- pardon ben bir öküzlük yaptım mendil getirmedim bu film için siz de var mı acaba?
- ben her seferinde fazladan alırım. size de vereyim buyrun...
- teşekkür ederim.
- siz de dayanamadınız tabii bu sahnelere di mi?
- sormayın hanfendi ya dayanamadım valla bitmiyo anasını satıyım !
- evet bir de böyle sahneleri uzun tutuyorlar insan gözyaşlarına hakim olamıyo.
- gözyaşı ?
- evet gözyaşı... siz gözyaşlarınızı silmek için istemediniz mi mendili.
- hayır hanfendi ne alakası var. molada sıçıcam da afedersiniz ama. üzerinize afiyet ishal olmuşum. film'de uzun. halbuki 1 saattir sıkıyorum ha bitti ha bitecek diye ama daha varmış.
- ağlamak istiyorum ya duygusuz öküz.
- ağlıyorsun zaten kasma kendini.
- gidiyorum ben yaa gidiyorumm, ühühü.
- heyyy... ya madem gidiyorsun diger selpakları da ver yaramaz sana.
- hayvan!
the notebook türkçe anlamıyla not defteri filmi. hatta mendil fayda etmeyebilir, tuvalet kağıdı götürülüp, çekip çekip kopartmak daha mantıklı. zira tek bir mendil sel olan göz yaşı ve sümüğü durdurmaya yetmeyebilir.