akıl alacak olay değildir. ankara büyükşehir belediye başkanı, zararlı olduğu tesbit edilen kızılırmak suyunu, ankara halkına 21 gün boyunca içirmiş ve bugün pişkin pişkin "haber vermediğimden dolayı özür dilerim" demiştir. açıklamasında ayrıca "kimse bunun farkına varmadı" deyip, "kimse su yüzünden ishal olmadı" deyip sevinmiş.
düzenlediği basın toplantısında da bir bardak suyu mideye götürmeyi ihmal etmemiş. elbetteki bu suyun musluk suyu olacak hali yok.
hidrojeolog olduğumdan dolayı bir nebze yırttığımı düşünüyorum, zira kızılırmakın suyunun ne denli pis olduğunu daha girdiğim ilk derste anlatmışlardı.*
adamların bu rahat tavırlarına hayranlık ve hayretlik arasında gidip geliyorum. nasıl bir kader inanışıdır bu, nasıl bir kadeciliktir.
kıstas şu; ölen olmadı, başarılı.
daha geçen günlerde aksarayda binlerce kişi hastanelere taşındı, açıklama yine aynı; "bir serumla iyileşebiliyorlar korkulacak bir şey yok."
veya 1 mayıs sonrası "ölen yada ağır yaralı yok, hiç bir vukuat olmadı."
bilemiyorum şimdi şurdan oturduğum yereden küfür etsem tesiri yok. ya nasrettin hoca'nın dediği gibi "ya tutarsa" o zaman ne halt yiyecekler acaba? enteresan işler bunlar.
yine bazı insanların sonuna kadar savunacacağı, "melih gökçek yapıyosa bişey biliyodur" diyeceği ve koyunluğunu kabul edeceği rezalettir. söylenecek söz bulunamamaktadır.
Hindistan ganj'dan içiyor ankara kızılırmak'tan içmiş çok mu düşüncesine sahip belediye başkan eylemi. yoksa ne yapsın tulumbadan su mu çeksin. öğlen simit yiyen adamın suyu kirli olmuş çok mu. burjuva kesimi nestle'den içiyor zaten.
tamamen çarpıtılarak verilen haber. efendim adam bizzat diyor, suyu analiz ettirip herhangi bir sağlıksız duruma yol açmayacağı kanısı haiz olunca kimseye haber vermeden halka verdik diye. bu durumu önceden duyurmaları halinde bazı sivil toplum örgütleri ve siyasi partilerin ishal vakaları arttı şeklinde provokasyon yapacaklarını bildiğimiz için öyle uygun gördük demiş. yani adam kendi insanının ne mal olduğunu biliyor. sözlükte ki akıllılara soruyorum şimdi. madem türk halkı hastalık konusunda bu kadar hassas, genel türkiye ortalamasına hitap eden sözlükte ki başlıklarda niye ateistler bok kokar, dinciler banyo yapmaz, türk insanı haftada bir kez banyo yapar gibi ulvi yazılar var.
ilgili suyun (kızılırmak) zararsız olduğunu iddia eden gökçek ve ekibi kontrolü odtü'nin yaptığını söylemiştir. lakin bugün odtü rektörü ural akbulut böyle bir kontrolun olmadığını açıklamıştır.
hah ankaralılar olarak boku harbiden yedik. mecaz falan da değil o suda ne boklar vardır.