özge özpirinçci(ipek) yerine selin şekercinin(özgür)başrolde olması gerektiğini düşündüğüm dizi. zira selin şekerci çok daha iyi bir performans sergilemekte kanımca.
evde boş boş oturuyorsanız açıp bakabileceğiniz eğlencelik bir dizi. ancak senaryo hataları, karakterlerin yaptığı saçmalıklarla bazen insanı çileden de çıkardığı oluyor, o ayrı. illa 3 bölüm sonra bir şekilde olay olsun diye karakterlerin birbirine en basit açıklamaları fazla gördüğü dizilerden biri sonuç itibariyle. ipekle barışın; özgürle denizin benzerlikleri dikkatimi çekti bayağı.
"şimdi bu dizide bi kaçtane hatun var hacı. hepsi hocaya atlamaya çalışıyo ama bi tanesi zaten atlamış. diğerlerine izin vermiyo. sonra hocaya atlayamayanlar ağlıyo falan. böyle işte."
Dizinin ana karakteri ipek ( Özge Özpirinççi) gibi masumane, hanımhanımcık ama aynı zamanda uyuz uyuzcuk kızlardan nefret etsemde konuların yumuşka işlenişi, silah, vurdu-kırdı, abartılmış anadolu motifleri içermediği ve de cumartesi geceleri o saatte yapacak daha iyi bir işim olmadığı için izlediğim ekranların en sevimli gençlik dizisi. Ayrıca Mualla ve Özgür karakterlerine hastasıyım, çok uç tipler olsa da oyuncular tarafından çok sempatik ve gerçekçi canlandırılmaktadırlar.
diğer türk dizilerine göre; entirikanın, saçmalıkların, ihtirasların olmadığı. izledikten sonra insanı kasevete sürüklemeyen güzel bir gençlik dizisi. ayrıca dizide ki ismiyle özgür'e (babanenin tabiriyle nallı) de hayran olmamak elde değil..
özge özpirinççi gibi bana göre gelecek vaad eden oyuncu adayını fazla hırpalyan dizi.
senaryosu olmayan dizi ayrıca, temennim bu yaz hemencecik final yaparak çekilip gitmesidir, yoksa biz bu diziyi dallandırıp budaklandıracaz diyorlarsa, çok zor hoca çok. özge ziyan olacak o'na üzülmekteyim.
bi de o sarp namlı bi oğlan var, üff hocam artık aş kendini ya bildim bileli hep aynı tiplerdesin hep aynısın, lise defterinden beridir sanki aynı karakteri oynuyorsun.
özgür namlı uçuk kızın deniz namlı oğlana kendisinden ayrılsın diye yaptıkları senarist şişirmesi, gülmece yapalım olsun hikayesi işte. istemiyorum de bitir ama komiklik yapalım işte, hiç komik değil o başka.
kapıcı, çorbacı ve mualla olayına hiç girmeyelim.
daha önceleri buraya yazdığım çağrıyı yineleyeyim: özge kaç ordaaan!
29 haziran 2009 pazartesi günü yayınlanan bölümde barış ile ipek nın öpüşme mi emme mi ne olduğu tam çözülemeyen sahnesiyle alkış almış olan dizi. nesi alkış almıştır derseniz; barış ın ipeğin dudaklarına aşkla ve tutkuyla yapışmasıydı.