Adnan Menderes'i Yassıada'dan kurtarmaya kalkan bir delinin maceralarının anlatıldığı çekimleri devam eden film. *
--spoiler--
Emrah Kolukısa'nın merhum Başbakan Menderes'i canlandırdığı filmde Müjdat Gezen, köyün 'en akıllı delisi Baradan' rolüyle sinemaseverlerin karşısına çıkacak.
Baradan, 100 bin çöp kibrit bulup bomba yapacak ve bir denizaltı dehlizinden geçerek bombayı Yassıada'da patlatacaktır. O kargaşada Menderes aynı dehlizden kaçacaktır.
müjdat gezen, gülçin santırcıoğlu, nejat birecek, sümer tilmaç, ilker ayrık gibi oluşan güzel oyuncu kadrosuna sahip filmdir.
--spoiler--
menderes'i yassıada'dan kurtarmaya kalkan böyle bir delinin acıklı güldürüsüdür.
delinin kurtarma planı şöyledir;
yüzbin kibrit toplayıp, bunların eczasından bomba yapacak...bir deniz altı dehlizinden yassıada'daya çıkacak...bombayı adada patlatıp, o kargaşada dehlizden menderes'i kaçıracaktır.
--spoiler--
konusu ile tebessüm ettirmiş olan filmdir. en kısa zamanda gidip, izlemeli.
Kadrosunda müjdat gezen, sümer Tilmaç gibi isimler varken şafak sezer'in adının ilk sıraya yazılması fena halde irite etmiş olan filmdir. belki kendisi istememiştir bunu, Müjdat abi bir güzellik yapmıştır fakat o ustalar varken senin adının öne yazılmasına nasıl razı olursun be arkadaş...
ayı oynatan darbukatör bayram gibi saçma bir karakteri berbat oynayıp da yılların sanatçısı ünvanını işkembeci gazıyla alan eski boş beleş yeni ulusalcı müjdat gezen'in kendi gibi boş filmi.
konu itibariyle hoşa gitse de genel anlamda pek de beğenilecek bir tarafı olmayan film. adam osurmasa güleceğimiz de yoktu hani. sıkılıp kalkıp gidecektik. etkileyici tek sahne ' denizleri darağacına götürmesinler' repliğinin yer aldığı sahnedir, ki sırf bu cümle için bile filmin sonuna kadar beklenilebilir.
bir de şu filmlerin sonu ölümle bitmesin be kardeşim filmden sonra depresif bir ruh hali sarıyor insanı.
En güzel Sahnesi Deli Baradan'ın adnan menderese seslenişi ve bu halka güvenme yarın seni astıkları vakit hepsi kaybolur ortadan. Başbakana inceden ama anlamlı bir mesaj göndermiştir.
oyunculuk konusunda kimseye lafım yok.
zaten böyle bir filmde kimseden bi dustin hoffman, al pacino vb. olması beklenmez.
osuruk, küfür, el hareketleri gibi ufak güldürme çabaları çocuklar üzerinde etkili olsa da, mesaj vermek için kasılan bir filmde yersiz ve aleyhte gülünç.
filmde dikkatimi çeken iki şey var;
1. flashback lerin gereksiz oluşu!
2. köye atanan komutanın abazanlığı.
ödenekli liberal tayfadan veya vicdanını kaybetmiş dindarlardan yahut elini işçi mücadelelerine değidirmeyecekkadar 'sterilize olmuş' ve değerlerine küfrettiği halde devrimcilikten kendini alıkoyamayan patronajlardan değilseniz eğer, kabul ettiğiniz zaman, hrant dink'in öldürülüşünü, fizy'nin kapatılışını, LGBTT cinayetlerini, Kürt gazetelerine yapılan cüppeli, cüppesiz baskıyı, ve daha bir dolu argümanı göz ardı etmenize sebep olacak olan 'aforizmaamcırması', 'kabız aydın yanılsamasıdır'
köye komutan olarak atanan komutanın fil hastası olan eşinden bıkıp köyün delisinin kardeşiyle fingirdediği film. o değilde o şişman kadın gereksiz olmuş. şafak sezer ile birlikte o kadın film kalitesini düşürdü.
"of bitse de gitsek" havasında bir film. bir delinin dürülen hatıra defteri. O adnan menderes i oynayan dangoz menderes ten başka herkese benziyor. Filmde sosyal mesaj bol serpiştirilmiş