değerli olanın para değil aile olabilmek olduğunu anlayabilen çekirdek ve kola eşliğinde park ve bahçede rahatça eğlenmekten çekinmeyen insandır,candır,kandır.
kaprissiz çocuk olmaktır. iki arada bir derede olmak; yani kimi zaman 15 inde maddi olarak iyi olmak, kimi zaman garibanı oynamaktır. büyük ihtimalle çoğunun sebebi benim babamda da olduğu gibi kredi kartı borcunu başka bir kart alıp onunla kapatmaya çalışmaktan kaynaklanır zira tanıdığım çoğu memur bu formülü uygular.
ve hayatta tuhaf hikayelere konu olmaktır bazen. buyrun bir örnek;
üniversitede göbekli, gözlüklü, kel, tipik "memur hoca" tipli bir profesörün dersine geç kalınır. uykudan geç kalkıldığı için kıça bir pantolon çekilir ve üste bişey giymeye gerek duymadan, yatarken giyilen eski püskü penyeyle evden fırlanılır. hoca ceza olarak projeksiyon aletinin başına oturtur, yani en öne hocanın durduğu yere. o sırada hocanın çektiği nutukun ortasına denk gelinmiştir. hararetle konuşmaktadır hoca kpss ye girin, memur olun, en temizi, sırtınızı da devlete dayarsınız, atılma derdi de yok vıdıdı bıdıdı...
o sırada bu hararetin ortasında bir an konuşmaya es verilir. hoca eblek eblek bana döner ve diyaloğa girilir:
hoca: sen memur çocuğumusun?*
t.i.d.:alnımda mı yazıyo hocam?
hoca: çok gariban duruyosun da.
t.i.d.: nasıl yani ya
hoca: * yok yanlış anlama ben de memur çocuğuyum da bir an kendi gençliğimi gördüm sende, bende senin gibiydim.
t.i.d.: e o zaman çocuklara memur olun demeseniz ya hocam.
yazar içses intro: ne bileyim pezevenk falan olsunlar. salak mıdır nedir!?
işci emeklisi çalışmayan birinin çocuğu almaktan iyidir.
işsizin çoğuğu olmakla kıyaslanamaz. çünkü klasman farklıdır. memur çocuğu zamanla bulduğuyla yetinmeyi öğrenir. işsiz çocuğu bulamaz.
beş yaşında herşey bahardır.
on yaşında mütevazi harçlıktır.
onbeşine kadar bir sonraki ay borçların biteceğine inanmaktır.
onsekizinde memurluğu aşağılamaktır.
yirmibeşinde memur olma düşü kurmaktır.
otuzunda bir sonraki ay borçlerın biteceğine inanmaktır.
otuzbeşinde derece kademe saymaktır.
kırkında çocuğum devlet kapısında yer bulsa kaygısıdır.
kırkbeşinde sendikalardan umut kesmektir.
18 yasini doldurana kadar sosyal guvencen olmasi demektir. ondan sonra sosyal oldugu iddaa edilen devlet bakmaz sana. ha milletvekili cocuguysan o ayri. amerikaya bile gonderir seni basin bile agrisa.
sonra kendi memleketinde bile gurbettesindir. kimse tanimaz seni. senede 1 kez, o da yazlari gidersin memleketine, birkac hafta kalirsin kimseyle tanisamazsin. tanissan bile 1 sene sonra unutmus olur onlar seni. yasadigin yerde zaten bir yabancisindir.
ve en onemlisi kendi hayatini kazanmak, ya da kazanamamak yanlizca senin elindedir. zira baban memur oldugu icin muhtemelen sana hanlar hamamlar birakamayacaktir.
ay sonlarında babanın "paran var mı koçum" sorusuna "var baba idare ederiz" diyerek maaş gününe kadar cepte beş kuruş olmadan dolaşmaktır. zaten babada da yoktur moral yapmak için sormuştur.
daha kültürlü fakat maddi olanaklar nedeniyle o kültürü geliştiremeyen veya yaşayamayan olmaktır. paranın nasıl bir bok olduğunu çocuk yaşlardan beri çok iyi bilmektir.
dürüst bir devlet memuru olan bir babanın çocuğu iseniz herkese karşı başı dik dolaşabilmektir.
iftira atanların eşleri çocukları başlarını önüne eğip tırsa tırsa yanınızdan geçerken onlara bakıp "şerefsiz" diyebilmek ama cevap alamamaktır.
memur çocuğu olmak liseyi bitirene kadar 7 okul değiştirmek demektir.
memur çocuğu olmak her gittiğin yerde yeniden başlamayı öğrenmek demektir.
memur çocuğu olmak iktidarlara ve devlete rağmen devleti sevmek devletçilik ahlakını almak ve devlet için çalışmayı başarmaktır.
