"ne idi ki bu, katılalım hatırlayalım" diye rahat rahat kocaman bir çanta, kalem kutusu, kolonya, güneş gözlüğü vs. ile sınava gireceğim yere ulaştığım ancak su üzerindeki yapışkanın bile yırtılıp, selpak içinden sadece bir tanesinin içeri sokulduğuna, çantanın içeri alınmasının ise asla mümkün olmadığına şahitlik edince ne yapacağımı bilemediğim sınav oldu. emanetçiler ise en çok sevinen kitle idi.
polis üst araması yaptıktan sonra dımdızlak sınav olacağınız yere gidiyorsunuz, her oturum için ösym kalem, üç adet şeker ve silgi filan vererek gülümsetiyor.
ilahi türkiye sen insanı güldürürsün, süründürürsün, öldürürsün vallahi.