memiş emmi

entry1 galeri0
    1.
  1. aşık hacı karakılçık'ın söylediği, adana yöresine ait eğlenceli bir türkü.

    (bkz: sözlerini de yazayım tam olsun)

    --spoiler--
    bizim köyün meteliksiz memiş’i
    yoksulluktan yiyemezdi yemişi
    kader ile ters giderdi her işi
    adamcağız çekti çekti ölmedi

    bizim memiş emmi yazın dutun dibinden geçiyormuş.
    bi bakmış dutlar öyle güzel yetmiş ki,
    adam ağzının suyunu tutamamış.
    ya şu dutun başına çıkayım da birkaç dut yiyeyim demiş.
    dut ağacıda hayli yüksek bir dut ağacıymış mübarek.
    adam dutun tepesine çıkmış.
    gözleri dalın ucunda dut ararken, ayakları bir çürük dala basıvermez mi.
    insanın kaderi demekki ağacın başında bile rahat bırakmıyor.

    duttan düştü bel kemiği kırıldı
    kafatası yedi yerinden yarıldı
    sınıkçılar geldi tek tek sarıldı
    memiş gene yattı yattı ölmedi

    kanser oldu ankara’ya saldılar
    ölür diye ağıdını çaldılar
    böbrek ile ciğerini aldılar
    memiş gene çekti çekti ölmedi

    bizim memiş emmi dokuz canlı pireler gibi.
    evelallah ölmeye hiç niyeti yok.
    herhalde azrailden torpilli mi ne.
    e ölmeyen adamın tabi boğazı ekmek isteyecek, cebi para isteyecek, sırtı elbise isteyecek.
    hele evde birkaç tane velet varsa değme keyfine.
    adamcağız şöyle epey olunca,
    kol değneğiyle derki;
    yav birkaç gün çalışayım da çocuklara yavan ekmek parası kazanayım.
    orda işçiler kahvesi var.
    işçiler kahvesine varır.
    adamcağızın biri gelir der ki;
    memiş emmi karpuz toplamaya gidermisin.
    birkaç arkadaş daha buldum.
    giderim gardaş der, yevmiyesiyle değil mi.
    kamyona binerler, karpuz tarlasına karpuz toplamaya giderler.
    karpuzu toplarlar, kamyona yüklerler.
    akşamleyin gene geri şehire dönecekler ya,
    öbür uyanıklar şöförün yanına binerler.
    bizim gariban memiş emmiye de;
    memiş emmi, sende yukarı karpuzların üzerine çıkıver derler.
    artık tabi şöför yavaş yavaş vitesi bir iki üç dört beş yükseltmeye başlayınca,
    bizim memiş emminin kafasına şöyle birşey takılır;
    derki yav bende şöyle kamyonun ileri tarafına doğru, bagaja doğru varayım der.
    ama işte kamyon hızlandı, karpuzlarda yuvarlak ya,
    ayağının altından birden yuvarlanıverince;

    yazın karpuz yüklü kamyondan düştü
    tekerin ikisi üstünden geçti
    bir gün ilaç diye ddt içti
    memiş gene, kustu kustu ölmedi

    bizim memiş emmi birkaç gün hastanede yattıktan sonra,
    koltuk değnekleriyle yavaş yavaş çarşıya çıkacak kadar olur tabi.
    hani sözüm ona afedersiniz sosyetede şöyle burnu kıllı küçücük,
    gözünün delikleri zor görünür köpek beslerler ya.
    apartmanın dokuzuncu onuncu katında, karyolada yatırırlar,
    avrupadan mama ithal ederler falan.
    tabi sözüm ona hayvancağız o gün sahibiyle sokağa çarşıya inmişmiş,
    o orda değnek görmüyo, sopa görmüyo tabi.
    bizim çocuklardan daha iyi bakılıyor onlara.
    şöyle bizim memiş emmi koltuk değneğiyle şakır şakır yanlarından geçerken bana vuracak zanneder.
    adamın bacağından hart diye ısırmaz mı.
    eyvah vallaha derler bu adam kuduz olur şimdi bize de saldırır.
    hemen karantinaya alırlar.
    kırk gün kuduz aşısı yaparlar bizim memiş emmi'ye

    it ısırdı kırk gün yaptılar aşı
    sanırsın azrail bunun gardaşı
    üstüne devrildi değirmen taşı
    memiş gene çekti çekti ölmedi

    hacım memişini dile getirdi
    ecel birgün vadesini yetirdi eyvah
    bir gün nezle geldi aldı götürdü
    vay memişim çeke çeke zor öldü
    --spoiler--
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük