"ev beni dövdü. yataktan kalktım, ağzım kurumuştu. su almak için mutfağa giderken ayak serçe parmağımı kapının kenarına çarptım. sendeleyerek gidip, ayağıma bakmak için masaya tutunduğum anda muşamba kayarak, masanın üzerindeki bardağı yere düşürdü. parmağıma baltım görünürde bir şey yoktu ama çok sızlıyordu. yerdeki kırıkları toplarken elime cam battı, yerden kalkarken kafamın tam üstünü açılmış olan çekmecenin kenarına çarptım. yere, cam kırıklarının üzerine yığıldım kafamı tutarak. orada hiçbir şey ve kimse yokken, durup dururken dayağın kralını yemiştim."