Ben inanan insanları duaya davet ediyorum. inanmayanlar bildiğini yapabilir.
diyerek insanları yağmur duasına çağıran belediye başkanı.elindeki suyu kullanamayıp suçu Mevla'ya atan büyük şahsiyet.ayrıca i*
ankara'nın susuzluğu için vatandaşa tatile çıkın önerisinde bulunan başkan. aklıma marie antoinette'nin ünlü sözünü getirdi; ekmek bulamazlarsa pasta yesinler. ağzından bal damlıyor sayın başkanın; keşke herkesin tatili olsa, çalışmasa,tatile gidecek parası olsa. hayat bayram olsa. kendisinin güzel önerilerini seçimlerde de duymak isteriz. inanan halk su için dua eder, inanmayanlar kendi bilir söylemi de ilginç.
susuzluktan kırıldığımız şu günlerde ağzından bir tane bile "meteorolojik verilere göre..." ile başlayan cümle çıkmamış, papağan gibi "yağmur duası edin... inanan insanlar dua etsinler... bu sözlerimin alaya alınması inanan insanlara hakarettir" kalıplarını tekrarlayan insan.
tamam isteyen istediğine dua etsin de, meteoroloji ne diyor bakalım bu işe? önümüzdeki günlerde/aylarda yağmur görünüyor mu? yoksa kalan 60 günlük su da bitince, kızılırmak'ın zehirli suyu gelene kadar çöl hayatı mı yaşayacağız? belli değil...
2007 yılına geldik, kızılderili kabilesi reisi mantığı ile şehir yönetiliyor...
metroyu icat eden, almanya'da üretilen vagonları sırtında türkiye'ye taşıyan, tüneli kazma kürekle kendisi kazan, bunun karşılığında da devletten tek kuruş maaş almayan, hatta cebinden para çıkarıp veren yüce insandır.
bugün eğer nankör ankaralılar iki günde bir suya kavuşabiliyorsa, bu yüce melih gökçek'in 15 senedir yürüttüğü titiz çalışmalar sayesindedir. eğer allah biz kullarına kuraklık belasını vermeseydi musluklardan şakır şakır su akacaktı, ama yüce rabbimin takdiri bu yönde oldu, biz aciz kullarına da dua etmek düşer anca.
yok azizim yok, taktir* etmeyi bilmiyor bu halkımız...
ankaranın su sorunu karşısında yumurta kapıya dayanana kadar bekleyen insan.
her tarafı kazıp köprülü kavşak yapmaya meraklı olduğu dönemlerde "şuna bir sim city alsak da oynasa, biz de rahat etsek kendi de..." diye geyik yapardık, galiba oynamış! hatta kendini biraz fazla kaptırmış olacak ki gerçek hayatta da simulasyon durdurulabiliyor zannetmiş, yeni water pumplar inşa edip buradan şehire su borusu döşemek için "left out of the rain. some sims still too far from water" uyarısını beklemiş.
makam odasında pause simulation tuşunu bulamayınca şaşırdı tabi, "ankaralılar tatile çıksın!" tarzı açıklamalarını bu şaşkınlığa bağlıyorum ki gene iyidir... oyunun etkisinden kurtulamasaydı vergileri arttırıp ya da binaları yıkıp nüfusu azaltmak yoluna da gidebilirdi, buna da şükür...
ankara büyükşehir belediyesi'nin sitesinden şu açıklamayı yaptırırken zerre yüzü kızardı mı bilemediğim insan:
--spoiler--
Su Kesintilerini Bahane Ederek Kamuoyunda Panik Havası Estirmek isteyen ideolojik Gruplara Karşı Halkımızı Uyarıyoruz
Ankara Büyükşehir Belediyesi yetkilileri, su kesintilerini bahane eden bazı grupların, eylemler yaparak, ishal ve benzeri hastalıkların yayıldığı iddialarını ortaya atacakları duyumları aldıklarını belirterek, "Su kesintileri bahane edilerek halkı paniğe sevk edecek gruplara karşı halkımız duyarlı olsun" uyarısında bulundular. Büyükşehir Belediyesi yetkilileri yaptıkları açıklamada,
bugüne kadar devamlı olarak belediye aleyhinde eylem yapmayı alışkanlık haline getirmiş bazı odalarla, bazı siyasi parti mensuplarının su kesintilerini bahane ederek, Başkan Melih Gökçek ve Ankara Büyükşehir Belediyesi'ne karşı bir eylem programı hazırlığı içinde olduklarının duyumlarını aldıklarını bildirdiler.
Yetkililer,
"Suyun gelmesi geciken her mahallede bu grupların vatandaşları tahrik ederek, halkı sokağa dökmeye çalışacakları, sloganlar atıp yolları kesecekleri, bu eylemlerin sistematik olarak aynı ekiplerin değişik mahalleleri dolaşması tarzında yapılacağı, medyanın eylemlere çağrılarak, eylemlerin büyüdüğü imajı verilmeye çalışılacağı,
Özellikle medyaya çıkan bazı kimselerin çocuklarının susuzluk nedeniyle ishal olduğunu açıklayarak, hastalık yayılıyor hissi verileceği,
Sağlıkla ilgili bazı örgütlerin özellikle hastanedeki
yandaşlarını kullanarak, hastanelerde su kesilmeleriyle birlikte ishal ve benzeri hastalıkların arttığını, hatta "Kolera" gibi hastalıkların yayıldığı iddialarını ortaya atacaklarını ve böylece, su kesintilerini bahane edilerek, halkın paniğe sevk edilmek isteneceği" duyumları aldıklarını belirtiler.
