seçimi kaybedeceğini iyiden iyiye hisseden, sorulan sorulara cevap vermek yerine başka taraflardan konuyu saptırmaya çalışıp kendisine sorulan sorular konusunda tipik akp'li yaklaşımı olan "bunlar çamur at izi kalsın kampanyalarıdır" diyen belediye başkanı.
bu gece akdeniz tv'de canlı yayın konuğu olan chp antalya büyükşehir belediye başkanı mustafa akaydın ve chp antalya il başkanı ömer melli kendisi hakkındaki iddiaları ortaya koydular.
ömer melli, lara beach içinde mevcut plana aykırı şekilde 2006 yılında bir eğlence merkezi inşaatı başladığını bu inşaatın bitmesine yakın tutanak tutulmadan inşaatın büyükşehir belediyesi tarafından durdurulduğunu daha sonra sessiz sedasız inşaata devam edildiğini, kaçak olan bu eğlence merkezinin açılış reklamlarını menderes türel'in %50 ortak olduğu form ajans'a yaptırıldığını, daha sonra milli emlak'a kaçak binanın özelliklerine göre plan tadili istendiğini gösterdi. üstelik, ilgili şirkete menderes türel'in ortağı olduğu şirketin kapalı fatura şeklinde kesilen faturaların olduğunu, fatura fotokopilerini gösterdi, üstelik form ajans'ın ilgili firmayı ödenmeyen bir senetten ötürü mahkemeye erdiğini dosya numarası belirterek söyledi. şahsen ağzım açık kaldı, menderes türel yayına bağlandı ne mi söyledi?
"bunlar çamur at izi kalsın kampanyasıdır, seçime iki gün kala bunların söylenmesi manidardır, olay olalı 3 yıl olmuş neden o zamanlar mahkemeye gitmemişler? ayrıca biz o yapıyı daha sonra yıktık vesair vesair" şeklinde konuştu, ömer melli ile diyaloğa girmedi, ve " 29 mart'ta halk zaten size gereken cevabı verecek, size iyi yalanlar" diyerek telefonu kapattı.
ömer melli kendisine söz vermeyen menderes türel telefonu kapattıktan sonra iddialarını yineledi faturaları falan abimiz tekrar bağlandı, "ilgili şirketten, bir lira bile form ajans kasasına girmemiştir, iddialarını ispatlayamazlarsa istifa etsinler, eğer ispatlarlarsa seçime 2 gün kala ben adaylıktan çekileceğim" diyerek göz dağı verdi güya, "rest ulan!" dedi aklınca, ömer melli "sayın türel bu faturalar ne?" deyince, diyor ki, hazret "fatura bir şeyden para alındığı anlamına gelmez, tahsilat makbuzu gösterin" gibisinden bir laf söyleyerek kapattı yine telefonu.
menderescim hadi kendin bilmiyorsun, mali müşaviri, muhasebeciyi de geçtim, herhangi bir esnafa sorsaydın ya kapalı fatura ne anlama geliyor? peşin ödemelerde alt taraf imza edilir ve fatura kapatılır bunun için ekstradan bir tahsilat makbuzuna gerek yoktur. vadeli işlemlerde kesilen fatura açık şekilde düzenlenir ve üst taraf imza edilir daha sonra ödeme yapıldığında tahsilat makbuzu veya boş bir kağıda ödeme yapıldığı bilgisi yazılır kaşe vurulup, imza atılır. bu konudaki birçok davada da yargı, kapalı fatura şeklinde düzenlenen faturalarda ödemenin gerçekleştiği kanaatine varıp, o şekilde karar vermiştir. yani, kapalı fatura kesen bir tacir, karşı tarafa "paramı ödemedi" şeklinde dava açtığında yargı "hayır kardeşim, sen ödenmediği konusunda maddi bir belge sunamıyorsun, faturanı kapalı şekilde kesmişsin" diyerek fatura kesenin aleyhinde karar vermiştir.
diyelim ki, para da almadın falan fıstık, senin yıkman gereken kaçak bir yapı için ilgili şirketten üstelik o yapı için reklam alman ne çeşit bir etik anlayışıdır?
tayyip hocan gibi, her şeyi çarpıtmaya çalış, doğru dürüst cevap verme hiçbir şeye, farklı yerlere çekmeye çalış, demagoji yap, retorik yap.
ancak çırpın orada, "bunlar yalan bik bik" diye.
menderes form ajans'ın ilgili şirkete kestiği kapalı faturalar ve 2008'de ilgili şirkete ödenmeyen bir senetten ötürü açtığın -sanırım kazanmışlar tam emin değilim bu konuda- davanın belgeleri ortadayken, bugün istifa etmen gerekiyor verdiğin söz üzerine ama etmeyeceğini ikimiz de biliyoruz, acemi poker oyuncusu gibi blöf yapıp "yerlerse oyun benim" şeklindeki basit anlayışın peşine düşüyorsun.
antalya'da imza attığı başarılı borçlanma -1 milyar lira *- ve harika rant aktarımları sayesinde ismi bakanlık için düşünülen kişiymiş.
bildiğiniz üzere, bakanlık için milletvekili olmak şart değil.
