, yamanına kavuştuğunu varsayıyoruz.
muhteşem yüzyıl bilmem ben arkadaş. ikinci bahar dizinin tatlı annesidir o. güzel gülen kadın. mekanın cennet olsun. sen hep kıymetliydin. öldükten sonra tanınmayacak kadar yüce.. elbette sen yarınlara gittikten sonra senden çok daha fazla bahsedecekler.meral abla anneme selam söyle.
kendisini ilk gördüğümde sanırım 10-12 yaşlarındaydım. öylesine şevkatli bir konuşması vardı ki, hayatımın bir evresinde onunla karşılaşmış gibi, akrabammış gibi hissettim. hiç bir alakam olmamasına rağmen yahu ben bu kadınla bir yerde tanışmış olmam lazım derdim hep. hiç bir insana hissetmediğim duyguları meral okay'a karşı hissettim. allah rahmet eylesin. çok temiz kalpli bir insanı kaybettik.
"hayatta en zor şey bir ölüye aşık olmak" demiş ve en büyük sevgilisine, aşkına bu sabah itibarıyla kavuşmuş sanatçı. nur içinde yatsın, aşkla, aşkıyla..
Sebep olduğu/imza attığı dizilerle Türk milletinde ahlakın son kırıntısını da yok eden, ecdadına küfretmeyi marifet saymasına sebep olan "bu kadın"a verilen değer/tutulan yas; bugün Amasya'da kahpe mayınla şehit olan aslana veya köprünün çökmesiyle beraber sulara kapılıp kaybolan anneye gösterilmemektedir.
Ne yazık ki, zavallı cahil müslümanlar, öldükten sonra yakılıp küllerinin suya karıştırılmasını vasiyet eden bu kadına rahmet dileyip ardından ağlamakta fakat bu yaptıklarının neye mal olduğunu hiç mi hiç düşünmemekteler.
(Cehennemlik oldukları [Kâfir olarak öldükleri] açıkça belli olduktan sonra, akraba da olsa, nebinin de, müminlerin de, müşrikler için af dilemeleri doğru değildir.) [Tevbe Suresi, 113]