pınar dana sosis'ten tavuk eti çıkması haberleri karşısında kendi ifadesiyle "at yarrağı bile olsa yerim" diyen zihniyet sahibi. pınar markasını ideolojik olarak savunmak çok saçma. iyi, kaliteli olan her firmanın ürününü satın alabilirim. ama sırf aynı ideolojiden olduğunu düşünürek o firmanın at yarrağını bile yerim demek ilginç bir fanatiklik. bu arada yaşar holding'in hangi partiye oy verdiği de muammadır. bu da biline.
--spoiler--
ürettikleri sucukların, sosislerin içinden afedersin at yarrağı bile çıksa itimadımın bir nebze sarsılmayacağı firmadır.
--spoiler--
(#14049876) entryme istinaden beni eksileyen,
sonra bunu özel mesajdan seni eksiledim diye bildiren,
sonra benim esprisini anlamayıp en beğenilen entrylerinden birini eksileyip ödeştik dediyim,
sonra espriyi anlatamadım galiba diye mesaj atınca benim jetonu düşüren,
sonrasında anlaşılamayan entrylerinden birini artılayıp tekrar ödeşilmeye çalışılan yazar.
iki üç kelimelik başlıkları, entarileri ile kendince süsleyerek sol frame an itibarı ile sikertmektedir.
sonradan gelen edit: abi kültürsüzlüğümüze ver yeter ki dağa çıkma yap sen eylemini.
iyi bir yazar olmak için gerekli bütün niteliklere fazlası ile sahip olan uuser. sahip olduğu değerleri korkmadan savunması ve bu değerlerin sonuna kadar arkasında durması en dikkat çeken özelliği. uludağ sözlük böyle bir yazarı bünyesinde barındırdığı için gerçekten çok şanslı. tabi biz de onun entrylerini okuyabildiğimiz için şanslıyız. * ayrıca kendisini tüm çevreme tavsiye ettim, artık onlarda kendisinin tüm entrylerini keyifle takip edebiliyorlar. *
umarım bu kalitesinden hiç ödün vermez.
evrenin ciddi anlamda taşşak geçtiğ yazar. çift ş li şeddeli bir taşşak hem de.
lan nerede bir garip, yanlış, olmaması gereken olay varsa neden beni bulur anlamış değilim. gerçi bugün bayağı bir cenabet başlamıştı. askerlik şubesinden üsküdara gitmek için üzerinde üsküdar yazan ve üsküdar yönüne giden 6 numaralı otobüs ile kendimi bir anda bulgurlu da bulup 45 dakika kaybetmiştim. bu nedenle öğleden sonraya bıraktığım akbil çıkartma işi pazartesine kaldı.
dedim bari zirveye gideyim bir atraksiyon olsun eğlenelim iki bira içelim. yok arkadaş. telefonuma katılım kodu geldiği halde kapıdaki listede nickim yoktu. aradık taradık bulamadık. herkesin adına basılmış kartı varken benim kartım kapıda elle yazıldı küçük emrah yazarmışım gibi.
neyse...
daha neler olacak diye beklemekteyim. başıma gelen bu tarz bahtsız olayların sayısını emin olun ben bile unuttum, sayamıyorum...
hayatımda kimin bana en yakın olduğunu sorsalar, hiç düşünmeme bile gerek kalmadan, dudaklarımdan adının döküleceği yazar. en yakın olduğum ve en çok korktuğum ademoğlu. sayemde bi kalbi sıkışmamıştı, sonunda o da oldu. gelecekte yeni heyecanlar, yeni gerginlikler, yeni hastalıklar bizi bekler. önümüzdeki maçlara hazırsındır umarım diego.
neyse ilgiyle takip ediyoruz efenim, iyi koşturuyor sözlükte.
(bkz: #12391588) bu entry başka türlü başlasaydı okumazdım belki ama o başlangıç merağımı dürttü. verdiği bilgi beni etkilemese de * bilgi içerikli entry girdiği için de bir şuku almıştır. *
