kemal kılıçdaroğlu'na göre melih gökçek oltaya gelmiştir. yani o çok güvendiğiniz alevi dedesi yalan ve sahtekarlık ile melih gökçek'i yendiğini kamuoyuna izah etmeye çalışmış ve melih gökçek'i sahtekar göstermeye çalışmıştır. ama allah'tan sonra vatan gazetesine sahtekarlığını itiraf etmişti de, kendi çapında günah çıkarmıştır.
soru: peki ya şu 168 euroluk fatura meselesi? tartışma boyunca siz faturayı göstermedikçe gökçek sinirlendi; gökçek kılıçdaroğlu sinirlendikçe siz faturayı göstermediniz... bu bir taktik miydi?
yani o kadar da fazla bir şey söylemeyeyim ama bakın, bir siyasetçinin temel özelliklerinden birisi de oltaya takılan yeme gelmemektir. bu kadar bir yanıt yeter herhalde.
soru: yani 168 euroluk fatura tartışması aslında oltanın ucundaki yem miydi? kılıçdaroğlu evet!
birinin suratından "irin" akar, diğerinin dürüstlük ve tevazu...
birini munis bir anne doğrumuştur, diğerini tüm genelev kadınları bir araya gelse doğuramaz!
kim kimdir? tercih sizin...
gandicik konuşulacak konuyu başka gösterip, yandaş medyanın süvarisi uğur dündar'ın da yardımıyla başka konuları açıp melih gökçek'i zor durumda bırakmaya çalışmıştır. elinde belge olmadığı için haksız duruma düşmüş gibi göstermeye çalışmıştır. melik gökçek'in sorduğu onlarca soruya sadece kafasının sallamış ve hiçbirini cevaplamamıştır. ama kafasını sallaması çok komiktir. eğlenceli bir tiptir bu dandi...
biri bilmem kaç defadır ankarada seçiliyor digeri istanbulda aga paşa denildi fakat yerlerin dibine girdi. şimdide parti başkanı olarak rezil rüsva oluyor. kendisinin adına üzülüyorum sonuçta oda bir insan.
Edit: melih gökçegi zerre kadar sevmem(yaptıgı üç kagırtlar ortadadır.) fakat kemal beyinden ondan kat kat yüzsüz oldugunuda asla unutmam.
melih gökçek'in kendi kendini bitirdiği karşılaşma.
kılıçdaroğlu: 150 dolarlık sayacı 300 dolar'a neden satıyorsunuz?
melih gökçek: kalanı ile ankara'ya yatırım yapıyoruz.
kılıçdaroğlu: ilk defa böyle bir yüzsüzlük görüyor böyle bir şey duyuyorum. kendi kaynaklarınız var. ankara türkiye'nin en çok kaynak alan belediyesi. üstüne üstlük devlete en çok borcu olan belediyesi. sizin yatırım yapmak için vatandaşı soymaya ihtiyacınız yok.
tartışma bu noktada bitmiştir. melih gökçek sonrasında sadece suyunu yudumlamıştır.
üzerinde kafası az çalışan bir çoğunluğun yorum yapmaya çalışırken neden olduğu saçmalamalar bütünüdür. lan sömürülmek, kullanılmak, aşağılanmak! bu ülkede-ankarada şeref onur sahibi insanlar sadece chplilermiş gibi neden davranıyorsunuz anlamıyorum. ben de melih gökçeki hiç sevmem. ama çok sevdiğim ve aklına itibar ettiğim birçok insan ona oy veriyor. tutup birde kemal kılıçtaroğluyla karşılaştırıyorsunuz. ssk genel müdürüyken orayı ne kadar zarara uğrattığını biliyormusunuz? iki yaşındaki torununa sigortalı iş bulduğunu biliyormusunuz? daha neler neler. bırakın bu işleri melih gökçek vidaysa, kemal kılıçtaroğluda çontadır. birinin bir diğerinden hiçbir farkı yoktur. biri cehenneme gidecekse öbürü de onun yanında olacaktır. sırf ideolojik eziklik yüzünden melih kötü kemal iyi diye saçmalamayın. ne melih gökceke oy verenler mal, ne kemal kılıçtaroğlunu destekleyenler bilinçli. ne de bizler ahmakız. hepimiz insanız...
ikisi hakkında öyle söyleyeceklerim var ki ama kalsın diyorum, lakin ne benim ne de zall'ın başı belaya girsin.
ne de sözlük zor durumda kalsın yasal yönden.
hala aklıma geldikçe kemal kılıçdaroğlu gibi birinin siyasete girmesinin yanlış olduğunu gördüğüm bir anıdır.
Amcacım siz çok iyi birisine benziyorsunuz
+teşekkür ederim
Bana çikolata alır mısınız?
+(Ne terbiyesiz çocuk içinden der) Tamam yavrum hangisini istersin?
birisi şaibeli biri. biz söylemiyoruz bu ülkenin eski bir belediye başkanı ağzıyla " ankara' yı parsel parsel sattı" iddiasında bulundu ve yine kendi partisinin başkanı tarafından görevinden istifa ettirildi.
diğeri ise en azından hırsız değil. kendisi en fazla "başarısız siyasetçi" denilebilir.