oh memur oldum diye 5 tane çocuk yaparsan, hanımı hiç g.tünün üstünde oturtturmazsan, doğumhaneden çıkmazsan, evin yatak odasından başka yerini bilmiyorsan isyan edersin tabi güzel kardeşim. biraz çüküne sahip olacaksın. sonra dairedeki hülya hanımı da ne zaman götürebilirim diye düşünmeyeceksin, bunların hepsi masraf, sen sadrazamın sol t.şşağı değilsin, sen s.kindirik bir memursun fazla parada gözün olmasın.
edit: evli de değilsen şayet, entry numarasından ilham al, takıl işte beleş.*
sosyal aktiviteyle tatilin ta mına koyiim asgari ücretle çalışan karnını doyuramıyor embesil diye haykırılan durumdur. Haline şükretmesini bilmemektir.
istanbul ankara gibi cidden pahalı iki şehirde memurluk yapan bir memurun yakınması doğal karşılanabilir. bu ülkenin başbakan'ı tayyip bile vaktiyle 8.500 tl. maaşla geçinemiyorum demişse, 1100-1500 arası maaş alıp büyükşehirlerde hayatla cebelleşmeye çalışan memur haliyle "ben de geçinemiyorum" der.
buluşmuş ta beğenmiyor olayıdır. milyonlarca insan memur olmak için debelenirken, sınavdan sınava koşarken, mülakattan mülakata koşarken bunu söyleyen insana sadece "kapa çeneni, haline şükret" demek gerekir. o işi bulana kadar neler çektiğini hatırlamaları gerekir. özel sektörde iş bulamayan zavallı yeni mezun gençlerin son ümididir memurluk. birileri devlet kapısında bir iş bulmak için oradan oraya savrulurken, elindeki işi beğenmeyip yakınan insanların olması hem çok üzücü, hem de çok sinir bozucu.
doğaldır. bir fabrikatörün günlük harcadığı paradan daha az aylık alan insan yakınmayacakta kim yakınacak? o fabrikatör kim mi? yahu tabii ki benim, ısrarla harcıyorum efendim.
dışarda okuyan evladına aylık 500 tlden fazla para göndermek durumunda olan, tek maaşlı bir ailede, buna ev kirası vs vs eklenince, tabiki para yetmeyecektir. sırf başka insanlar daha az maaş alıyor diye, memurların maaşları yüksek denemez. bir memur çocuğu, 2009 yılında annesinin, 1990 yılındaki aylık gelir gider hesabını, eski kağıtlarda görebilir. madem durumları iyidir, neden alınan saat piline kadar yazılır? ayrıca memurların maaşını devlet vermekterdir. maaşı veren devlet, alınan vergilerin yüzde 10 unu düşürse, zaten memurlar zam istemeyeceklerdir.
memurlar bu ülkenin orta düzey gelirini oluşturmaktadırlar. fakat enflasyon ve gelir gider göze alındığında, toplumun kesimleri arasındaki fark açıkça göze çarpmaktadır.
ayrıca, tüm eşyaları son moda olan çankaya köşküne, tadilat için 30.7 milyon ytl harcanmasındır, meclisteki milletvekilleri 6 bin küsur dolarlık koltuklara oturmasındır.
memurlar yakınıyorsa asgari ücretli ne yapmalıdır? sözleşmeli işçi ne yapmalıdır? hiç olmazsa memurların yaşam garantileri vardır. arkadaşlar her ne kadar talan falan olsa da ülkenin aldığı verdiği bellidir. gidip de kimse memura 2500 tl maaş vermez. veremez. gerçekçi olun.
şimdi emekli olan ancak üç çocuğunu bir memur maaşı ile kıt kanaat okutmaya çalışan ve bunu başaran babamı tanımayan, babamın yaptıklarını başarmayı bırak hayal bile edemeyecek sığ bir beyine sahip, insan demenin ayıp, tuhaf bir canlı türü demenin caiz olduğu yaratık yorumu.
bu yaratıkların ağzına ağzına kızılcık sopası ile vurasım geliyor.
gel de şimdi bunları gördükten sonra akepe nin nasıl iktidar olduğuna şaşırma.
oy veren elleriniz kırılsın.
peşin edit: birinci ikinci üçüncü tekil şahıslara en ufak bir hakaret yoktur. tanımını bile yapmaktan tiksindiğim bu yaratıklardan eğer bu sözlükte varsa ve üstüne alınırsa kendi bileceği iştir. beni bağlamaz. ben lafımı ortaya kodum.
yıllardır memurların çalışmadan para kazandıkları fikri kasıtlı olarak topluma empoze edilmektedir. aslında normal olan memurun çalışma şeklidir. haftada 5 gün, 40-45 saat arası, işini iyi kötü yapan bir gruba çıkıp da "bizim şerefsiz patron beni köpek gibi çalıştırıyor senin işin çok rahat!" demek, sorunun çözümünü başka yerde aramaktır. sen şerefsiz patronuna gık çıkartamıyorsan, haftada 6,5 gün 60 saat çalıştırılıyorsan yapacağın iş memuru suçlamak değil patronunun önüne o küçük iş kanunu kitabını atıp "al oku bunu" demektir. ne ailemde memur biri var ne de kendim memurluk yaptım. ama maaşları az ise mücadele etmek sonlarına kadar haklarıdır. kaldı ki memur maaşlarındaki artış bir emsal teşkil ettiğinden özel sektördeki genel durumu da iyileştirecektir.
kapitalist sistem emekçi insanları el ele tutuşturmuş koşturuyor. yavaşlayan yere düşüp ötekiler tarafından ezilir diyor. kölelik hala devam ediyor, kırbacın yerini para almış, tek fark bu. yanında koşan arkadaşlarınla ilgileneceğine sana bu işkenceyi yapan zengin terörüne karşı bir tavrın olmalı.
57. hükümet döneminde yüzde 35 istemişler idi, 57. hükümet yüzde 28 oranında bir zam yapmış idi buna rağmen tencereler ile sokağa çıkıp açız geberiyoz diye eylem yapmışlar idi.
Ve Gelelim günümüze şimdi yüzde 1,5 3,5 hesabı yapıyorlar ama o tencere tava ile dışarı çıkamıyorlar, bu işte bir ipnelik olduğu aşikar hatırlatmak gerekirse yeni başlıyanlar için hayat dersi asgari ücret 550 tl ciktir. hadi geçindir evide göreyim seni.
eğer o memurun çocukları varsa, ve eğer o memurun yaşadığı ülkede küçümsenemeyecek enflasyon oranlarından, dudak uçuklatan kiralardan bahsediliyorsa bu insanların da yakınmaktan başka çaresi yoktur. haa bu yakınmadan rahatsız olanların tesellisi bu memur teyze ve amcaların "bizden kötüleri de var hanım/bey şükret" cümlesini sarfedip susmalarıysa onlara da helal olsun!
Yurdumda binlerce üniversite mezunu asgari maaş ile çalışırken memur amcaların teyzelerin aldıkları en azından 1200TL olan maaşlerın beğenmeyip habire isyan etmesidir. Haftanın 5günü 08:00-17:00 arası çalıştıkları asla gözardı edilmemelidir. Buna ek olarak her hafta 2 gün yan gel osman yaptıklarıda unutulmamalıdır.
