ayar vermem için bu zihniyete bürünüp,bu mesleği seçen insanlardır. onlar olmasaydı ben nasıl saga sola geydiririm diye kara kara düşünmekteydim.yani her türlü hayıflanıyordum.yazık lan bana.
oysa ki yunan armatör zihniyetine sahip olmaları gereken belediye çalışanlarıdır.bogazdan queen elizabeth ile toplu taşıma yapmaları lazımdı lakin olmadı, olduramadılar.parası neyse git taksiye ver diyesim geliyor ama deli gönül engel oluyor.
bunların ırkı sanırım 68 kuşağına dayanır. kendileri memleketi kurtarma edasıyla sürerler otobüsü. yol boş olsa da yavaş gider, kapalıysa hakkına razı olup sol şeride geçip basıp gitmezler. otobüse arka kapından binen "kendisini uyanık" sanan gerizekalının akbil basmasını saalerce bekler, basmazsa uyarıp koca otobüste cıngar çıkarır, sanki iett o biletle zengin olacaktır. hiç düşünmez işine geç kalanı mı var, dersine geç kalıp yok yazılacak olanı mı var!
sonrasında, ki beni en çok sinirlendireni, yaz aylarında o lanet klimayı son ayar açmazlar. sanki otobüste klimayı serinletmek için koymamışlar! aç lan şunu neyse verelim parasını dersin, "zaten çalışıyor şu anda" der. lan içeride millet sucuk olmuştur ama o hala yanacak 3-5 litre benzini düşünür. sanki cebindne çıkıyor dürzünün. velhasıl-ı kelam, yoldaki yolcu diyaloglarıyla olsun, yaptıklarıyla olsun adamı çileden çıkarırlar.
edit: kimse beni sallamıyor, sözlük artık beni sevmiyor * sanıp silmiştim. geri döndüm özür dilerim.