bir türlü kendimi teşfik edemediğim durumdur. henüz bir arkadaşım az tanıdığı biriyle mektup arkadaşı oldu ve bence bu çok güzel. benim yapabileceğim ise hâlâ meçhul...
bazen insan hiç tanımadıklarıyla konuşabiliyor ancak!!!
Sene 2000 yatılı okuldayız hazırlıkta haftada 24 saat ingilizce görüyoruz. içimiz dışımız ingilizce olmuş zabağınan kalkıyoruz Gözlerimizi kırpıştıra kırpıştıra "oh dı san iz şaynink" fln diyoruz görsen halimize gülersin. Neyse internöyşınıl pen frend diye bir mevzu var dediler. işte böyle yazışmak istediğin kişinin ülkesini cinsiyetini filan tercih ediyorsun yazışıyorsun. Bana Brezilyalı bir kız çıktı. Ahan ismi de luana martelozzo Nardo avda. işte ilk mektupta yazdım hi im turkish student(okul yatılı olduğundan devlet iliklerimize kadar sinmiş turkish faktörünü ondan vurguluyorum herhal) im living artvin(gittim tablo gibi bir artvin kartpostalı buldum onu da ekledim) işte kendi fotoğrafım filan Yaşadığım Şehri tanıtmaya çalışarak breZilyaya gönderdim.
Bir ay sonra da mektup geldi rio'dan. Luana' m kıtalararası platoniğim fotoğrafını koymuş, kıvırcık Saçları örüklü, Çakır gözlü, üst dişinin ucu hafiften kırık güzel bi kız.
2-3 sene ciddi ciddi yazıştık luana'yla daha sonra dünya kupasında rivaldo'nun Hakan ünsal'a piçlik yapmasından dolayı soğudum kızdan. O gün bu gündür görüşmüyoruz.
Gittiğim köy okulundaki çocuklarla iletişimimizi devam ettirme yöntemimiz.
"Mektup arkadaşı oluruz, bakın adresim şu..." deyince "essmeralda abla facebooktan ekleyip konuşsak daha güzel olmaz mı?" cevapları gelir hep.
Ama o mektubu özenle yazınca, resimler çizip maniler uydurunca, hayallerini anlatıp senin de hayallerini anlatmanı bekleyince ve en önemlisi senin mektubunu sabırsızlıkla bekleyince, onlar da anlarlar mektuplaşmanın güzelliğini.
Bütün mektuplar bir kutuda saklanır, arada bir çıkarılır okunur tekrar yerine konur falan.
Çocukları çok özledim sözlük.
Teknolojinin bu denli ayyuka çıkmadığı dönemde, popüler olan arkadaşlık çeşidiydi.
Mektup yazılır, heyecanla yanıt beklenir, hiç gitmediğiniz, tanımadığınız diyarlardan lönk diye arkadaşınız oluverir.
Bir süre sonra hediye göndermeler...
Mektup trafiği...
Sonra istiklâl marşı ve kapanış.
Yapacak bir şey yok, bunun fıtratı bu, değişmezdi!
90' lı yıllarda ortaokula ve ingilizce öğrenmeye başlamış olanların en çok heves edip gerçekleştirdiği hobilerden biriydi bu arkadaşlık. dünyanın herhangi bir yerinden sizin yaşınızda birine mektup yazar, heyecanla yanıt gelmesini beklerdiniz.
şimdi birkaç tıkla amerika birleşik devletlerinde yaşayan adamın/ kadının yüzünü görüp onunla konuşabiliyorsun. ama geçmişin de tadı başkaydı.
bir dönem daha çok ingilizce pratiğinizin artması için okullarda uygulanan yöntemdir. 1998'te paraguay'lı bir kızla mektup arkadaşı olmuştuk. kıza mektup yolladım, 19 yıldır cevap vermedi. galiba başkasından hoşlanıyor.
şu aralar edinmeyi düşündüğüm hedö,
şöyle gelişti olay efendim.
askerden bir arkadaşa zorla mektup yazdırmışlar o da bana gönderdi. hoş yazdıklarını okunabilecek birşey olarak ifade etseydi belki hoş olacaktı ama olmadı . *
bende eski mektup gönderme anılarım depreşti , ve karar verdim ki bir mektup arkadaşım olsa ne güzel olurdu. tıpkı eski günlerdeki gibi. (eski türk filmlerindeki gibi.)
5-6 yıldır düzensiz olarak devam ettiğim güzel arkadaşlıklardandır.
bir sözlük duyurusunda denk gelmiştim, ismini cinsiyetini bilmediğim bir kişinin duyurusuna. 6-7 mektup sonrası öğrendik kimiz, kaç yaşındayız, ayakkabı numaramız kaçtır, çocukken hangi futbolcuya hayrandık, neye alerjimiz var falan filan. birbirimize bulmacalar hazırlıyorduk bunun için. sonra doymak bilmeyip 10 mektup arkadaşı daha edindim. özenle yazdığım bazı mektuplarıma cevaplar alamadıkça şevkim kırıldı, vazgeçtim. ama hala ilk duyuruyu verip benimle arkadaş olan, değerli hatun kişisi beni bırakmadı. hangi ülkeye gitsem mektubunu gönderdi. hatta bir kısmının ulaşamamasına rağmen. ve benim ona çok nadir göndermeme rağmen.