Bir komunist gözüyle yazıyorum bu sağcı liderlere dair:
Menderes : atatürk sonrası becerilemeyen tek kalıbı biraz kırdı... Yumuşattı.
Özal: içlerinde aslında en hayrı dokunanı odur. Ekonomiyi bildiğimiz anlamıyla serbest piyasaya göre ayarladı... Ki öncesi sağcı hükümetler bile becerememişti.
Erdoğan: askeri ve bürokratik her şeyin en iyisini biz bilirizin tahakkümünü kırdı. Ama bunu yaparken de dükkana fil girmesi gibi, yıkıp dökerek yaptı genlerinden gelen siyasal islamcı karşı devrimci olarak.
Yani bu 3 adam da veya benzer 3 adam da bir şekilde lazımdı ülkeye. Yoksa çok statükocu bürakrasi temelli tuhaf ve bir ayagı topal bir ülke olurdu ülke.
Eski Bir komunist olarak Bense komple rejimin değiştirilmesi taraftarıydım o ayrı...
Ortak noktaları abd uşaklığı olup türkiyeyi dış borç batağına batırmak, kaynaklarını emperyalistlere açmak, milli ekonomi ve üretimi yok etmek, hırsızlık-yolsuzluğu yaymak ve kişisel yaşamları ister dini ister seküler olsun siyasette dini kullanmak olan üçlü.
Türk merkez sağının az çok bir kıymet arz eden tek lideri demirel'dir. Zamanında oy toplamak için yarı seküler görüntüsü altında cemaat tarikatlara verdiği destek gibi ciddi yanlışları olsa da, demirel üretim ve gerçek anlamında projelere kafası basan bir adam ve iyi bir cumhurbaşkanıydı.
şu şekilde karşılaştırma yaparsak:
*menderes özal'n babası, rte nin dedesidir
*özal menderesin oğludur, rte nin babasıdır
*rte menderesin torunu, özalın oğludur.
milletin adamlaridir. mustafa kemaldan sonra Türkiye Cumhuriyetini şaha kaldıran 3 isimdir. Kemalistler hemen eksilemeyin bakın bakalım ekonomiye,sosyal hizmetlerine bu adamlardan başka kim bu kadar hizmet yapmış?
rteyi, menderes ve özal'dan ayıran en önemli özelliği laisizmle olan derdidir. ortak yanı ise daha çok 12 Eylül ve Özal ile , neoliberalizme bağlılık ve onun gereklerini yerine getirme üstünedir. didiştiği sivil-asker bürokrasi, kendisini laisizmin bekçisi olarak tanımladığı için, rteye ayak bağıdır. rtenin şimdi yapmak istediği, Özalın da ajandasında olan özelleştirme, ticarileşme, devleti küçültme ve Türkiyeyi bir ucuz emek ekonomisi olarak dünya ekonomisine entegre etme. Özal dahil, önceki tüm sağcı liderlerden en önemli farkı ise, islami hayat tarzının yaşandığı, buna uymayanlara empoze edildiği bir sosyal karşı-devrimi adım adım gerçekleştirmek. Bunun için de yürütme ve yasamadaki üstünlüğe, yargı egemenliğini eklemek. Hatta bir de başkanlık sistemiyle bu otoriterleşmeyi pekiştirmek
Bütün bu hedefleri sandık rızasıyla gerçekleştirdiğini, bundan dolayı demokratik olduğunu söyleyen akpnin, o rızayı, halkı korkutarak, medya ile uyutarak , alternatifsiz bırakarak, kısaca ölümle korkutup sıtmaya razı ederek, sağlaması ise bir teferruat.
türkiye halkının en çok oy verdiği, zamanlarının en büyük devlet lideri olan üçlüdür. türkiye onları zamanında çağ atlamıştır. bunları yediremeyen düşmanları da hala vatan satılıyor palavralarına devam etmektedirler.