"Sayın Başbakanımızın takdiridir ama benim şahsen bu konuda bir beklentim söz konusu değil" dedikten sonra tipik akp'li popülizminin dibine vurup; "Biz kendimizi memleket hizmetine adamışız. Bu memleket hizmeti için illa bir makam mevki sahibi olmaya gerek yok. Biz gazetecilik yaptığımız dönemde de yazdığımız yazılarla milletimize hizmet ediyorduk, daha sonra Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı olarak, şehrin en önemli kanaat önderi olarak milletimize hizmet etmek için gayret ettik. Biz memleket hizmetinde olabilecek her türlü göreve makam mevkiye gerek olmadan da hazırız. Bunun için de çalışırız. Bizim bütün gayretimiz milletimize hizmet etmektir" sözlerini etmiştir.
adamımsın menderes, 1 milyarlık borcu bırakırken de hizmet ediyordun değil mi? 17 mart 2009 tarihinde ödemen gereken 450.000 lirayı tedaş'a ödemeyerek tramvay hattının elektriğinin seçim sonu kesilmesine sebep olurken de hizmet ediyordun, esat göyük batmasın diye dolmuşları değiştirirken de hizmet ediyordun, 1 milyon liraya ihale edilen düden çayındaki büfe ve otopark işletmelerini kendi sorumluluğuna alıp yıllık 12.000 liraya verirken de hizmet ediyordun. hep hizmet için varsın sen, belediyeyle işi olanların sahibi olduğun form ajans ile ticari ilişkiler kurması falan hep hizmet aşkından...
popülizme gerek yok menderes, antalyalı ne mal olduğunu artık çok iyi biliyor.
yesile karsi alerjisi olan belediye baskani. kendisinin imardan anladigi tek sey betonlasmadir. elini oynatip 3 tane yesil alan yapmaz, okullari yikar, etrafindaki agaclari keser, ishani yapicam der, otopark yapar, abuk sabuk yerlere is merkezleri diker ama 3 tane agac dikmez sehrin icine. bu agac mevzusu antalya icin "gercekten" onemlidir, yasamsal oneme sahiptir aman yapani bulmusta agac dikmiyor diye elestiriliyor denmesin sakin golgede 60 dereceden bahsediyoruz. hadi agac yapmiyorsun bari betonda yapma, sicagi cekmesin hepten ruzgari engellemesin. sahsen benim avm ye ihtiyacim yok 15 tane var zaten var olan yetiyor.
ayrica kendisinin sunu surdan alicaksin dayatmalari cok meshurdur, ihaleyi istemedigi sirketlere su veya bu nedenle kaptirirsa, onlara ama malzemeni surdan alicaksin diye diretir, siz 5 kurusa daha kaliteli alacaginiz malzemeyi, 15 kurusa ve daha kalitesiz bi sekilde ya almak zorunda kalirsiniz ya da allah belanizi diyip ihaleden cekilirsiniz.
antalya'da vatandasinin belini buken ne varsa altindan ya karisi ya karisinin akrabasi ya bacanagi cikar. insani gerizekali yerine koymayi da cok seven halkla iliskiler departmani vardir. antkart faciasini onleyebilecekken buna destek olmustur. o billboardlarda babam issiz kalmicak anam issiz kalmicak yazilari yerine kendisi once su yol problemi cozuvereydi bizde yerdik.
kendisinden yaptigi seyleri anlatmasini istemiyorum, onlari zaten yapmak zorunda bu + puan degil. iyi seyler yapsin diye seciliyor vatandasi duduklesin diye degil. ben esas simdiye kadar niye sosyal hizmetler sube mudurlugunu bunca sosyal hizmet gorevlisi, bunca sosyolog dururken bir ziraat muhendisine verdigini, nicin ihalelerde sundan alicaksin malzemeyi bundan alicaksin diyerek kime para kazandirmak istedigini ve nicin antkart gibi bir hezimeti onlemeyip on ayak oldugunun, boyle betonlasmaya dayali bir imar planiyla antalya yi cehenneme cevirerek naapmaya calistigini vs. cevabini istiyorum.
kaybetme korkusunu derinden hisseden ancak ağzını açtığında mangalda kül bırakmayan belediye başkanı.
bu başlıkta birkaç kere yazdım, yaptığı tramvay çok kötü bir yatırım bu yüzden birçok insan mağdur oldu ve olacak, tramvay kendi başını yiyecek diye.
kendisi tramvaya binip seçim kampanyası yapıyordu seçim yasaklarının başlangıcına kadar, el sallıyordu halka tabi yanında diğer akp adaylarıyla, bir noktada abimiz kaybetme korkusunu şöyle ağzından kaçırıveriyor;
menderes türel: şunun -tramvayı kast ediyor hazret- yüzünden bi seçim kaybedersek 2 defa kaybetmiş, gitmiş oluruz.
