Bu memlekette memur olmak; AYRICALIKLI iNSAN OLMAK anlamına geliyor. Resmen SINIF farklılığı var aramızda.
Neden mi böyle yazıyorum?
Bakınız: http://galeri.uludagsozluk.com/r/memur-372970/
dövletin kendisinden adam gibi verim alamadığı çalışanlarıdır. birim amiri öyle kolay kolay iş yaptıramaz bunlara. bunlara yaptırılamayan işler sırasıyla sözleşmeli memurlara, onlara yaptırılamayan işlerse taşeronlara yaptırılır.
götü sağlama almış insan.
valla bunlardaki taşak hafifliği kimse de yok abi. ayın 15'inde maaş yatar, iş varsa yapar yoksa taşaklarını kurcalar, oh amına koyım böyle hayatım olsun nuh gibi 950 sene yaşasam da bıkmam.
yakında ben de atanıyorum kısmetse. birazda biz ölelim nasrettin hoca'nın dediği gibi.
entrylere bakıldığında yerden yere vurulan kamu çalışanı.
Lan atanalı bugün 15 ay oldu, lan özelden daha az çalışıyorsam insan değilim . Günboyu ha babam koştur dur, stresi de cabası...
yaşayan en büyük orospu çocukları bu mesleği yapmaktadırlar.
şu anda memur olarak çalışmaktayım ve bu işe girmeden önce üretim sektöründe çalışıyordum. ben hayatımda bu memurlar kadar müsrif, düşüncesiz, emekten kaçan bir çalışan grubu daha görmedim. bu anasını siktiklerim gün boyu işten kaytarır, devletin kaynaklarını sonuna kadar kullanır, biraz hava soğusun hemen klimanın sıcağını açar.
ama lafa geldiğinde hepsi geziye destek verir, kahrolsun akp der.
be orospu çocuğu, arkandan tuvaletin ışığını hep ben kapatıyorum? bütün gün telefonla konuşup işten kaytarıyorsun.
götün yiyorsa yapsana özel sektörde?
ben olsam yemin ederim tüm devlet dairelerini veririm özel sektöre, görsünler ebelerinin amlarını çay tabağında.
memur işi rahat olsun, lafım yok, ben de rahatım ve keyfim yerinde. ama işe gelince bir saat nette gez, çay kahve iç, mesai bitmeye yarım saat kala siktirip gidip makyaj yapmaya başla, sikin taşağına denk iş yavaşlat.
yok aga, akp den beteri lazım bize, valla bak. daha beteri gelir inşallah
edit: yata yata para kazananlar için turnusol oldu bu giri
özel sektörde çalışmak her daim daha paralıdır ama memur olmak iş olmayan saatlerde devlet dairesinde yan gelip yatmaktır. daha önceden belediyede staj yapmıştım memurların ne olduğunu oradan bilirim bazen gün olur saat öğle 12'ye kadar iş olmazdı. ama bunlar aylık maaşlarını bilirlerdi. tamam çoğu memur zar zor geçinir özel sektörde sekreterin aldığı maaşla çalışan devlet memuru şefler bilirim ama ne bileyim memur deyince devlete kötünü dayamak, emekli olacağını bilmek az da olsa sürekli maaş almak bunlar hoş şeyler sanırım.
yandaş medyanın haberlerinde maaşlarını abartılı abartılı söyleyip milleti özendiren neredeyse odacının maaşını bile 3000 tl'ye yakın gösteren ama gerçekte ayın sonunu zar zor getiren meslek. kesinlikle öyle abartıldığı kadar 3000-4000 kazanan memur yoktur varsa da çok çok az bir dilime giren kesimdir ki onları olmak içinde neredeyse sınavlarda 100 üzerinden 90 puan almanız lazımdır.
devlette çalışıp en iyi kazanan memurlar sırasıyla;
* müsteşar
* profesör
* hakim (uzman)
* başsavcı
* kaymakam (1/4)
* emniyet amiri
* polis memurlarıdır.
bunların dışındakiler çok büyük paralar kazanmazlar mesela büyük şirkette çalışan sekreter bile öğretmenden fazla kazanır.
Memur olmak kolay mı? Değil tabi ki. Şimdiye kadar memur olmak için girdiğim sınavları saysam abaküsler kaldırmaz. Önce bu öss ve öys vardı ki bir üniversiteye kapağı attık. Sonra toefl, kpds çıktı. Onu da hallettik. Arkasından KPSS A grubu sınavına cumartesi ve pazar günü toplam 3 oturum girdik. Eh bir miktar gelen puanımızla kurumları A grubu kadrolarına başvurduk ki giriş sınavına girmeye hak kazanalım. Bak KPSS ile iş bitmiyor işte. Arkasından kurum KPSS de aldığımız ingilizce puanını, kpfs ve toefl puanlarını hiçe sayarak kendi yabancı dil sınavını yaptı. Ee onu da geçtik. Sonra klasik usulde bilim sınavında ter döktük. Kaldık mı sözlüye, kaldık. Sözlünün de belini kırınca kaba etlerimizi memur koltuğuna değdirdik. Bu kadar kolay işte memur olmak.
Memur bizim siyasi literatürümüze göre kıblesi olmaması gereken omurgasız yeryüzü halifesidir. Eğer bir kıble de seçerseniz ya fazla sivrilmeyin, içinize atın ya da potansiyel iktidar ortağı olabilecek bir kıble olsun. Zira her an kıbleniz başınıza yıkılıp, döner koltuktan kaba etlerinizi kaldırıp köy kahvesi sandalyesinde kıçınıza batacak mıhlara nail olabilirsiniz. Kıblesizlik ilkesiz olmak olabilir ama pragmatik açıdan makyavelli abimizinde tavsiyesidir.
Benim memurum işini bilir. Evet bilir. Yolsuzluk literatüründe yolsuzlukların sadece olumsuz tarafları değil olumlu yönleride ortaya konmuştur. Az paralı bol yetkili bir memura ağır bürokratik süreçlerin içinde yer verip proje yönetimindeki kritik yolun deli dumeulu yapar üstünede benim memurum işini bilir derseniz, gayet düzgün bir şekilde memurum kaizen ilkesini hayata geçirip puko döngüsünün kısırlığını lehine çevirerek sizi uzun zaman kayıplarından kurtaracaktır. işi bilen memur budur işte.
Birde bumemurların gözü hep başkasının cebinde olur. Hiç bir kendi cebinin donunun iki uanında olduğunu işe girdikten sonra unutur. Hemen diğer pantolların cebine yönelir. Göz böyle olunca, akıla, aklın huzursuzluğu yüze, yüzünkü de siz vatandaşa yansır.
Memurluk hem kolay hem zor iştir. işini bilene göre değişen subjektif bir çalışma biçimidir.
