ben güzel günlerin şairiyim
saadetten alıyorum ilhamımı
kızlara çeyizden bahsediyorum
mahpuslara affı umumiden...
çocuklara müjdeler veriyorum
babası cephede kalan çocuklara..
fakat güç oluyor bu işler
güç oluyor yalan söylemek..
bir misafirliğe gitsem
bana temiz bir yatak yapsalar
her şeyi, adımı bile unutup
uyusam...
boşluğu, kaybetmişliği, kaybolmuşluğu bu kadar güzel anlatan başka 4 mısra var mıdır acaba? gidecek yerin olmadığında oku, rutubet kokan dördüncü sınıf bir otel odasında oku, pis karanlık bekar evinde oku..
1915 yılında istanbul'da doğdu. Ankara Gazi Lisesi'ni bitirdi. Toplumbilim öğretimi için gittiği Belçika'da iki yıl kaldı. MEB Yayım Müdürlüğü'nde çalıştı.Kitaplık memurluğu, çevirmenlik, öğretmenlik yaptı. Cumhuriyet Gazetesi'nde yazdı.
Şiir kitapları:
Garip (Orhan Veli ve Oktay Rıfat'la birlikte, 1941), Rahatı Kaçan Ağaç (1946), Telgrafhane (1952), Yan Yana (1956), Kolları Bağlı Odysseus (1962),Goecebe Denizin Üstünde (1970), Teknenin Ölümü (1975), Sözcükler (Bütün Şiirleri, 1978), Olumsuzluk Ardında Gılgamış (1981), Tanıdık Dünya (1984),Güneşte (1989).
garip akımının öncülerindendir. nükte ve yergi ağırlıklı şiirler yazmış , daha sonraları toplumsal sorunlara ilgi duymuş bir sanatçıdır. deneme ve oyun türlerinde de önemli yapıtlar vermiştir. eserleri : rahatı kaçan ağaç (şiir) , konuşarak , doğu-batı (deneme) , mikado nun çöpleri , müfettişler (oyun).
....mutluluk nedir diye sorsanız bana, kaşıntıdır derim.bir gün az kaldı mutlu oluyordum.bir sancı saplandı belime, kıvrana kıvrana yatağa düştüm.böbrek taşı imiş.sancıdan öleceğim.sabaha karşı idi, doktor geldi, morfin yaptı.derdemez o korkunç sancı kesiliverdi, çok güzel bir dünya başladı birdenbire... inanamıyordum... mutlu idim, tam anlamı ile mutlu.. mutluluğumu doya doya tatmak istiyordum... ama o ara, kulağımın arkası kaşındı azıcık.şöyle sinek ısırmış gibi.bense kolumu kıpırdatmak istemiyordum, mutluluğuma ara vermemek için.ama o kaşıntı bozuyordu mutluluğumu.çaresiz kaldırdım kolumu, kulağımın arkasını kaşıdım, tam olsun mutluluğum diye.kolumu gene yanıma uzattım.biraz sonra... biraz sonra gene o kaşıntı.kaşıdım, biraz sonra gene.gene kaşıdım.bitmedi, bitmedi namussuz kaşıntı, iğneledi durdu ve berbat etti mutluluğumu. o günden beri, ne zaman şöyle mutluluğa benzer bir şey duyacak olsam, bakalım bunun kaşıntısı nerden başlayacak diye beklerim.beklediğim de gelir başıma.