ankara'da yaşayanların uzun zamandır, başka şehirlerde yaşayanların da bir süredir aşina olduğu gülümsemedir.
bilboardlarda sık sık görülür.
içinize serin bir esinti verir. *
bıyıklarının altından görünen küçük dişleri ankara'daki çarpık kentleşmeyi temsil eder. ''bana birşey olmaz, siz istediğiniz kadar konuşun'' sırıtışıdır.
bütün er kişilerin aynada çalışıp, taklit etmesi gereken sırıtıştır. eğer bu sırıtışı aynen yapabilirsek karşımızdaki kadına ne yaparsak yapalım bizden vazgeçemeyecektir.
hayatimiz boyunca bol bol gormeye devam edecegimiz siritistir. adamin yuzde 40 oyu garanti, ne kadar kacakcilik yaparsa yapsin, halki ne kadar somururse somursun en az yuzde 40 oy alacaktir bu adam.
benim bile burdan doğru midemi bulandıran , ancak ankaralının yine görmek istediği sırıtış. anlamak da kabullenmek de mümkün değil.
(bkz: vurulduk ey halkım unutma bizi)
bir beş yıl daha iteleneceğinin ifadesidir. anamızı ağlatacak onun için güler. "vay efendim beni tahtımdan indirmeye çalışır, bana komplo kurarsınız ha! alın ulan ibneler" diyerek çok kelle alacaktır. artık ankara için kelle koltukta günleri başlamıştır.