beklenen olaydır.
düşünüldüğünde tüyleri diken diken eden, ecnebileri dumur edecek, avrupa'da yaşayan kardeşlerimizin gözlerini yaşartacak, son haçlı seferlerine sebep olay.
kültür bakanımızın sıkı bir sözlük yazarı olduğunu düşünmeme sebep veren olay.
dün bir haberde 'bu sene mehter çıkacak eurovision'a. ' dedi. her şakanın gerçeğe bakan bir yönü vardır diye düşünmeden alamadım kendimi.
türkiye de ihtilâl olduğunun düşünülmesine sebep verebilecek, eurovizyon stüdyosunun dışında kılıç kalkan ekibinin beklediğini görmek olağandır.
bu kadar tezcanlı ve panik atak bir bünyeye sahip olmamızdan dolayı...
alalalalalala şeklinde devam ettiği takdirde 3.viyana kuşatması olarak algılanabilecek ve avrupalıların göt korkusuyla ödülün sahibi olmamızı sağlayabilecek olay.*
kültür emperyalizmine karşı önemli bir çıkış, bunu yapacak yüreği bizim yöneticilerimizde göremiyorum o ayrı, tabii önce bu yarışmaya gereğinden fazla değer verdiğimizi anlamamız gerekiyor. sırf birinci olmak için ingilizce şarkı söylemeyi sevimli görünmek için maymunluk yapan insanlara benzetiyorum ve bağımsız bir ülkenin yüreği özgür bir şarkıcısına(sanatçı diyemiyorum) yakıştıramıyorum. gerekirse sonuncu olalım ama bizim parçalarımızla, bizi anlatan parçalarla, ben onu izlerken heyecan duyayım, greece one point, italy two point, france one point repliklerine bir mumdur, iki mumdur şeklinde tepki verebileyim yeter. kurban bayramında avrupai tarzda içkili kutlama yapmaya bir gelişmişlik, çağdaşlık, harikuladelik anlamlarını yükleyen günümüz türkiye'sinde olacak iş değil, o ayrı..
-e göre tavır alarak bu kadar oluyor, geçmişini karalamaya devam ederek bu kadar, erkin koray, sezen aksu, vb. insanlar dururken ne maymunluklar izletiyoruz dünyaya, ne maymunluklar hem de..
desteklenilmesi gereken olaydır. düşünülürse; mehter takımı+fazıl say+serab erenerle yapılacak olan sinerjik bir çalışma bize derecelerin babasını getirecektir
Yerin göğün inliyeceği,izleyenlerin içini titretecek, "gerekirse azınıza bu ezgilerle bile sıçarız" ya da "topa tüfeğe gerek yok altınıza böylede yaptırırız" dedirtecek olaydır.
avrupalılara bir asır sonra tekrar korkudan altına sıçacakları dakikaları yaşatmamızı sağlayacak olaydır.* arkadaki ekranda da at üstünde kocaman bir fatih betimlemesiyle biter bu iş.
Marş sözleri aşkım, cicim, tatlım, belalım gibi sözlerle değişecekse,
mehteranın yerini, bıyıktan vazgeçtik kaşları bile görünmeyen metroseksüeller dolduracaksa,
iki ileri, bir geri, giden mehteran yürüyüşü, kedi yürüyüşü (cat walking) ve kırıtmaya dönüşecekse,
Mehteranın içinde sibel can gibi kıvıran dansözler yürüyecekse,
Atalarımıza saygılı olup
mehter ve mehteranı parlatmaya çalışmayalım derim.