hiçbir şekilde hakaret ve küfür olmaksızın sadece kendi bildiğini söylediği için müslümanların daha önce milyon kez yaptıkları gibi toplumsal lince maruz bırakmaya çalıştıkları kişi.
pisliğini döken yazarcık.
hakaret edip "ömö ötöyüslörö söygü göstermüyorlör:(" denmesi de acayip.
ateistlerin sayısı toplasan %1. bu yüzde bir in yüzde biri kalkıyor küfrediyor sonrada "beni kabulleneceksiniz" diyor. sen kimsin ki seni kabulleneceğiz? önce sen insan olmayı kabullen saygı göstermeyi kabullen. kimse sana inan demiyor. benim inancıma dil uzatmada nasıl inanmazsan inanma.
kızın moda konusunda bilgili olduğunu anlıyorum . Din konusunda hiç bilgilendirilmemiş olan birisinin bu yorumu yapması kadar doğal bir şey olamaz . Bilmiyor ki ? yani şimdi ben kalksam yunanistan hakkında kriz makalesi yazsam hiç bir yunanlı dikkate alır mı ? tepki vermeye gerek bile yok . geçiniz .
"dini icat etmek" hakaret değil de nedir? hâlâ bunu savunanlar var. sen öyle düşünüyorsun diye biz kalkıp hiç bir şey olmamış gibi hayatımıza devam mı edeceğiz? aşağılamaktan başka bir şey değildir bu.
Yazar haklıdır. Buradan kendisini karalama kampanyasına başlamayın. Ateistlerin çoğunluk olduğu bir ülkede siz Müslüman iseniz, Muhammed din icat etti mi dersiniz yoksa Tanrı'nın peygamberi Hz. Muhammed mi dersiniz. Ne dediğiniz ateistler için hiç önemli değil. Peki siz inancına göre söyleyen yazar için neden karalama kampanyası başlatıyorsunuz.
kadın; peygamberimiz için "din icat etti" diyor..gelen tepkiler üzerine de " ben bütün dinlerin insanlar tarafından uydurulduğuna inanıyorum bu yüzden ben inancımı söyledim" diyor ve saygı bekliyor..
bazı diğerleri de " ya kızın düşüncelerine saygı gösyersenize" diye hırtlık ediyor.
arkadaşım, bak güzel kardeşim..sen her şeye inanabilirsin bu senin en doğal hakkın. ama bunu kamuoyuna açıklarken özellikle de dini konular üzerinde ise dikkatli olmalısın..
senin görüşün benim inancımı aşağılamamalı!!
örneğin ben de o zaman, hürriyet gazetesinde çalışan tüm kadın yazarların "orospu" olduğunu düşünsem, bunu kamuoyuna rahatça açıklayabilir miyim?
bunu açıklasam bir karşılığı olur değiş mi? tazminat davaları filan..
yani "öyle inanıyormuş ne yapalım saygı duyulmalı" çok saçma.
doğruyu söylediği için saldırılmış yazardır.
tanımam etmem, savunma değil ama ortada yanlış bir şey de yok.
dini istismar edenlere, kullananlara, Allah'a, peygambere şirk koşarcasına insanları ilahlaştıranlara destek verenlerin, çıkıp böyle bir şeyi eleştirmeleri bu ne perhiz bu ne lahana turşusu dedirtir insana.
hürriyet gazetesi ve hakaretler ayrılmaz bir ikili biliyorsunuz.
cumhurbaşkanının eşine eğreti gelin yakıştırması yapan bir tuvalet kağıdından bahsediyoruz burada.
artık yakın zamanda chp den milletvekili mi olur orası sarıgülün bileceği iş.
dikkat edin kılıçdaroğlunun demedim.
"Yurtlarda, kızlarla erkekler niye ayrıdır" sorunsalını anlattığı sahane yazısının başlığını, Türk Gencliginin Drami diye seçerek, bizi kalbimizden vurmustur. http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/22721642.asp
bugün eda taşpınar ın kıyafetini yorumlarken yaptığı analize bayıldım.
Hani burası New York olsa.
Sergi mekanı da MOMA...
Dünyanın en yaratıcı tipleri orada buluşsa...
Kıyafetler kopsa, konuşsa...
Anlarım da...
Bizim buralarda, aynı 200 kişinin çemberinde...
Kim için bu efor allasen?
milletin kişisel zevkine saygı duymadan her sabah kıskançlıkla alelade yazdığı o 100 karakter tutan dev(!) köşesiyle bu ülkeden ekmek yiyorsa haram zıkkım olsun arkadaş, hatta lanet olsun. resmen heyecan arayan giyim meraklısı liseli bir kız çocuğuna " sen gazetede yaz" demişler, sonuç bu. mesela ayşe arman'ın da bunun da sıfatı "gazeteci", güney osetya'da 2 sene önce haber yolunda araçları tam otomatik silahlarla taranan adamlar da "gazeteci". çok mu yüklendim ne, velhasıl bu kızı görünce benim sigortalar atıyor. başka bir şey yok hakim bey...
birilerinin dikkatini çekebilmek için kendisini yırtan küçük kız çocuğu.
asla giyemeyeceği veya giyse de kendisine asla yakışmayacak elbiseleri eleştirirken müthiş acımasız. o kadar acımasız ki saçmalarken sınır tanımıyor asla. sürekli modadan falan bahsediyor, bir de köşesinde garip bayık yazılar yazıyor. okuyamıyor insan, yani eğlenceli yazmaya kasan; kastıkça batan garip bir tarzı var.
velhasılı kelam, bu kadın hürriyet gibi bir gazete de yazıyor! amma sokaktan geçen herhangi bir orta tabakada yetişmiş üniversite mezunu kadını çevirseniz ve ona yazdırsanız aynı kıskançlık, hasetlik akar zaten yazılarından. asla ait olmadığı cemiyet hayatına akıttığı zehir ile pek komik, ama aslında hiç komik değil. yani "ha!" derecesinde komik; "ha ha ha" derecesinde eğlenceli değil yani.
sinir bozucu, gereksiz yazıların mümessili. hürriyet e hiç yakışmıyor.
gerçi hürriyet sever garip gereksiz yazarları. hadi uluengin in modayla ilgilenen dişisi gibi sanki. o derece gereksiz yani. yerine tenten çizgi dizisi koyulabilir. hem eğlenceli falan. hem daha modaya yakın o saçlar ve pötükare pantalonla. köpeği falan da var, çok trend yani.
çakma bile diyemeyeceğim yazar da diyemeceğim modacı hiç diyemeyeceğim ve ne diyeceğimi bilemeyeceğim kişi. sırf markasını göstermek pahasına iş yerine elbisesinin sırt tarafındaki etiketi çıkık bir şekilde geldiğini bilirim. araştırma sözcüğünün ekşi sözlük taraması sandığını bilirim. ama işte bu yerlere nasıl geldiğini bilemem bilmek de istemem.
