das kapital'in bir ucu bilimi işaret edip, gerçekleri tahlil eder. mein kampf ise komik, yerinde olmayan, gerçek, tarih ve bilim dışı ama cüretli bir kitaptır. sermaye sınıfının bir krizle karşılaştığında emekçi sınıf hareketini nasıl bir bakı ve ideoloji ile kuşatması gereketiğini anlatan ve yapması gereken demogojilere işaret çakan bir kitap.
das kapital ise baktığımızda tarihin, sınıflar kavgası olduğunu anlatır. tarihin bu evresindeki baskın üretim biçimini açıklayarak, ana çelişki olan emek sermaye çelişkisine dikkat çeker. kendine ait bir emek değer toerisi vardır ve burjuva iktisat anlayışını kıyasıya eleştirir. sermayenin ana hatlarını, davranış biçimlerini ortaya koyar. bu nedenle mein kampf daha çok bir siyasi bir çarpıtmanın ve hedefin kitabı iken, das kapital burjuva iktisatını ele alması ve onun zayıf yönlerini ortaya koyması ile bir açıdan bilimsel bir iktisat kitabıdır. hani her ikisini de okumuş bir kimse olaraktan bu ayrımı rahatlıkla oraya koyabilirim.
Milliyetçi histerik olan bir faşistin soyut düşünceleri ile Adam Smith ve David Ricardo gibi sanayi devrimi sonrası ortaya çıkan burjuvazi ekonomi-politiği üzerine emek-sermaye çelişkisi karşısında emekten yana tavır ortaya koyan bir komünistin bilimsel analizleri ve eleştirileri arasındaki farklardır.
Kapitalizmin en amiyane tabirle sermayenin faşizmi olduğu gerçeği karşısında belirli bir kıyaslama yapmak mantıklı gözükse dahi bilimsel açıdan karşılaştırma yapılacak iki şey arasında dahi en azından içeriğin taksonomisi adına bir kategori benzerliği olması gerekir.
Mein kampf gibi faşizmin niteliklerinin övüldüğü ve sistemli faşizmin pratiğinin insanlara öğretildiği bir kitapla olsa olsa bizim faşistlerden Hüseyin Nihal Atsız'ın kaleme aldığı ulumalar karşılaştırılabilir. Bu karşılaştırmadan da olsa olsa teoride ortak pratikte farklı faşizmin benzerliklerini bulursun.
