memleketim, memleketim,
ne kasketim kaldi senin ora isi
ne yollarini tasimis ayakkabim,
son mintanin da sirtimda paralandi coktan,
sile bezindendi
sen simdi yalniz sacimin akinda,
enfarktinda yüregimin,
alnimin cizgilerindesin memleketim,
memleketim,
memleketim...
Havasina suyuna tasina topragina
Bin can feda bir tek dostuma
Her kosesi cennetim ezilir yanar icim
Bir baskadir benim memleketim
Lay Lay...
Anadolum bir yanda yigit yasar koynunda
Asiklar destan yazar daglarda
Kuzusuna kurduna Yunus'una Emrah'a
Butun alem kurban benim yurduma
Lay Lay...
Mecnun'a Leyla'sina erisilmez sirrina
Sen dost ararsan kos Mevlana'ya
Yeniden dogdum dersin derya olur gidersin
Bir baskadir benim memleketim
Lay Lay...
Gozu pek yanik bagri turku soyler cobani
Zengin fakir hepside sevdali
Ben gonlumu eylerim gerisi Allah kerim
Bir baskadir benim memleketim
Havasina suyuna tasina topragina
Bin can feda bir tek dostuma
Her kosesi cennetim ezilir yanar icim
Bir baskadir benim memleketim
Lay Lay...
Anadolum bir yanda yigit yasar koynunda
Asiklar destan yazar daglarda
Kuzusuna kurduna Yunus'una Emrah'a
Butun alem kurban benim yurduma
Lay Lay...
Mecnun'a Leyla'sina erisilmez sirrina
Sen dost ararsan kos Mevlana'ya
Yeniden dogdum dersin derya olur gidersin
Bir baskadir benim memleketim
Lay Lay...
Gozu pek yanik bagri turku soyler cobani
Zengin fakir hepside sevdali
Ben gonlumu eylerim gerisi Allah kerim
Bir baskadir benim memleketim
yolsuzluk, sistemsizlik, başıbozukluk, vurdum duymazlık, aymazlık örneklerinin bolca bulunabileceği bir yurt olmuştur artık. içim acıyor.
yıllar önce lisedeyken aziz nesin üstadın tek yol isminde bir kitabını okumuştum. o zamanlar henüz ülkemin gerçek yüzünü görme şansına nail olmamış olduğumdan dolayı üstada epey kızmıştım. hakkında söylenenleri az bile bulmuştum. cahillik işte. çok değil bir kaç yıl sonra iş hayatına atıldığımda gördüklerimden sonra hakkındaki yanlış düşüncelerimden dolayı kendisinden özür dilemeyi bile düşündüm ayağına kadar gidip de. yapmadım tabi eşeklik edip.
bugün mursallı köyüne gittik. ordaki kilisenin içler acısı halini görünce "yok mu burasıyla ilgilenecek bir allahın kulu" diye sordum. aldığım yanıt tam memleketime özgü utanç , mahcupluk ve alışkanlığa dönmüş rutinin tekrarından başka şey değildi.
"bir emekli öğretmen uğraştı epey, bakanlıktan para gelince, hoca ortadan yok oldu"
o hocayı tanıyan biri "o zaten dolandırıcının tekiydi, bu da ilk değildi, o parayı ona vermeleri hataydı ki zaten"
işte benim memleketim. ortada çürümeye terkedilmiş bir tarihi kilise kapısına zincir vurulmuş makus talihinin değişmesini bekliyor. insanlardan, daha kötüsü memleketimin yetkili makamlarından ilgi, bakım, koruma bekliyor...
içim acıdı, içeri girip mum yakıp dilek dileyemediğim için içimden diledim kilisenin kapısında "yarabbi memleketimde zihniyet devrimi olsun, insanlarımız artık değişsin."
bilmiyorum kabul oldu mu ama en iyi bildiğim şey zihniyet devrimi olmadan hiçbir devrimin bir işe yaramayacağı.
nolur vatan, millet, sakarya milliyetciliğini bırakıp bizi tüketecek gerçek yüzümüze bir bakalım ve topluca değişelim. yoksa bunun bedeli harbi çok ağır olur...
not: kilisenin adını da öğrendim ve şimdiyle kıyaslarsak iyi günlerinden bir kayıt buldum. bunun için yaşar özel sesli mustafa abimize teşekkürler.
rumlardan kalma taxiarkhea kilisesi şimdilerde ülkemin geleceği gibi can çekişmektedir.
kötü halinin çekimlerini de yakında ekliyorum. beni bekleyin anacım.
eserin orijinali rebe rumelekh (az der rebbe elimelech) olup aslında anonim bir eserdir. lakin mesam tarafından besteci söz yazarı olarak sımon saguy adına yanlış bir kayıt açıldığından dolayı yıllardır aranjör olan bu arkadaş eserin sahibi gibi görünmüş. Sonra eser kaydı mesam'da düzelttirilmiş.