iki buçuk ayda tavan yapan özlemdir. Oyledir ki, 1 saattir Sezen Aksu şarkıları dinleyip daha da hisleniyorum. Birde hani içinde bulunduğum ülke dünyada en çok türkün yaşadığı 2. ülke. Ona rağmen boyle. Allah göstermesin Zimbabwe' ye falan gitsem ne bok yerdim kim bilir.
değişik bir histir çocukken düşünürdüm insanlar ayrılıyor yeni bir hayata başlıyorlar,akrabalarını sevdiklerini değer verdiği insanlardan ayrılıyorlar bu insanlar nasıl dayanıyor yeni hayat nasıl kuruyorlar neyse aynı olay benimde başıma geldi memleket özlemi öyle bir şeydir ki değil değer verdiklerini,oturduğun bankı bile özlersin o memleketinin havasını ararsın hayatında eksik bir şeydir.
eğer doğduğunuz topraklardan daha bir kaç yaşındayken ayrilmak zorunda kaldıysanız yakar kavurur içinizi.
hele de artık bir daha görmeniz imkansızsa...
Memleket özlemi elbette topraklarını, dağını, taşını, insanını özlemektir. Lakin daha önemlisi, memleket özlemi daha çok geçmişi özlemektir. Yıllar sonra bir gün tekrar gittiğinizde doğdunuz yerlere ve havasını doyasıya çektiğinizde içinize, bir şeylerin hala aynı kaldığını hissedebilirsiniz içinizde. Çünkü sizin özleminiz o hava değildir. Çocukluğunuzdur. Ah be Bey Dağları, Kestel Dağları. Çocukluğumu hatırlar mısınız? Ben artık hatırlayamıyorum da.
12 yıllık özlemdir. Yemin etmişsin bir daha gitmem oralara diye, öyle olur ki yemini bozacak hale gelirsin. Ama bozulmaz. ismi ara ara haberlerde, ya da konuşmalarda geçer. Oralar benim doğup büyüdüğüm yerler diye geçirirsin aklından.