memur çocuğu olmak siyasi ve çıkar amaçlı sizi kötüleyen şerefsizleri görmezden gelmeyi öğrenmek sabretmektir.
memur çocuğu olmak memleketinden yüzlerce kilometre ötede görev yapan babanın hizmetlerine rağmen yöre halkının size sahip çıkmamasını görmek ve "canları sağolsun" diyebilmektir.
hizmet ettiğiniz yöre memleketnizden çok uzak olduğu için babanızın babasının cenazesine yetişememesi onu son kez görememesi demektir.
memur çocuğu olmak babanızı her iktidar değiştiğinde başka bir yere tayin etmeleri ile her defasında babanızdan yılda en az 5-6 ay uzak kalmak baba özlemi ne demek babanızın görev yerinde yalnız yaşaması ne demek sizi telefonla aradığında sesi titremesi ne demek bilmek demektir.
memur çocuğu olmak daha 5 yaşında babanızı yine sizden uzağa görevlenirdiklerinde üzüntüden ateşler içinde 1 hafta yatmak demek.
memur çocuğu olmak sürekli tayin yaşamak nedeni ile nasıl koli yapılır nasıl bardak sarılır nasıl kamyona eşya yerleştirilir bilmek demek.
memur çocuğu olmak demek taşınırken sağa sola vura vura harap olmuş eşyalar ile yaşamayı onlardan ayrılamamayı her yerde sizinle beraber gelmelerinden dolayı hatırlarınıda o eşyalar ile taşımak demek.
memeur çocuğu olmak milletvekillerinin 35 senede 18 tayin geçirmiş babanızı görevden almak için "uzun senedir burada görev yapıyor" bahanesine gülebilme gücünü kendine bulmak demek.
memur çocuğu olmak her iktidar döneminde dansöz misali bir o yana bir bu yana yatan şerefsizlerin çocuklarının doğma büyüme aynı yerde yaşamalarına imrenmeden babalarının acizliğine dansözlüğüne acıyarak başı dik olarak babanızın arkasından güzel ülkenin her yerine gitmek gerekirse ölüme bile gitmek demektir.
memur çocuğu olmak iktidarın babanıza yaptığı haksızlıkları unutmamak bu ülkenin daha iyi bir yer olması için çabalamak ve sizin çektiklerinizi başka memur çocukları çekmesin diye daha 15-16 yaşlarında siyaset ile ilgilenmeye başlamak kendi kafanda programlar kurmaktır.
memur çocuğu olmak eğer şerefi ile birşeyler yapmaya çalışan bir babanız var ise dünyanın en zor durumlarından biridir.
ülkenin doğu kesimlerinde ilkokula baslayıp liseyi batıda herhangibi bir sehirde bitiren üniversiteyi kazanmak için para kazanmayı öğrenen bilinçli şükür etmeyi bilen baba parasını harcamayı sevmeyen (ki zaten yoktur) ayakları üzerinde durabilen psikolojik sorunları cok yuksek fakat cevresine yansıtmayan gülmeyi bir borç bilen yaşayan canlı türü.
eğer 657 devlet memuruysa;
- ayın 14 ile 16 sı arasındaki farkı bilirsiniz.
- bütün sene fiş toplandığını ve bu fişlerin 1 haftada nasıl çeşitli zarflara konulup bir anda yok olduğunu gözlemleyebilirsiniz.
- emeklilik hesaplarını ve ikramiyenin ne kadar olduğunu isminizden çok duyarsınız.
ailecek sahip olunan herşeyin dişten tırnaktan artırılıp biriktirilen paralarla alınması sonucu emeğe saygıyı eşyaya değer vermeyi öğrenmek, bu bilinci edinmemiş herşeyi kolay elde etmiş insanlara kıl olmaktır.
memleketin her bir yaninin dolasilabilecegi endisesiyle anneanne yanina birakilmıs bir cocuk olarak bu durumdan nefret edilmektedir...ne mutlu olunur,ne memleketin her bir yani gezilir,ne bol arkadasin olur..bu durum benim gibilere sadece fazlasiyla ozlemeyi ogretmistir..!
pek hoş değildir, polis memuru ise baba, daha da elim ve vahimdir.Hele de kızsanız yandınız.bir karakol, bir şube dolusu polis sizi gammazlamaya hazır olduğundan ... hıck!
yıllarca sabredebilen cocuklardır.beklemeyi öğrenirler.her istediklerini anne ve babalarına söylememeyi öğrenirler.anlayışlı insanlar olur birçoğu.tabii devletin yüksek kademelerindeki memurların çocukları bu kategoriye girmez.aslında memur çocuğu olmak güzeldir.haftasonları bütün aile beraber olur bu da çok güzeldir.