biraz önce yaptığı röportajda "G.Saray'lı bazi oyuncularin ahlaki anlamda kendilerini gelistirmeye ihtiyaclari var" şeklinde cümle kurmuş insanımsı. kimbilir ailesinde neler yaşadı, yazık.
fenerbahçe li alex i gördükçe aklıma gelen, çocukluğumun şipo mehmet i. spikerin o cızırtılı sesinden şipo diye aklımda kalmış ne bileyim.
efendi adamdı, çok temiz futbol oynardı, sakatlayıcı müdahalede bulunmaz, sakatlanacağını bildiği mücadeleye girmezdi.
oyunu aklıyla oynardı , 1.68 lik boyuyla onlarca kafa golü atar, ceza sahasında karambol olduğunda gol atardı onca kasabın arasından. işte bu yüzden alex de souza denildiğinde aklıma şifo mehmet gelir. e beşiktaşlıyım , bırakın da o kadar cümle kurma hakkım olsun.
kendisi hakkında hatırladığım en net olay ise, küçükken yaşadığım şu olaydı.
futbolculuğunda çok sakin bir insan. 90'larda saraçoğlundaki bir türkiye kupası finali ikinci maçında bjk kupayı almış ve seviniyor. bu sırada saha ortasında mehmet özdilek röportaj veriyordu. etrafını fenerliler sarmıştı ama konuşmasına devam ediyordu. o esnada arkasından biri yaklaştı ve sinkaflı küfürler etmeye başladı. mehmet özdilek tınmadı bile. aynı adam ardından isviçre rövanşında rakip oyuncuya tekme attı. mehmet özdilek nasıl bu kadar çıldırdı anlamış değilim hala.
bir fenerbahçe taraftarı olarak kendisine şans verilmesini istediğim teknik direktör. ne kadar acemi kalırsa kalsın beşiktaşın bugünki pozisyonundan daha kötü bir duruma getirmez.
ingilterede ciddi anteranörlük egitimini aldigi söylemis. "Alex Ferguson ve Bobby Robsonla çalistim onlardan çok sey ögrendim. Bana bunu saglayan ise besiktasta 6.5 yil çalistigim Gordon Mille oldu." demistir. Süperligin en iyi teknik adamlarindan birisidir sifo giderek kendini gelistiriyor. Bazi tutumlarini sevmesemde genç oyunculara gereken önemi veriyor. En önemlisi takimi düsünüyor. Antalyaspor hem sportif açidan hemde ekonomik açidan iyiyse bunu mehmet özdilege borçlu.
beşiktaş' a yattığına zerre inanmamakla birlikte iyi hoca olduğuna da inanmamaktayım. takımında en ufak bir gelişme yok, dahası futbol oynama adına bir çabası da yok. hikmet karaman, yılmaz vural, tolunay kafkas gibi hocalar gittikleri takıma bir şeyler katarlar. başarılı olurlar demiyorum, olamayabilirler ama ortaya bir şey koyarlar illa ki. mehmet özdilek' in ben daha bir şey koyabildiğini, bir fark yaratabildiğini görmedim. aynı şey diğer bir beşiktaş efsanesi rıza çalımbay için de geçerli.
ulan aç bak bakalım, herif maç içerisinde ne kadar hırslıydı. takımının kaçırdığı pozisyonlara nasıl kızdığına, beşiktaş'ın golü sonrasındaki üzüntüsüne ve hakemin kararlarına verdiği tepkilere bak.
sonra da aç galatasaray - ibb maçlarını; abdullah avcı'da bu tarz hareketler gözlemleyebilecek misin onu araştır. abdullah avcı ki, beşiktaş'a attığı her gol için neredeyse saha içinde tur atmadığı kalan bir adamdır.
tamam mı canım? hadi şimdi bas eksini, sonra da tiktir ol git.
oyunculuğuna zerre laf edilemez ama hoca olarak kocaman bir hiçtir. oynattığı şey futbol filan değildir. anadoludaki sayısız hocadan zerre artısı yoktur. saha içinde kendisine ' oyuncuların çok sert oynuyor' diyen hagi' ye 'olması gereken bu' yanıtını vermiş sözde futbol antrönörü. bu da yetiştirdiği oyuncu ve öğrettiği zihniyetin son örneği ;