Sana uykular taşıyacağım deliksiz
süslü kahvaltılar gibi
kahvaltısız sabahlar
seni uyandırmanın en güzel yolunu bulup
kıyamayacağım uyandırmaya
kimse görmüş değil henüz
bir meleğin nasıl uyuduğunu ama
hala benzetiriz
bir meleği
bir güzelin uykusuna
ama sen melekler gibi uyuma
melekler gibi uyan
tam da çağla zamanında baharın
gözünün sürmesini yüreğime akıtman
bir uykunun en güzel yanı
seninle uyanmaktır
senden uzak bir uykuyla
kandıramıyorum hiçbir geceyi.*
sanılanın aksine korkutucu görünüşe sahip, sadece allah'a ibadet eden ve görevlerini yapan, iyilik ve kötülükle işleri olmayan, duyguları, nefisleri ve ihtiyaçları olmayan automatik varlıklar.maddenin 4. hali olan enerji yapısındadırlar.
bir dönem show tv'de asmalı konak'a rakip olarak çıkartılan, base production yapımı, senaryosu sergin akyaz'a ait, 15inci bölüme kadar gelip sonra 11inci bölüme tekrar geri dönen, hikayesinde yapılan düzeltmeden sonra başrol oyuncusunu değiştirerek yoluna devam etmeye çalışan ama devam edemeyen, kaybolup giden, sırlar dünyası tadında bir diziydi.
Sonradandır hırsızlığım,
melek olarak doğmuştum şüphesiz,
bazılarımızın kanadı kırıldı erkenden,
bazılarımıza acımasız davrandı hayat belki de,
birkaç kırmızı elmaya dayanamayıp,
hırsızlık yaparak cennetten kovulmuşum,
genlerimdendir arsızlığım,
kimi zaman hayvanlığım depreşir,
dişilerime zorla tecavüze kalkışırım,
tecavüz suçunu şeytana yükleyen,
alemdeki tek hayvan değil miyim?
çok garip varlıklardır. en basitinden günah işlemek gibi bir yetenekleri yoktur. 4 tanesi büyük geri kalanlar küçük ve ortanca olmak üzere 3e ayrılırlar. bu dört büyükler de kendi aralarında cebrail, azrail, israfil, mikail şeklinde sıralanır. bilmiyorsanız öğrenin şimdi.
inanca göre biz bu varlıkları göremez veyahut hissedemeyiz; fakat etrafımızda en az iki adet (yazıcı melekler var ya) bulunur. bazen düşünüyorum da iyi ki göremiyoruz. o zaman çok sıkışık olurdu her yer. zaten herkesin asgari 2 tane var, 5 kişi odada oturuyosun, 10 tane bunlardan, 3-5 de etrafta öylesine dolaşan varsa eder sana durduk yere 20 kişi. ortamda bir soğukluk olur.. ha bire bi kalabalık bi telaş, giyin soyun dert.. hayır kovamazsın da, esneyemezsin bile bunların yanında.. lan hiçbi şey yapamazsın..
- yaa kusura bakmayın.. ben de döndüm götümü size, şimdi de uyucam ama..
+ tamam abi tamam, sen rahatına bak.. biz burdayız sabaha kadar.
- yaa bakın, gece de uyku hali, insan ne yaptığını da bilmez. valla istemezdim ama.. hay allah.. kitap alın ordan bi tane okuyun madem..
+ yaa sorun değil, sen rahatına bak..
- tamam lan günah yazan ibne ama tamam mı?
+ bizde cinsiyet yok öyle..
- pıs pıs pıs..
eğer cinsiyetsiz olduklarını biliyorsak, uzlaşmış isek bu konuda,
aşık olunan kişinin onlar gibi olduğunu hissetmek, hissettirmek onada,
bilerek yada bilmeyerek onu cinsiyetinden kurtarıp, diğerlerinden kaçırmak, seksüel olmayan bir türe çevirmek ve böylece onu melek gibi hissetmemize giden yolun başlangıcına da ters düşerek (aşık olmuştuk ve sevişmek istiyorduk onunla zira..)bir tür kendini mahrum etme isteği değilmidir, yine ondan..
yoksa bu mahrumiyet zaten en iç içe geçildiğinde bile mümkün olmayan bir ötekine dahil olmama, olamama durumunun kaçınılmaz sonucumudur,
kırkaltı'nın ilk albümünde 8. sırada ikamet eden şarkı.
anlatmak gerek bazen
taş üstünde taş geçmişte bir yerde
unutulmuş bir dua benimki
titrer sarhoş dudaklarımda
şimdi her yanımda
senden binlerce iz var
yıllar geçmiş ne fark eder
aslında, artık ne o masum çocuk
ne de benim kadınım var
pişman olsan ne fark eder yokluğumda
susmak gerek bazen,
kabullenmek geçmişi bir oyun gibi
sana dair her özlemi
silsem hayatımdan
kabuslardan gaflet uykundan
silkin ölü toprağından
taş kesildin işgüzarlıktan
kurtar artık ruhunu kör kuyulardan
şimdi her yanında
ondan binlerce iz var
yıllar geçmiş ne fark eder
aslında, artık ne o masum çocuk
ne de senin kadının var
pişman olsa ne fark eder yokluğunda
kanatlarım yoktu oysa diyordu melek
bembeyaz düşlerime ilk sen dokundun
bulutların üstünde yüzyıllar boyu,
seni beklemişim meğer..
acısını çıkartmak için onca senenin
ve sensizliğin
uzak bir sefere çıksak diyorum seninle
bak bizi bekliyor yoldaşımız rüzgar..