bunun üzerine yancısı akp gençlik kolları eski genel başkanı şimdiki akp kepez belediye başkan adayı hakan tütüncü'den muhteşem(!) bir yorum geliyor;
hakan tütüncü: ya başkanım hafıza-i beşer nisyan ile malülmüş!
anlamadınız değil mi? şimdi hocaefendimizin müridi oldukları için kendileri biz bu dile aşina değiliz menderes de anlamamıştır zaten, yani diyor ki ünlü islam alimi hakan tütüncü; "insan hafızasının unutma özelliği vardır!"
vay vay vay. menderes seçimi kaybedince belediye başkanlığı gidiyor bir kere kaybediyorsun, ikinci kaybediş ne? rant aktarımlarından gelecek paylar falan mı var? ikinci kaybediş ne arkadaş? hakan tütüncü de türk halkının unutkanlığından dem vuruyor, yani diyor ki, çektiği çileyi unutuverir. tabi tabi, antalyalı özellikle tramvayın geçtiği güzergahta iflas eden esnaf, işsiz kalan insan çok kolay unutur haklısınız.
şimdi akp'li olan bazı ibibikler pat diye eksiyi basarlar, alın yavrularım kanıtı, görüntülü haa. ses kaydı falan da değil bak. siz seversiniz böyle videoları.
adam kaybetme korkusunu iliklerine kadar hissediyor, yediği haltı da biliyor ama bak takdir ettim. menderescim, televizyona çıkıp "hiç kaybetme endişemiz yok" diye bas bas bağırıyorsun, yavrucum, tramvaya binince mi zihnin açılıyor?
belediye meclisi'nden durmadan bürtçe dışı borçlanma yetkisi alan antalya büyükşehir belediyesi başkanı.
aldığı borçların geri ödemesinin çoğu 10-15 yıl sonra başlayacaktır, faizleri de kallavidir. antalya'nın en az 30 senesini ipotek ettirmiştir kendileri.
kendisinin eylemleri 15 yıl sonra iddia ediyorum çok da iyi sözlerle anılmayacaktır.
antalya'yı dubai yapma iddiasında bulunup, her yağmurdan sonra venedik yapmış olan belediye başkanı.
orada burada afişleri asılı. "bilmem kaç kilometre yağmursuyu drenaj kanalı yaptık, antalya'da artık yağmur suyu yok!"
yavrucum menderes son 3 senedir antalya'ya doğru dürüst yağmur mu yağdı? hayır afişlerinde kullandığın "önce" başlıklı o sel halindeki mevlana kavşağı zaten "sonra" olan şu anda tünel kavşak o pozisyonda olmaması gayet normal. ama her sağanak yağmurdan sonra her yer sel. arabadan inemiyoruz yavrucuğum.
millete gidip "bakın ben geldiğimden beri, yağmurdan kaynaklanan sel yok" diyor, sen geldiğinden beri adam gibi yağmur yağdı da biz mi görmedik menderes? sen git antalya'nın içine rahmet okumakta kullandığın cadde tramvayı içerisinden el salla.bir de menderesciğim sen tramvay içinden el sallarken, tramvayın dışında zabıtalar koşuyordu tramvayla aynı hizada, eden? tramvay jkalırsa falan yolda itmek için mi?
kendi çapında demokrasicilik oynayan belediye başkanı.
antalya'ya tramvay hattı döşenmektedir, güzergah üzwerinde bulunan bazı caddelerin bu abimiz yaya trafiğine veya araç trafiğine kapatılacağını söylemekte ve örneğin ali çetinkaya caddesi'nin yaya trafiğine kapatılması konusunda "cadde üzerindeki esnafa ve konut sakinlerine anket yaptırdım %60 kapatılsın kararı çıktı" açıklaması yapabilmekte.
tabi esnaf hemen tepki koydu, "bizim bu anketten haberimiz yok!" diye, tabi mumu yatsıya kadar yanan bu abimiz hemen karşı açıklama yaptı "ehehehe ben caddenin tamamına değil, sadece vakıf hastanesi'nden, meydan kavşağı'na kadar olan bölüme yaptırdım" caddenin yarısına hiç ses etmemiş, bir de demokrasicilik oynuyor neyse efendim, esnaf hemen tepkiyi koydu ve karşıt imza toplamaya başladı, bu antalyamızın demokrasi yıldızı bu defa ne mi dedi? "yeni anket yaptırtacağım, %90 oranda kapatılmasın çıkarsa kapatmayacağım, eğer %60'ın üzerine çıkarsa da kapatıp, kapamamayı bir kez daha düşüneceğim" breh breh breh. sen ne demokrat şeysin öyle güzelim? "anket yaptırdım, %60 kapatılsın dendi, bu yüzden kapatıyorz" diye salla sonra da "eğer %90 oranında çıkarsa kapatmayacağım" de.
hayır belediye olarak bir karar almışsındır tamam derim ki, o bölgedeki halk gereken şeyi seçimde söyler ama ne bu aldığın kararda neden demokratçılık oynuyorsun? millet mal, senin oyununu bozamaz değil mi menderes? bir sen akıllısın, seni gidi akıllı bıdık.