bel altı espri yapmanın yakıştığı tek kişi; başkası yapsa feci bayağı duracak esprilerin ustalıkla altından kalkıyor. utanmadan iddia ediyorum geyikleriyle arada baysada kalbur üstü bir çizer olarak nitelendirilebilir. aşık memo muhabbetleri candır.
aşık memo ve utanmadan iddaa ediyorum köşeleriyle yıkıp geçer. özellikle utanmadan iddaa ediyorum köşesin de zekasının kıvraklığının net bi şekilde gösterir. okunulası yazar-çizerlerdendir.
okunacak yanı olmayan şiirler kaleme alan karikatürist. Okuyucuların büyük bir kısmı da bu şiirleri atlarlar zaten. Atlamayanlar kültürsüz, karacahil, ahmak, sapkın ya da sürrealisttirler.
mastder adlı köşesi ve aşık memo adlı karakteriyle, ergenliğimizi keşfetmemizi bana göre arsız ve sorumsuzca sağlayan, gençliğimizin idol karikatüristi.
evlendikten sonra bir şey olmuş bünyedir. eskiden çok daha sağlam karikatürler çizen ve yazılar yazan biriydi. şimdilerde köşeleri pas geçilen kişi olmuştur.
56 numaralı sayıda göt olmak duygusunu dibine kadar yaşatmış insan evladı. aşık memo değil de utanmadan iddia ediyorum köşesi mutlaka görülmeliydi. sülah ve uyuşturucu yasakları üzerine öyle müthiş bir tespit yapmıştır ki dergiyi elimden bırakıp alkışa kalksam yeriydi.
baraklardan, damlardan bahsederek komik olan ya da öyle sanılan adam. sarkastik dedim olmadı. ironik dedim zerre göremedim. yaratıcılık dedim. o biraz vardı sanki.
"bu adamın mizah çizgisi mi çok üst düzey, ben o yaşımla anlayamıyorum; yoksa bende mi bir acayiplik var?" diye seneler önce düşüncelere gark etmişti bu çizer beni. çizerliği zaten tartışılmaz, istediğini yansıtabilen, süper çizgileri olan biri de; bu anlayış nedir onu anlamadım gitti. adam her sayıda yarak kürek cinsel içerikli küfürlerle dolduruyor aşık memo adlı köşesini. bakıyorum, ironi desen o da yok. sonra arz-talep ilişkisiyle bunun da okuyanı varmış diye düşünüyorum; ki doğru düşünüyorum, binlerce ortaokullu, liseli yeni ergen genç arkadaşımız vardı diyorum.