bir yaptırımı olmayan sendikaların* hükümetle boğuşup zam koparmasını bekleyen alamayınca da boynu bükük oturan elindeki güçten habersiz örgütlenmeyi bilmeyen topluluk.
sürekli aldığı maaştan dert yanan insanlardır. sanki özel sektörde durum çok iç açıcıymış gibi.. sosyal haklar açısından memurların durumu, özel sektöre oranla daha iyi olduğu aşikar. çalışma saatleri, haftalık, yıllık tatil süreleri vs. yine de hiç memnun olmazlar. memnuniyetsizlikleri yüzlerinden okunur, yapacakları işi "lütfen" yaparlar. birçoğunda "mesai saatim dolsa da gitsem bu allahın cezası yerden" düşüncesi vardır. (bkz: istisnalar kaideyi bozmaz)
memurlar devlet kurumlarında birebir muhatap olduğumuz kişilerdir.bazen öyle şeyler yaşarız ki süregelen bu tekrarlar memur denildiğinde aklımızda hep aynı şeyi çağrıştırır.
"...
karısının bayat ekmeklerden yaptığı tatlıyı
çok beğenmeyerek ama
yine de bu tasarrufunu takdir ederek
boynu hep kıdemli bir atkının içinde saklıyken
hep bir şeylere birilerine küsmüş gibi
yürüyen...
memurlar....... "
dünya ve ülke şartlarında en önemli şey güvencedir. Bu insanlarda da fazlasıyla var. ayrıca özel sektörden çok daha iyi maaş ve çalışma koşulları göz önüne alındığında erkekler için kız verilesi, bayanlar içinse evlenilesi kişilerdir. tabi diğer özellikler bakımından ortalama standartlara sahip oldukları varsayılır.
anneannem gelir aklıma. her fırsatta bana "memurlar olasın kuzuummm" derdi rahmetli. ben de " beddua mı ediyorsun anneanne, memur da neymiş ben nerelere geleceğim" derdim. hayat işte böyle ironilerle dolu. zira son 3 yıldır memur olmak için kpss illetine katlanan bir işsizim.
memurlukta ne iş yapıldığını bilmeyenlerin, hala dedemden kalma ve görmeden bilmeden yapılan yorumlarla memurları küçük görmeleri.
oysa şimdilerde yükseklisans yapanından tutun da, elle tutulur eğitim alanlar dahi memuriyet için kapıda kuyruk oluşturmaktadırlar.