melih cevdet anday

entry111 galeri3
    74.
  1. lisede garip akımından olduğunu ezberlemek için an day derdim ingilizce 1 gün olarak ama day a alıcağı için an alması çok garip derdim. böylelikle hep hatırlarım garip akımı şairi olduğunu.
    1 ...
  2. 75.
  3. Köleler felsefe kaygusu çekmedikleri
    için ekmek yapıyorlardı, çünkü
    Felsefelerini köle sahipleri veriyordu onlara;
    Felsefe sahipleri köle kaygusu çekmedikleri
    için ekmek yapmıyorlardı, çünkü kölelerini
    Felsefe veriyordu onlara.
    Ve yıkıldı gitti Likya.
    0 ...
  4. 76.
  5. 77.
  6. ece ayhan'a göre türkiye'nin en önemli şairi ve düşünürüdür. ki ben de aynı fikirde olmuşumdur hep.
    2 ...
  7. 78.
  8. Bir aralar eserlerinin çoğunu ezbere bildiğim ggarip akımı içinde bulunan edebiyatçı.
    1 ...
  9. 79.
  10. Bir misafirliğe gitsem, bana temiz bir yatak yapsalar, her şeyi, adımı bile unutup uyusam.
    2 ...
  11. 80.
  12. içimiz damar damar
    parçalansa da,
    dışımız lâl gibi sessiz.
    0 ...
  13. 81.
  14. "ada vapuru yandan çarklı
    bayraklar donanmış cafcaflı
    simitçi, kahveci, gazozcu,
    şinanay da şinanay.

    estirir de ada yeli estirir
    seni sevindirir beni küstürür
    lüküs kamarada kimler oturur
    şinanay da şinanay

    müslümanı, yahudisi, urumu,
    sporcusu, ihtiyarı, veremi
    kiminin saçı uçar, kiminin eteği
    şinanay da şinanay."
    3 ...
  15. 82.
  16. ah okumaya başlamadan önce
    çiçeklere su vermek lazımdır.
    10 ...
  17. 83.
  18. çiçekli şiirler yazmış bir yazar.

    Bir çift güvercin havalansa
    Yanık yanık koksa karanfil
    Değil bu anılacak şey değil
    Apansız geliyor aklıma
    13 ...
  19. 84.
  20. 85.
  21. 86.
  22. bir misafirliğe gitsem
    bana temiz bir yatak yapsalar
    her şeyi, adımı bile unutup
    uyusam..

    kalktığımda yatağım hala lavanta koksa
    kekikli zeytinli bir kahvaltı hazırlasalar
    nerde olduğumu hatırlamasam
    hatta adımı bile unutsam.
    5 ...
  23. 88.
  24. '' imge , bilinen bir düşünceyi , bir duyguyu saklamak , başka kılığa sokmak için değil , bilemediğimizi ; ancak sezer gibi olduğumuzu
    dile getirmek için kullanılır. ''

    Cumhuriyet , 10 Şubat 1955.
    5 ...
  25. 89.
  26. ...
    Mevsimler kurgularla oyaladı bizi
    Tarlaya bırakılmış bir at gibi
    Bağlı, yalnız ve özgür,
    Umudumuz sabrın tutamadığı ırmak
    Umutsuzluğumuz insan kalmak içindi.
    2 ...
  27. 90.
  28. Yalan
    Ben güzel günlerin şairiyim
    Saadetten alıyorum ilhamımı
    Kızlara çeyizlerinden bahsediyorum
    Mahpuslara affı umumiden.
    Çocuklara müjdeler veriyorum
    Babası cephede kalan çocuklara.

    Fakat güç oluyor bu işler
    Güç oluyor yalan söylemek.
    6 ...
  29. 91.
  30. Garip akiminin 'omo' kodlamasinin 'm' olanidir.

    Diger uyeleri, orhan veli ve oktay rifattir.
    5 ...
  31. 92.
  32. nazım hikmet'ten sonra kitapları yurt dışında geniş kitleler tarafından okunmuş bir şairimizdir.

    gezi yazılarından romana, şiirden denemeye pek çok türde eser vermiştir.
    6 ...
  33. 93.
  34. UNESCO tarafından Cervantes, Tolstoy ayarında bir edebiyatçı olarak kabul edilen Türk yazar.

    Orhan Veli ve Oktay rifat ile birlikte şiirde garip akımının kurucularındandır.
    4 ...
  35. 94.
  36. Dörtnala haberci ilkyazdan
    Aşağıdan inceden beyazdan
    Dumanı tüten sıcak tohum
    Dolan kara toprağı dolan
    Ulaş yeryüzüne ak tohum

    Hay gücüne kurban olduğum
    Dağ taş dinlemezim hey aman
    Göster o gül yüzünü göster
    Önce yeşil yeşil bak tohum
    Sonra sarı sarı gülüver

    Donansın donansın daneler
    Kız oğlan kız, alaca kına
    Tarlalar sebil tek bedava
    Ver güzelim ver yiğitim ver
    Pir aşkına fakir aşkına

    Anladım farkı neden sonra
    Tohumdan başka şeymiş bitki
    Bu küçük deli fişekteki
    Ne ki? Ağaç mı allı pullu
    Yoksa ayrık mı, başak mı ki?

