ankara'da zaten ciddi bir chp oy potansiyeli mevcut, buna bir de mansur yavaş'a gelecek mhp oyları eklendiğinde melih gökçek tarihe karışacaktır.
zira istatistikler yalan söylemez.
2009 yerel seçimlerinde melih gökçek yüzde 38.5 oy almış, onu yüzde 31.5 ile chp ve yüzde 27 ile mhp takip etmiştir. http://secim.haberler.com/2009/sonuc.asp?il=ankara
yüzde 30'larda seyreden chp oylarına mhp'den bir yüzde 10-15'lik kayma olduğu takdirde mansur yavaş ankara'yı kolayca kazanacaktır.
melih gökçek'in tekrar galip geleceği versustur. mhp'li birinin chp'ye oy vermesi söz konusu bile değildir. çünkü sağ partiler muhafazakardır. muhafazakarlar siyasi partilerine ne olursa olsun sadıktır. bu yüzden mhp'den chp'ye çok fazla bir oy geçeceğini sanmıyorum.
ha umarım dediklerimin tersi çıkar ve melih gökçek'in saltanatı biter şu ankara'da. başkente yakışmayan bir başkanın saltanatı yani.
mansur yavaş çok mu matah bir insandır? hayır.
chp çizgisinde midir? hayır.
normal şartlar altında chp'den aday olacak ve sol görüşlü insanların oy vereceği biri midir? kesinlikle hayır.
ama normal şartlarda değiliz. dinsizin hakkından imansızın geleceği düşünüldüğünde hem chp'lilerin hem de mhp'lilerin desteklemesi gereken isimdir kendisi.
bir mhp li olarak kesinlikle mansur yavaş. belediye başkanlığı için partici olmak yerine gelecek hizmete bakmak daha önemli diye düşünüyorum. birde i.melih faktörü var tabi. melihten kurtulmak için tek çare mansur yavaş.
biri çalıyordu ama çalışıyordu. biri çalmıyor ama çalışmıyor da! (çalmadığı kısmından açıkçası emin değilim.)
biri ankara'da bir sorun olduğunda ve bunla başa çıkamadığında en azından bakanlığa falan yalvarıyordu da onlar bir şekilde yarım yamalak da olsa yapıyordu. kendisi de bir şeyler yapmaya çalışıyordu ama milleti de bezdirmekten geri kalmıyordu.
öbürü ise metro arızalarına kimsenin aklına gelmeyecek türden tuhaf tuhaf bahaneler üretiyor, metrolarda otobüslerde küfrede küfrede, söylene söylene yolculuk edenlerin haykırışlarına karşı kılını kıpırdatmıyor, twitter'da falan millete sempatik gözükmeye çalışıyor, çay çorba dağıtmak gibi sik sok işlerle uğraşıyor.
insanların çoğu melih gökçek'in son dönem halini ve artık bilerek trollüğe vurduğu açıklamalarını hatırlıyor. Esasında kendisi en başta çocuklar olmak üzere -zaten esirgeme yurdu müdürüydü veya öyle bir şey- son derece duyarlı bir adamdı. Gecekonduların prensi, fakirin, garibanın babasıydı. Siyasette hep aynı makamda çok fazla durdu ve fazla göze batmaya başladı, hepsi bu. Yoksa 30 sene önce ankarada bi avuç mezhepçi faşist sürü hariç melih e hafif de olsa bi sempati duymayan adam yoktu. Mansurun o dönem varyantıydı ama çalışırdı da.
