öncelikle (bkz: akp nin memurlara maaş zammını hala vermemesi)
(bkz: merve kavakçı ya iade i itibar)
yasada zorunlu olan, yılda 2 kez olmak üzere verilecek olan memur emekli maaş zamlarını unutan (daha doğrusu hakem heyeti ile anlaşamama oldu deyip geçiştiren) fakat 28 şubat krizi ile meşhur olan türbanlı milletvekili merve kavakçı nın iade i itibarını isteyen hükümetten bahsediyorum.
şimdi de diyorlar memur maaş zamları nisana bile yetişmeyebilir diye.
ilk defa maaş farklarının üstüne yattılar bu sefer.
enflasyon zammından bahsetmiyorum dikkat ederseniz.
12 eylül referandumunda geldi bu hakem heyeti zırvası.
daha millet neyi oyladığını bilmiyor 10 yaşındaki çocuğa eğitimde seçme hakkı verilmek isteniyor.
(bkz: 4 4 4 eğitim sistemi)
"cahil bir toplum, ozgur bırakılıp kendine seçim hakkı verilse dahi hicbir zaman özgur bir secim yapamaz.sadece seçim yaptıgını zanneder.cahil toplumda seçim yapmak okuma yazma bilmeyen adama hangi kitabı okuyacagını sormak kadar ahmaklıktır! boyle bir seçimle iktidara gelenler, duzenledikleri tiyatro ile halkın egemenligini çalan zalim ve madrabaz hainlerdir!"
akp politikasının nasıl bir demagojiye dönüştüğünün göstergesidir. camileri ahır yaptılar siyaseti, 28 şubat ajitasyonunun arkasına neoliberal politikaları ve bop eşbaşkanlığını gizledin mi kimsenin ruhu duymaz değil mi ya.
ahmed arifin bir şiiri gelir akla.
(bkz: akşam erken iner mapushaneye)
sonra türkiye düşünülür.
gündem ne çabuk değişiyor bu ülkede. 28 şubat bütün aktörleri ve bütün rolleriyle dün gece bir çok kanalda tartışıldı. herkes eleştirildi. sözlerle yargılandı. ölüsüne, dirisine ithamlarda bulunuldu. merve kavakçı ya itibar iadesi verilmesi hakkında fikir beyan etmekte gecikmeyen vekilimden anlaşılır ki haksızlık ve adetsizlik varsa bu memleketin idarecileri hatırladıkları an itibariyle gece uyku girmeyen gözleriyle vicdanlarını birleştirip sabah ne yapıp ne edipde hakkını versek diye düşünürler. lakin alkış isteyen bu davranış bize şunu da gösterir.
hani bir şehidimiz vardı. evde tek çalışan o olupta askere gidince ailesine bakacak kimse olmadığı için elektriği devlet tarafından kesilen. şehit haberi karanlıklar içindeki bir evi, binlerce kez karanlığa bin kez daha gömen. o gün vekillerimiz bunda haksızlık görmemiş olmalı ki o günden bugüne şehitlerimiz sadece rahmetle anılıyor.
memurları bir yere bırakın, atanamayan öğretmenleri bir yere bırakın, işsizliği bir yere birakin. bu memlekette kaçakçılık yapan ölünce kellesi bir evden fazla ederken şehit olununca bol korumalı siyah takım elbiseli şaşalı cenaze törenlerinden daha fazlası olmuyor.
bir düşünmek lazım şimdi itibar iadesi gündeme geldiğinde, daha kimlere kaç iade yapılır.
(bkz: oslo görüşmeleri)