    Kim bilecek... kapalı kutu
    Ama bulut, yağmur bulutu
    Gelir kararır nerdeyse
    Tohum altta nefes nefese
    Kulağı gök gürültüsünde.

    -tohum şiiri
    6 ...
  37. 95.
  38. “Bir misafirliğe gitsem
    Bana temiz bir yatak yapsalar
    Her şeyi, adımı bile unutup
    Uyusam…

    Kalktığımda yatağım hâlâ lavanta koksa
    Kekikli zeytinli bir kahvaltı hazırlasalar
    Nerde olduğumu hatırlamasam
    Hatta adımı bile unutsam…”
    3 ...
  39. 96.
  40. 1915'te istanbul'da doğdu. Ankara Gazi Lisesi'nden 1936'da mezun oldu. Oktay Rifat ve Orhan Veli okul arkadaşlarıydı. 1938'de sosyoloji öğrenimi için Belçika'ya gitti. iki yıl sonra II. Dünya Savaşı çıkınca zorunlu olarak yurda döndü. 1942'den başlayarak Ankara'da Milli Eğitim Bakanlığı Yayın Müdürlüğü'nde danışmanlık, Ankara Kitaplığı'nda memurluk, gazetecilik yaptı. Daha sonra istanbul'a yerleşti. "Akşam", "Büyük Gazete", "Tanin" ve "Cumhuriyet" gazetelerinde fıkra yazarlığı, sanat sayfası yöneticiliği yaptı, denemeler yazdı. 1954'te başladığı istanbul Belediye Konservatuvarı Tiyatro Bölümü fonetik-diksiyon öğretmenliğinden 1977'de emekli oldu. 1964-1969 arasında TRT Yönetim Kurulu üyeliğinde bulundu. 1979'da UNESCO Genel Merkezi Kültür Müşaviri olarak Paris'e gitti.
    "Ukde" adlı ilk şiiri 1936'da Varlık dergisinde çıktı. ilk şiirlerinde hececilerin biçim ve tema özelliklerini benimsedi. Gizemci denebilecek bir duyarlılıkla nesneleri sıralayan, çevresine çocuksu bir şaşkınlıkla bakan bu şiirlerin ayırıcı yanı, uyaklı yazılmalarına rağmen uyağa bağlı olmamaları.
    Orhan Veli ve Oktay Rifat'la ortak eserleri "Garip"teki (1941) şiirlerinde çocuksu şaşkınlığın bilince dönüştüğü, uyakların aşıldığı ve ölçünün kırıldığı görülür. Bu ilk dönem şiirlerinde yer yer Dadaizm'den etkiler hissedilir ama belirleyici değildir.
    Başlangıçta çocukluktan beri arkadaş olduğu Orhan Veli ve Oktay Rifat'la aynı şiir çizgisinde yürüdü. Ama Veli ve Rifat'tan "duygu" bakımından ayrıldı.
    Şiirlerinde duygu, düşünceyle gelişir, hatta düşünceyi hazırlar. Düşünce ögesi duygularını hep ayrıntıdan kotarır.
    "Telgrafhane" ve "Yan Yana" kitaplarındaki şiirlerle bu kez, toplum ve insan değerlerini savunan, kavgacı bir şiire yöneldiği dikkat çekti.
    Duyguya toplumu da eklediği bu dönem kitaplarından "Yan Yana" sakıncalı bulunup toplatıldı ama beraat etti.
    Lirizme karşı çıkmasına rağmen, toplumsal güçlüklerin içe akışı olarak gördüğü bu unsuru şiirlerinde kullanmaktan geri durmadı.
    1960 sonrası şiirinde bu kez mitolojik unsurlar görülmeye başlandı. "Kolları Bağlı Odysseus" (1963) ile başlayan bu süreçte, Anadolu'daki eski Yunan kültürü ile yaşadığımız tarihsel ve güncel koşullar arasında bir metafor kurmayı istedi.
    1975 sonrası eserlerinde yeni sorularla yeni arayışlara yönelmek isteyen bir şairin aynı zamanda bir filozofun ve halk ermişinin sesi duyulur. Mitologya serüvenine Doğu kültürleri unsurlarını da katmaya başlar. Şiirindeki bu gelişme denemeleri ve romanlarında da hissedilir.
    3 ...
  41. 97.
  42. tohum şirinin son iki dizesi insanın nefesini kesiyor.

    ''Tohum altta nefes nefese
    Kulağı gök gürültüsünde''

    şiirin tamamı için #232443
    3 ...
  43. 98.
  44. Türk edebiyatı'nın en iyi şairlerinden birisidir. Muazzam şiirleri vardır muazzam.
    1 ...
  45. 99.
  46. 1956’da yayınladığı Yanyana isimli şiir kitabı, 142. maddeye aykırı olduğu gerekçesiyle 1964’te yasaklanmıştır.(13 Mart 1915, istanbul – 28 Kasım 2002, istanbul)

    ""Anladık ölüme çare yok
    Kazaya belaya çare yok
    Saç dökülmesine
    Yüz buruşukluğuna çare yok
    Anladık çare yok
    işsizliğe de mi yok
    Açlığa da mı yok
    Anlamadık gitti
    Çare yok."
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük