geldiğiniz evde size ait olan bütün izlerin silinmiş olmasıyla daha yoğun yaşanan anlardır. 3-4 senedir onlardan ayrı olmanızın verdiği doğal sonuçlardan biri olarak artık bir odanız yoktur, salonda ya da oturma odasındaki kanepede uyursunuz. odanızı varsa kardeşiniz almıştır, yoksa şark köşesine çevrilmiştir. size ait olan neredeyse hiçbir şey yoktur evde, ebeveyninizin yatak odasında duran mezuniyet fotoğrafınız hariç tabii.
kişi bunu fark ettiğinde daha yoğun hisseder bu duygusal anı. artık oğulsuzluğa/kızsızlığa alışmış bir aile vardır karşınızda.
yatağının artık senin olmaması odandan eşyalarının kaldırılıp kalan eşyaların farklı bi şekilde düzenlenmesi iki günlük tatilde on kere sen ne zaman döncen yaa sorusunun tekrarlanması.
memlekete tatilden dönerken sapsarı tarlaları, hiç yeşillik olmayan kara toprakları görmeye başlayınca, insanın önüne şu görüntü geliyor. (bkz: welcome to hell).
fakat sonradan alışıyor insan.