ilginç bir mevzu bu azizim. türkiye dışında herhangi bir ülkede pek rastlayamayacağınız türden bir şey. bir kesim düşünün ki, ta yıllar öncesinden bu devlet bu millet bizim duygusuna haiz olsun. ülkeyi tapulu malı sansın. işçi, çiftçi ve tüccarların kendileri için varolduklarına inansınlar. bir ülke düşünün ki, kurucuları olarak lanse edilen kişiler o kesimi zamanında devletin merkezi yapsın. halktan ayırsın ona türlü imtiyazlar versin. bir kesim düşünün ki, geneli okuma yazma bilmeyen bir ülkede iki satır mürekkep yaladığı için kendisine verilen imtiyazları olabildiğince kötüye kullansın, halkı ezsin, onları aşağılamaya çalışsın ama sosyal ilişkileri sıfır olsun. ticarete kafası basmasın, emek gücü denen şeyin yakınından geçmesin, tek yeteneği sabah bir masaya oturmak, ciklet çiğnemek akşam o masadan kalkmak olsun. ölürüz dedikleri devletin telefonlarıyla eş dostla dedikodu yapsın, devletin malı deniz yemeyen domuz zihniyetinde olsun ve mütemadiyen parası olanın işlemini gerçekleştirip bayağıca, onursuzca bir şey olan rüşveti hayatının merkezi yapsın. canları sıkılınca da eylemdi mitingdi açıııız diye kıçını yırtsın meydanlarda. sadece düşünün...
kendilerine özel dernekleri, kulüpleri, bakkalları çakkalları, lojmanları,bilmemne evleri ve sosyal paylaşım alanları var memurların. dış dünyadan o kadar korkuyorlar ki o kadar biçare ve perişanlar ki halkın arasında, o kadar pısırıklar ki kendi gibi olmayanlara tahammülleri yok. yapamıyorlar metabolizmaları bozuluyor. tüm bunları sadece düşünün...
gümrükte rüşvet alan ya da herhangi bir mesai anında işlem önceliğini sıraya göre değil de paraya göre belirleyen bazı memurlardan dolayı sonuçlarını tüm memurlara yıkmanın yanlış olduğu, detaysız, yüzeysel, yarım kalmış araştırma sonucudur.
BETON DUVARLAR iÇiNDE iCRA EDiLEN, BETONLAŞMIŞ BiR MESLEĞiN ERBABI OLARAK, OLAYLARA SABiT BiR BAKIŞ AÇILARI OLMASI GAYET OLAĞAN OLMAKLA BiRLiKTE, BUNA YOBAZLIK DENEMiYECEĞi KANAATiNDEYiM.
memur değil de onların karşısındaki vatandaş olarak onyıldan fazla hergün hizmet alan birisi olarak (sanıyorum bu başlıkta en çok konuşma hakkı benim) içlerindeki süratle iyileşme, bu hastalıktan kurtulma arzularını ayakta alkışlıyorum. Memurlar bu başlığı açtıran mesai arkadaşlarını çok iyi tanıyorlar o yüzden "hadi canım sende" derken bir kez daha düşünmeye davet ediyorum. Artık bakımlı, güleryüzlü, süratli ve sağduyulu memurların sayısının çoğaldığını onların hakkını teslim etmek gerektiğini belirtmek isterim ancak bundan 8-10 yıl önce bu başlığın altındaki ilk entryde tarif edilen memurlar vıcık vıcık heryerde geziyorlardı. Nesilleri tükenen kadar da eleştirilmeye devam edecekler. Mide bulandıran, rüşvet alan, ukala ve kaba memur olmadığını iddia eden varsa mesaj atsın ben tanıştırırım.