büyük entelektüelite sahibi yahudileri taşlayarak dikkat çekmeye çalışan vasat sinema soytarısı. bu gün fikirleri 3. dünya ülkelerine motivasyon sağlamaktadır.
Mayaların derin tarihinden kesitler sunan, 2006 yapımı apocalypto filminin de yönetmenidir. filmin mayaları birer vahşi-cani gibi gösterdiğinden kasıtla, mayaların torunları kızılderililer tarafından çok eleştiri alsa da harika bir filmdi.
uluslararası medyada kendisinin müslüman olduğuna dair doğru düzgün tek bir haber dahi olmayan amerikalı aktör.
Bu adam bir çoğunuzun bildiği gibi koyu bir katolik, bizde çoğu kişinin müslüman olanlara söylediği "yobaz" tanımının, hristiyan olan versiyonu. kendisi sıradan bir katolik değil yani yılda 2 defa noel de kiliseye giden tiplerden değil. Kendisinin müslüman olduğunu sanmıyorum. He ne olduğu çok umurumda mı değil.
Vatansever gibi izlemekten bıkmadığım filmleri olduğu kadar işaretler gibi saçmalığın diz boyu olduğu filmleri de var.
film hayatı boyunca filmlerinde hep ingiliz öldüren bu dünya sinema tarihinin en başarılı aktörüne saygılarımı sunarım, tüm dünyaya örnek bu konuda, müslüman olduğu yönünde iddialar var bu haberi duyduguma çok sevindim...
--spoiler--
Yıllar önce çalışkan bir adam ailesine avantajlı bir iş imkanı sağlamak için onları new yorktan avusturalyaya götürdü. Adamın ailesinden biri, sirke trapez artisti olarak katılmak veya aktör olma tutkusunda olan genç ve yakışıklı oğluydu.
Bu genç adam zamanını bir sirk işi gelene kadar kasabanın sınırındaki yerel bir tersanede çalışarak geçirdi.
Bir akşam işten eve gelirken, onu soymak isteyen beş haydut tarafından saldırıya uğradı. Genç adam, parasından vazgeçmek yerine onlara karşı koydu. Fakat onu kolayca alt ettiler ve feci şekilde dövdüler. Botlarıyla yüzünü tekmeledi ve parçaladılar. Vücuduna sopalarla acımasızca vurdular ve onu ölüme terk ettiler.
Aslında polisler, onu yolda uzanmış bir şekilde bulduklarında onun öldüğünü sanmışlardı.
Morg yolunda, polislerden biri, adamın zorlukla nefes aldığını duydu ve onu hemen hastanedeki acil bölümüne götürdüler. Acil bölümünde yatarken, bir hemşire korku içinde bu adamın uzun süre bir yüze sahip olamayacağını fark etti. Göz yuvaları parçalanmış, kafatası, bacakları ve kolları kırılmış, burnu askıda kalmış, bütün dişleri dökülmüş ve çenesi hemen hemen kafa tasından ayrılmıştı.
Yaşama ihtimali az olmasına rağmen bir yıla yakın zamanını hastanede geçirmişti. Sonunda hastaneden ayrıldığında vücudu iyileşmişti. Fakat, yüzü bakılamıyacak kadar biçimsiz ve iğrençti. Artık herkesin imrenerek baktığı yakışıklı genç değildi.
Genç adam yeniden iş aramaya başladığında herkes tarafından geri çevrildi. Bir iş veren, ona, sirkte yüzü olmayan adam adında tuhaf bir şov önerdi ve bir süre bu işi yaptı. Bu olanlar boyunca o hala herkes tarafından reddediliyor, iş yerinde hiç kimse onunla görünmek istemiyordu. Genç adam intiharı düşünmüştü. Bütün bunlar beş yılda gelişmişti.
Bir gün, kiliseye uğradı ve bir teselli aradı. Kiliseye girerken onu, kilisenin sırasına diz çökmüş, hıçkıra hıçkıra ağlarken gören bir rahiple karşılaştı. Rahip ona acıdı ve onu uzun uzadıya konuştukları odasına götürdü.
Rahip büyük ölçüde etkilenmişti, onun yaşamını ve gururunu tekrar kazanabilmesi için elinden gelen her şeyi yapabileceğini, bunun mümkün olduğunu söyledi. Ama karşılığında genç adam iyi bir katolik olabileceğine söz verecek ve olacaktı.
Genç adam her gün ibadet için kiliseye gidiyor ve ibadet ediyordu ve allaha onun hayatını bağışladığı için dua ettikten sonra, beyin huzurunu sağlamasını istiyor ve onun gözünde, iyi bir insan olmak için şükran duasını ediyordu.
Rahip, kişisel ilişkileri sayesinde, avusturalyadaki en iyi plastik cerrahla görüştü. Genç adam hiç bir ücret ödemeyecekti. Çünkü, doktor rahibin en yakın arkadaşıydı. Doktor genç adamdan çok etkilenmişti. Çünkü onun hayata bakış açısı tüm yaşadıklarına rağmen mizah ve sevgi doluydu.
Cerrah harika bir şey başardı. En iyi diş ameliyatlarını onun için yaptı. Genç adam, tanrıya söz verdiği her şeyi yerine getirdi. Tanrı da ona harika ve çok güzel bir eş, yedi çocuk ve iş hayatında başarıyla ödüllendirdi.
Bu genç adam mel gibsondı.
Onun hayatı yüzsüz adam filminin prodüksiyonuna ilham oldu. O hepimizi kendine imrendirdi. Cesareti olan her insana örnek oldu. (Paul harvey)
--spoiler--
https://galeri.uludagsozluk.com/r/247702/+ şu resimdeki gibi anlamlı bakan oyuncu ben hatırlayamadım. adamın şaşkınlığının verdiği surat ifadesi çok tuhaf, çok çekici. yani nasıl desem bu adam büyük adam.
sol çerçevede görünce öldü sandığım aktör. lethal weapon ve payback karakterleri ile kendisine taparım. mad max serisini de boş geçmemek gerek. karizmasıyla...
film için doğmuş gerçekten on numara filmlere adı karışan insan. özellikle savaş filmlerinde aranan adam. gerek oyunculuk gerek yönetmenlik fevkalade. açıkça söyliyim, adamın bi braveheartı bizim fetih 1453 den çok daha üstün durumda.
müslüman olduğu haberleri yalan olan kişidir. zaten bizzat kendisi gelse, "fenasi, hafız ben müslüman oldum elhamdürillah *." dese yine inanmazdım. herif en koyu hristiyanlardandı zira. neyse gençler ayık olun.
son zamanlarda müslüman olması, yaptığı filmlerin önüne geçen ünlü kişi. bizim ülkemizde aa bak bu da müslüman olmuş heyecanı vardır. Acaba Arap ülkelerinde nasıl karşılandı?