ilk seferde anlaşılması o kadar zor olmayan, sona doğru finali kestirilebilen, ama bunun mükemmelliğinden hiçbir şey eksiltmediği, ters düz etmek deyiminin karşılığı film.
film süresi boyunca süper giden, biraz yorucu ama sıkmayan bir film. ama şu var ki, sonu çok kötü, amaan napalım battı balık yan gider tarzı bir bitişi var, orasını hiç yakıştıramadım.
bittikten sonra beyninizin içinde yankılanan sahnelerle ve repliklerle ortada kalıverirsiniz.
baş ağrısı yapıyor, algılarınız yüksek suretle açık olmalı!
olan biteni anca film bittikten sonra orada burada araştırarak anlayabileceğiniz bir film. aslında film üzerine o kadar çok şey söylenebilir ki ama söylememek en iyisi.. yapmış nolan abimiz..
az önce izledim ilk kez. ters kurgusu olduğunu, senaryosunun müthiş olduğunu falan duymuştum. bu yüzden, izlerken her an tetikte kalmaya çalıştım başlarda ama tam anlamıyla anlamak imkansıza yakın. bir süre sonra bıraktım zaten.* kasmadan, olayları basit bir bağ kurarak izlemek yeterince zevk veriyor. senaryoyu, birçok arkadaşın düşündüğü gibi 1000 yıl düşünsem yazamayacağıma kanaat getirdim. ve yine birçoklarının yaşıdığı gerizekalı mıyım lan ben sendromuna girmedim desem yalan olur.
filmi bir kez daha izlemeyi düşünmüyorsanız ya da düşünseniz de olur ve daha net anlamak için, şu linkteki yazıyı okuyabilirsiniz, hatta okuyun.
filmi ilk seferde en azından sonunda birkaç açıklamaya göz atmadan anlayana aynıştayn sıfatını çakarım usta tamam olaylar sondan basa gidiyo da bi yeri kacırdın mı sctın kur kurabilirsen fekat film güzel düşünce güzel..
kusursuz bir yönetmenlik. kusursuz bir yönetmen.
tek izleme ile anlaşılamayacak bir film.bu arada 'dur bi gidip çay koyup geleyim devam ederim' filmi değil.
Bu filmi bir türk yönetmen düşünseydi * şu anda burada nedir lan bu, iğrenç,hiç bir amacı olmayan film şeklinde yorum yapıyor olacaktık ama film christoper nolanın olduğu için yapamıyoruz.
iş bu entry film izlendikten 5 dakika içinde yazıldığından aşırı duygu yoğunluğu sebebiyle küfür içerebilir.
oha. bu ne lan. christopher nolan insan değilsin, yemin ediyorum orospu çocuğusun. 1970 doğumluymuş bir de. lan piç 30 yaşında yapılacak film mi bu? inception'a bakarak geri gittiği bile söylenebilir. adamın hayatı da memento gibi ters mi kurgulanmış acaba? en iyi filmini ilk başta * yapmış.
11 numara filmdir. hele yapım yılı, bütçe filan dikkate alınırsa 12 numara da diyebiliriz. nolan resmen kurgu dersi vermektedir, hemide kulağını tersten göstererekten.
--spoiler--
senaryosu, çekim tekniği, sizi karakterle özdeşletirmesi, beyninizi sürekli tetikte tutması gibi özelliklerine rağmen sonunda lost tadında çıkmazlara bağlayan film. bir "e ne sikim oldu şimdi" diyor insan finalde.
--spoiler--
oha dediğim film oha oha ooha.nette adını tesadüfen görüp izlediğim film.böyle bi kurgu böyle bi hikaye olamaz yani yuhhh tebrik ediyorum yönetmeni.hala etkisindeyim yani 1 ay düşünürüm ben bu filmi.
oha dediğim film oha oha ooha.nette adını tesadüfen görüp izlediğim film.böyle bi kurgu böyle bi hikaye olamaz yani yuhhh tebrik ediyorum yönetmeni.hala etkisindeyim yani 1 ay düşünürüm ben bu filmi.
bir adet ''nolan ağırlığı'' çökertir insanın üstüne. ben nolan'ın bazı filmlerinin, nolan ağırlığı diye birşey teşhir ettirdiğini düşünüyorum insanlara. nolan ağırlığı'nın özelliği; film bittikten sonra, çok beğenmenize rağmen kafanızda oluşan soru işaretleri vasıtasıyla çöker. sonra mecbur filmi tekrar, tekrar ve tekrar geriye sararak, merak ettiğiniz yerlere bakarsınız. ardından, yeterli değilmiş gibi filmi daha iyi anlamak için yazılar okursunuz. ve filmi muhakkak çözersiniz neticede.
ama bu ağırlık tehlikelidir. bizim için değil tabii, nolan için. çünkü bu tarz, kimilerinin çok hoşuna gidebilir, lakin kimileri de bu tarzdan nefret edebeilir. memento bu tarzın en iyi örneğidir. prestij, insomnia, inception da, bu kategorideki diğer nolan filmleridir. şahsım bu tarzı çok sevdiği için, memento'yu da, 10\10 olarak değerlendirmiştir.