üslup ve tarz olarak iticiliğinden bağımsız olarak ankara da neyin değiştiğini değerlendirirsek;
ex başkanımız sayın karayalçın zamanında evimizin altında bir adet bakkal mevcuttu. lakin ilginç olan bu bakkal abi büyükşehir belediyesinde işçiydi. bakkal belediyeye ait olmadığından, işleten 7gün x 12saat belediye işçisi abimiz olduğundan dolayı biz de özenirdik belediye işçiliği kariyerine. bu arada sokaklar çöp yığınından geçilmezdi. sonraki dönem gökçek kazandı ve bakkal devren satıldı, çöpler de toplandı.
şu an o bakkal abi ne yapar bilmiyorum. ama yaşıyorsa eğer, çok çok büyük ihtimalle sürekli melih gökçek'e sövüyor, hatta şu günlerde akşamları tencere tıngırdatıyordur ülkemizin aydınlık yarınları için.
ha derseniz ki gökçek reyiz çok mu dürüst, çok mu temiz. sanmam açıkçası, bal tutan parmağını yalar. ülkemizde insanların tek derdi o parmağı kimin yaladığı.
kentsel dönüşüm projesini inkar edecek kimse var mı aranızda. biraz olsun hakkaniyetli, az biraz objektif olan adam kimin ne yaptığını değerlendirir.
resmin tamamına bakmazsanız evet yol, köprü, park çalışmalarıyla çağ atlatmıştır; resmin tamamına bakarsanız metro ve doğal gaz fiyaskolarıyla (istanbul ile kıyaslandığında) kesinlikle çağın gerisinde kalmıştır. Ne kadar geride olduğunu göstermek için metroda hala kağıt bilet kullanıldığını söylemek bile yeterlidir.
sonuna kadar katıldığım şiddetle savunduğum hasretle bağrıma bastığım kuvvetle muhtemelleştirdiğim önerme.
melih reyiz olmasaydı ankara hayla dutluktu, ankara'yı bilen bilir. o geldikten sonra ankara adeta avrupa başkenti oldu. çekemeyen netden izlesin. valla bak.
evet calan çırpan bir anlayışı getirdi. polise halkı öldürtüp tebrik etme anlayışını getirdi ve bunları meşrulaştırdı. bunu herkez yapamaz bu kadar olumsuzluğu meşrulaştırıp iyi bir şey yaptım lan ben diye götünü sallayarak yürümek herkezin harcı değil.
çağ atladık. önceden başlamış olan metro kaldırım felan filan yapıldı. demek güzel olurdu ama ilk olması gereken insanın insana saygısını sevgisini sağlamak, insanın devletine güvenmesi, halkın polisten yardım beklemesidir. bunlar olsaydı da metro olmasaydı, en çok merak ettiğim şey insanlar nasıl oldu da bu kadar dar bir pencereden bakıyor.
çağ atladık, ve bunu melih gökcek yaptı. ankara bölündü, melig g. tarafı olanlar mutlu huzur içinde polisi devleti istedikleri gibi kullanabiliyor. ve diyorlar ki
çağ atladık nereden nereye.
ankara'ya gelindiğinde görülebilecek havadistir. yepyeni bir çağa geçtik; köprülü ve şantiye çağına.
işin kötüsü köprüler 2 sene sonra çürüyor, şantiyeler ise bir türlü bitmiyor. allaha şükür ulaştırma bakanlığı çayyolu-kızılay metrosuna el attıda şimdi ilerliyor inşaat.
aoç a en büyük hayvanat bahçesini yapıp eskişehir yolu istanbul yolu ostim bağlantı yolunuda bitirir ve aynı tarihlerde metroda biterse harbi atlatılan çağ olacaktır.
bundan 3 ay önce dışkapı' daki rus pazarına dükkan sahiplerine tebligat gidiyor. dükkanlarınızı boşaltın, burası yıkılacaktır diye. tabi tebligat dükkan sahipleri tarafından sallanmıyor. geçen hafta içinde aynı tebligat tekrarlanıyor. dükkanlarınızı boşaltın. tebligatın ertesi günü rus pazarının üç farklı yerinde yangın çıkıyor. dükkanların tamamı içindekilerle beraber kül oluyor. günah keçisi aynı gün seçilip cezalandırılıyor.
itfaiye müdürü melih gökçek tarafından görevden alınıyor. yangını niye bana haber vermedin diye.
ankara'ya merkezi hükümetten aktarılan kaynakların büyüklüğüne rağmen, hizmet için değil kendisi için belediye başkanlığı yaptığından bu kaynakları her nasılsa çarçur ederek ve atatürk'ün kurduğu modern ankara'yı berbat ederek geriye doğru çağ atlattığı doğrudur. ankara'daki düzensizlik, başıbozukluk, harap haldeki yollar ve parklarla bazı anadolu şehirlerinden bile daha geri bir başkentimiz olduğunu görmek utandırıcı ve üzücüdür. ama, iş lafa gelince, mangalda kül bırakmaz, demagojinin alasını yapar, çağdaş değerlere saldırır ve fukara ekonomisiyle gecekonduların bilinçsiz insanlarının desteğiyle seçilir. seçenlerin "çağdaş başkent" perspektifi olmadığı için, üzülen çağdaş ankaralılar ve ülkenin her yerinden çağdaş türk vatandaşları olur.