-GÖKÇEK: "VATANDAŞLARI DUYARLI OLMAYA ÇAĞIRIYORUM"
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ise
konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Halkımızı bu tip provokasyonlara karşı uyarmayı bir görev biliyoruz" dedi.
Gökçek, bazı ideolojik gruplarla, seçimden başarısız çıkan bazı partilerin temsilcilerinin su sıkıntısını siyasete alet ederek bundan bir kazanç sağlamayı amaçlayacaklarını bildiğini belirterek, şunları söyledi:
"Bu ideolojik gruplar ile bazı parti temsilcileri su kesintisini, sıkıntısını siyaset amaçlı kullanacaklar. Bunu bilmeyen yok. Vatandaşlarımı bu tip provokasyon yapan art niyetli kişilere karşı duyarlı olmaya çağırıyorum. Bu tip eylemlere karşı belediyemizin duyarsız kalacağının da bilinmesini isterim. Belediyemiz bu tip eylemleri ciddiye almayacak. Ancak gerçekten mağduriyeti söz konusu olan vatandaşlarımızın direkt olarak belediyemize yapacakları müracaatları değerlendirmek, onların sorunlarını çözmek bizim asli görevimizdir. Yoksa bu tür eylemlere kesinlikle iltifat etmeyiz, önemsemeyiz."
evet, başına gelecekleri görüyor melih gökçek, salgın hastalıklar başlayacağını, ishal v.b. hastalıklarda artış görüleceğini adı gibi biliyor! ama utanmazlığı o dereceye vardırmış ki "bunlar yalandır, bana komplo kuruyorlar!" demek için hastalıkların ortaya çıkmasını bile beklemiyor.
gerçi hata bende... melih gökçek, ankaray demirtepe istasyonunun inşaatı için açılan çukura düşüp yaralanan görme engelli vatandaş için "bu kişi solcudur, beni ve belediyeyi zor durumda bırakmak için kendisini o çukura bilerek atmıştır!" diyebilmiş bir insan*dır sonuçta, ne bekliyordum ki...
10 küsür yıldır ankaralıların beğenisini toplayan belediye baskanıdır. ankaralılar onu 3 dönem üst üste secerek bu beyenilerini göstermişlerdir. evet su konusunda ileriyi görememesinin ve kendisine cok güvenmiş olmasının su anda cefasını cekiyor. 3 ay sonra ankarada su problemi kalmayınca hepsi unutulur 2009 da melih gökcek tekrar belediye baskanı olur. nah buraya yazıyorum.
hani az birşey sorumluluk sahibi olsa, adam olsa, gerçekten bir belediye başkanı gibi davransa, düşünse şu an istifa etmesi gereken kişi. bir insan göz göre göre bu kadar hata yapmaz be kardeşim. yazık valla.
boru patlayınca 3 gün ankaranın suyunun kesileceğini söyleyen belediye başkanı. zaten 2 gündür su akmayan bölgedeydik, 3 gün daha susuz bekleyince 5 gün edecek.
neyseki bu 3 gün sonunda doyana kadar su verecekmiş bize.
sonra da soracak;
- doydun mu çocuğum??
+ doydum amca
bu cevabı alınca kesinti takvimini tekrar gözden geçirecekmiş.
eee iste, allah in sopasi yok.
galiba allah; "sen kendi yaptigin hatanin faturasini bana cikarirsan ben de boyle boru patlatir. senin ne kadar basarisiz bir baskan oldugunu cumle aleme gosteririm." diyor.
bak bu allah'tan gelen bir isaret olmali. gel sen birak su baskanligi da herkes rahat etsin.
11 yıldır ankara büyük şehir belediyesi başkanlıgı yapan 96 yılında murat karayalcının metro projesinin üzerine yatan oğlunu torpillerle büyüten insanoğlu...
(bkz: yiyici)
havalimanından meclise giden yoldaki kötü görüntülü yapıları ve gecekonduları beğenmeyen yabancı uyruklu devlet adamlarının isteği üzerine yol üzerinde bahsi geçen kötü görüntülü yapılar camiler de dahil olmak üzere yıkılıp yerine yeniden yapılmaya başlanmış ancak yıkılan tüm camilerin minareleri dimdik duruyor. * medya mensupları bu ilginç durumu malum şahıs i melih gökçek e sorduklarında aldıkları cevap karnımı tuta tuta gülmeme sebep olmuştur.
el cevap: efendim yol üzerinde tam 11 adet camii var idi. ancak bu camiler yıkılıp yenileri yapıldığında, yok önceden burada bu kadar camii yok idi, yok efendim i melih gökçek ankarayı irtica yuvasına çevirdi denmesin diye hepsinin minarelerini bıraktırdım.
sayın başkanı çok tebrik ediyoruz bu akılcı davranışından dolayı. şu an herşey eskisinden daha anlamlı oldu, minarelerimizde gecekondu kıvamına gelmiş bulunmakta.*
kendisi adına uludağ sözlükte iki başlık açılmış kişi. i. melih gökçek, melih gökçek aynı kişilerdir değil mi. yani tek bir tc kimlik numarası vardır. o halde neden başlıklar ayrıdır. yani aynı kişiye iki başlık. valla ben anlamadım. yoksa farklı kişiler mi. **
burnunun dikine gitmeyi marifet sayan belediye başkanı.
bu adamın ankaraya kızılırmak suyunu getirmesi, birinin suratınıza yumruk atip daha sonra cebinden çıkardığı sümüklü mendille yarayı temizlemeye çalışmasına benzer.
