habeşistan krallığı'nın yemen vâlisi ebrehe, hristiyanlığı arabistan'da yaymak ve arapları Kâbe ziyâretinden vazgeçirmek için, san'a'da muhteşem bir kilise yaptırmıştı. fakat, araplardan bu kiliseye ilgi gösteren olmadı.
üstelik, kinâne kabîlesi'nden bir arap, bir gece gizlice kilise içine pisledi. ebrehe bunu bahâne ederek büyük bir ordu ile kâbe'i yıkmak üzere mekke üzerine yürüdü. arapların bu orduya karşı koyabilecek güçleri yoktu. mekkeliler şehri boşaltarak etraftaki dağlara çekildiler.
ebrehe, mekke yakınlarında karargâhını kurdu. kureyş kabîlesinin reisi olan peygamberimizin dedesi abdülmuttalib'e elçi göndererek, kan dökmek üzere değil, sâdece kâbe'yi yıkmak için geldiğini bildirdi. Bu esnâda ebrehe'nin öncü kuvvetleri mekkelilerin sürülerini yağmalayıp ordugâha götürmüşlerdi. bunlar arasında abdülmuttalib'in de yüz devesi vardı. abdülmuttalib, ebrehe'ye giderek yağmalanan sürülerin geri verilmesini istedi. ebrehe:
-"ben, kâbe'yi yıkmamam için ricâya geldiğini sanmıştım. görüyorum ki sen, develerinin derdindesin, bunu sana yakıştıramadım..." deyince, abdülmuttalib büyük bir vakarla:
-" ben, develerin sâhibiyim, onları istiyorum. kâbe'nin de sâhibi var. o'nu sâhibi koruyacaktır" diye cevap vermişti. Bu cevap karşısında ebrehe, abdülmuttalib'in develerini ve mekkelilerin yağmalanan bütün mallarını geri verdi.
kur'an-ı kerîm'de de açıklandığı üzere, ebrehe amacına ulaşamadı. kâbe'yi yıkmak üzere hücûma geçileceği sırada, ebrehe'nin her seferinde berâberinde bulundurduğu mamut adlı büyük fil ile diğer filler her türlü çabaya rağmen, diz çöküp oldukları yerde kaldılar; kâbe cihetine yürümediler. bu esnâda gök yüzünde beliren sürü sürü kuşlar, ağızlarında ve pençelerinde taşıdıkları küçük taşları Kâbe'ye hücûma hazırlanan askerlerin üzerine bıraktılar. ebrehe'nin büyük ordusu bir anda perişan oldu. büyük bir kısmı orada telef oldu. kaçıp kurtulabilen askerlerin bir kısmı ile ebrehe san'a'ya döndü ise de, yakalandığı hastalıktan kurtulamayarak çok geçmeden öldü.
Bizde nihat doğan açıklama yaptığında ne kadar ciddiye alınıyorsa okadar ciddiye alınması gereken açıklamadır. Yarbay matheww kim amına koyim? Hoş Nihat doğan'a israil'den cevap gelmişti bak şimdi geldi aklıma. *
yılmaz yunak'ın meteor operasyonu adlı kitabına konu olan durum. ayrıca kitap gerçeklerle, kurgunun çok iyi harmanlandığı bir roman olma özelliği de taşıyor.
eline mevki geçirmiş fanatiğin tekinin beyanatıdır.
--spoiler--
Savaş dönemlerinde sivilleri koruyan uluslararası hukuk antlaşmasının artık geçerli olmadığını ileri süren Dooley......
--spoiler--
--spoiler--
Müslümanların doğasında şiddetin var olduğunu öne süren Yarbay Dooley, tüm Batı'nın islam'a karşı savaşma fikrinin ise çok mümkün olmadığı görüşünde. Dooley, "Batı dünyasını islam ile topyekün savaş kararına ikna için yapabileceğimiz çok şey yok." diye sızlanıyor.
--spoiler--
--spoiler--
Skandalın ortaya çıkması üzerine ordu içerisinde kapsamlı soruşturma başlatıldığı belirtildi. Dooley'in dersleri iptal edilirken benzer derslerin başka askeri eğitim kurumlarında verilip verilmediği de araştırılıyor.
--spoiler--
haçlı zihniyetinin tezahürü olan bir beyanat.
kutsala dokunmak doğru değildir.
böyle bir şey olsa başta incirlik olmak üzere bir çok abd üssü yok edilir.
örgütümüz de boş durmayacaktır tabii. **
cami bombalama, askeriye basma, yunan uçağı düşürme gibi olayları planlayan kafalar ile aynı zihniyette olanların planlarıdır.
(bkz: askeri taktiksel senaryo oyunlari) *
Amerika'nın Virginia eyaletinde bulunan okulda Yarbay Matthew A. dooley' in atılmasını önerirken yanlışlıkla götünde patlayabilecek bir bombanın sözde atılma şeklidir.
hep provokasyon haberdir. zamanında da bir papaz kuran-ı kerim yakmıştı. kuran-ı kerim yakmak yasalara göre suç olmayabilir de birincisi islam alemine karşı yapılmış bir ayıptır, ikincisi ise bunu yapanın bir papaz olmasıdır. bu adam din adamı, hani diğer dinlere de saygılı olmayı en başta bilecek kişilerden.
neyse konumuz o değil. atom bombası falan. atacaksınız da ne olacak yani? mantıklı bir çerçeveye bile oturtulmadan sırf insanlar gaza gelsin diye söylenmiş bir cümle işte. atacak olan herifler bilmiyor mu sanki mekke'yi dümdüz etseler bile müslümanlığın kökünün kazınmayacağını. ki kabe pek çok kere yıkılıp yeniden yapılmıştır tarihte. bunu ben biliyorsam amerika'daki teologlar hayli hayli biliyordur. bir gaza gelmeyin de sakin olun.