davul, nakkare, boru, zurna, cevgen ve kos calgılarıyla kurulu; temeli mars ezgilerine dayanan; osmanlı zamanında resmi ordu badosu olan topluluktur. ilk olarak osman gazi zamanında kuruldugu bilinir. buyuk zaferlere tanıklık etmis osmanlıda; zaferleri muziklestirmis takımdır.ilk zamanlarda sultana ozel nevbet * vurulurken; sonralarda sancakbeylerine, derebeylerine hatta esnafa kadar dusmustur. asıl olarak yeniceri ocagı na aittir. gerileme doneminde ocagın bozulmasıyla kurulus amacından sapmıs; sultan 2. mahmutun ocagı kapatmasıyla, kapanmıstır. yillar icinde; duzen olarak; fransa, avusturya, rusya ve almanya ordularının bando takımlarına ilham vermis olan mehteran, yurt dısındaki bir cok festivalde eski turk kulturunu en iyi sekilde yansıtmıs ve oduller almıstır.
cumhuriyet donemine girilirken enver pasa ve celal esat arseven in cabalarıyla derin arastırmalar sonucu yeniden kurulmustur. bu miras hala tsk nın da essiz destekleriyle; istanbul askeri muze ve kultur sitesinde surmektedir.halk arasında, federasyonlar hatta esnaf tarafından canlı tutulmak istenen mehter, gunumuzde de canlılıgını korumaktadır.
hücum marşı gibi gaz bir parçaya sahip muhteşem askeri bando. Hücum marşıyla beraber hücuma kalkan tokatçıları gözünüzün önüne getirip zamanın düşmanları adına ufak bir hüzün ve korku duymanızı sağlayabilir.
dünyanın gelmiş geçmiş en büyük orkestrası olduğu osmanlı tarih kayıtlarındaki bilgilerle doğrulanan fakat noter huzurunda kanıtlanamadığı için rekorlar kitabına giremeyen askeri bandomuzdur.
dünyanın ilk organize orkestrası olması da cabasıdır.
osmanlılar,yükselme döneminde çok sık kullanmaya başladıkları mehteran ile ummadıkları başarılar da kazanmışlardır.öyle ki bazen hiç savaşılmadan kazanılan yerler olduğu rivayet edilir.
sesi onlarca kilometre uzaktan duyulabilen bu takım ile osmanlılar düşmanları üzerinde psikolojik savaş taktiği de uygulamışlardır.
Mevla' nın kelimesi en yüce olsun diye gazaya gidiyor yeniçeriler. Hünkar hayatta olmasa da hep dergahına koşuyor mehter. Sesin uzağa gitmesi için ses veriyor, ses alıyorlar o kutlu dergahtan. Köslerine vurup inletiyorlar semayı Müminiz kalu-beliden beri. Hakkın Birliğine eyledik ikrar. Bu yolda vermişiz seri. Nebimiz vardır Ahmed-i Muhtar. La Yezal mestaneleriz. Nur-ı ilahide pervaneleriz. Sayılmayız parmak ile tükenmeyiz kırmak ile. On iki imam Pir-i tarikat cümlesine dedik beli. Üçler, beşler, yediler. Nur-ı Nebi Kerem-i Ali, Pirimiz üstadımız Hünkar Hacı Bektaş Veli... Demine devranına Hu diyelim Hu!
Fatih'in istanbul'u alınca, Romanları (çingeneleri) Sulukule'ye çağırdığını ve yerleştirdiğini biliyordum...
Fatih'in Mehteran'ı Sulukule çingenelerinden "teşekkül ettirdiğini" ise, EMiNE UŞAKLIGiL'de okudum?!!!!
Cumhuriyet gazetesinin patronu ailenin kızı Emine Uşaklıgil, şehirleşmeyle ilgili son kitabında Fatih döneminde Mehteran'ın çingenelerden (Romanlardan) oluştuğunu yazıyor...
Kaynağı, ne; belli değil.
Eğer tarihsel bir gerçekse, buradan çok güzel bir Türk - çingene kardeşlik romanı çıkar.