sanki göksel söylesin diye yazılmış bir şarkı. ses tonu müthiş oturmuş bu şarkıya. şarkıdaki tüm duyguyu dinleyiciye geçiriyor. sözler e doğal olarak buram buram hüzün yüklü. ama tıpkı hayatta da olduğu gibi bu kadar hüznün içinden bir sevinç, bir coşku bulabilirsiniz. ne diyor mesela;
evden kacip yazdigi mektubu tam gorulemeyecek bir yere koyan insanin beynini kemiren dusuncedir. cunku isin ucunda b.ku b.kuna kacmis olmak anlasilamamak da vardir. *
nostaljik konsepte başarıyla oturtulmuş bir göksel albümü.
'depresyondayım', 'bi seni konuşurum' gibi şarkılarla gündemde iken resmen acı çekiyordum. böyle güzel seslerin böyle gereksiz çalışmalarla seslerini harcamalarına katlanamıyorum be sözlük. ses renginin çok güzel olduğunu, geniş oktavlarda şakıyabileceğini biliyor, 'bu kız ne güzel tsm söyler ulan' diye içleniyordum. sonraları bu konuda gerçekten iyi oldu haberlerini işittim, daha da içlendim. hep bir şeyler bekledim ve sonunda 'mektubumu buldun mu ' adında bir güzellik düştü kucağımıza. hala sevinç ve telaş içindeyim.
üstelik kendisi de yıllarca benimle aynı fikirdeymiş, şöyle diyor bir röportajında:
''Günümüz müziğinde sesimi doya doya kullanamıyordum. Bu albümde mutlu bir kuş gibi şarkılarımı söyledim ve sesimi değerlendirdim.''
nostalji albümlerinde görülen ruhsuzluk bu albüme de sıçramış sanki. umarım ıssız adam furyasından ötürü böyle bir albüm yapma projesi gelişmemiştir. ama sanmıyorum, öyle hemen albüm yapılmaz, değil mi?
göksel'in yaptığı en güzel albümlerden birisi olan eski nostalji şarkılara yeni bir yorum getirdiği müthiş albüm. her şarkısı ayrı değerlidir defalarca dinlenir.
yalnız söylemem gerekir yazları dinlemesi kesinlikle daha hoş olan albüm. göksel'in nostalji sever eskiye özlem duyan insanlara armağanı. cdsi arabamıza alındığından beri* 2009 yazından beri sürekli dinlerim.